

Her gün yapay zekanın dünyamızı nasıl değiştireceğine ilişkin yeni bir güncelleme geliyor. Gelen kutuma düşen son haber, Kamu Politikaları Araştırma Enstitüsü'nün (Institute for Public Policy Research - IPPR), yapay zekanın ekonomi ve toplum üzerinde, özellikle de bilgisayar temelli görevlere dayanan rollerde “sismik bir etkisi” olacağı konusunda uyaran bir raporu. Bankacılık, finans ve fintech alanındaki işlerin neredeyse tamamı bu değil mi?

Milattan Önce 8’inci yüzyıl başlarında, Yunanistan, Ege Adaları ve Anadolu’dan, Mezopotamya’ya, bugünkü Suriye, Lübnan, İsrail ve Ürdün topraklarının yer aldığı Fenike’ye ve Mısır’a uzanan bölgede yaşanan ekonomik canlanmanın ardından baş gösteren savaşlar sonucu bölge zenginlikleri talan edildi ve oldukça uzun sürecek derin bir ekonomik kriz bölgeyi kasıp, kavurdu.

Bu ülkenin 11 ili, 6 Şubat sabaha karşı saat 04.17’de hafızalardan asla silinmeyecek bir acıyla doğmamış sabaha uyandı. Kimi yalınayak buz gibi sokaklarda, kimi tonlarca ağırlıktaki enkazın altında, şanslı olan büyük bir çoğunluk da uykusuz bir gecenin aydınlanmasını beklerken başka başka ‘güvenli’ illerde. Bütün bir ülke devasa enkaz alanına dönüştü; depremin yarattığı insanlık dışı görüntüler biz ‘şanslı olanlar’ın hayatını da saat saat yıktı.

Kuzey Hindistan'ı kontrol eden ilk imparatorlukların çoğunun bir parçasını oluşturmuş olan Bengal'in ilk İngiliz yöneticisi Robert Clive tarafından 1757 yılında bugün imzalanan Alinagar Antlaşması, Clive'ın Ocak ayında Siracüddevle'den (Siraj al-Dawlah) geri aldığı Kalküta'yı İngiliz kontrolüne geri kazandırdı ve Bengal'in ele geçirilmesi için bir başlangıç oluşturdu.

Dünyanın önde gelen Paris merkezli araştırma şirketi Ipsos, 25 Ekim ile 8 Kasım tarihleri arasında, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkede, 18 yaş ve üzeri toplam 23.721 yetişkinin katıldığı bir anket düzenledi. Ipsos’un düzenlediği ankete katılanlara Ortadoğu'daki çatışmaların 2025 yılında sona ereceğine inanıp inanmadıklarını soruldu. Anketlere dayalı araştırmanın sonuçları, Ortadoğu’da barışın 2025 yılında da beklenmediğini ortaya koydu.

ABD'de Ocak ayı enflasyon ve perakende satış verileri ile, Avrupa Birliği (AB), Büyük Britanya ve Japonya'da gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) oranları en önemli açıklamalar arasında yer alıyor.
Türkiye’de ise, Aralık ayı sanayi üretimi, işsizlik ve cari işlemler dengesi verileri haftanın en önemli açıklamaları olacak.

Her gün yeni bir gündemle uyanmaktan yorulduk. İktidarımız gündem değiştirmek konusunda mahir. Anlaşılan muhalefetimiz de sürekli kendi içinde gündem yaratmayı bayağı iyi beceriyor. Doğal olarak uzayıp giden gündem listesine Trump’ın yarattıklarını da eklemek lazım. Bütün dünyanın kafası karışmışken, bizim kafalarımızın karışmaması neredeyse imkansız.

Bir fintech ile geçenlerde yaptığımız toplantıda gerçekten ilginç bir konuşma geçti. Tartışmanın özü, bugünlerde en sevdiğim temalar olan, güven ve kimlik üzerineydi ve çoğu insanın özgürlük ve yaşamlarının kontrolünü istediği gerçeğine ilişkin bir tartışmaya girdik. Yaşamlarında gizlilik ve güvenlik istiyorlar. Buradaki zorlayıcı sorun özgürlük, güvenlik, kontrol ve mahremiyetin nasıl sağlanacağıdır. Bu, devletin (hükümetin) mi yoksa bireyin (sizin) işi mi?

Herbert Hoover'ın refahın eli kulağında olduğu yönündeki mutlu öngörüsünden, Ronald Reagan'ın Ekim 1980'de 1984 mali yılı bütçesinin 30 milyar dolar fazla vereceği yönündeki kararlı sözüne kadar, ekonomik tahminler hep yanlış çıktı; hatta, çoğu zaman birbirleriyle şiddetli bir uyumsuzluk içinde olmuşlardır.