

Türkiye’de milli gelir içindeki payı son birkaç yıldır inişte olan iki büyük sektörü geçen hafta karamsar tablolar ile öne çıktılar. İstanbul Sanayi Odası (İSO) “500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024” araştırmasında, sanayide kârlılığın sert bir şekilde düştüğünü, satış kârlılığı oranının 10 yıl ortalamasının altına indiğini açıkladı.

Yine bir enflasyon haftası geldi. 3 Haziran Salı günü, piyasalara ve ücret pazarlıklarına yön verecek Mayıs ayına ait tüketici enflasyon verileri açıklanacak. Yurtdışında ise Cuma günü ABD'de işsizlik verileri, Perşembe günü ise, Avrupa Merkez Bankası'nın), politika faiziyle ilgili kararı önem kazanıyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 22 Mayıs günü yılın ikinci Enflasyon Raporu’nu açıklarken, “Yıl sonu enflasyon tahmini 2025 ve 2026 yılları için sırasıyla yüzde 24 ve yüzde 12 olarak korunmuştur” dedi. Bir başka deyişle, geçen Şubat ayında yüzde 21’den yüzde 24‘e yükseltilen 2025 enflasyon hedefi değiştirilmedi.

Önümüzdeki hafta oldukça yoğun geçecek. Türkiye’de birinci çeyrek GSYİH ve Nisan ayı işsizlik verilerin ön plana çıkıyor. Birinci çeyrek büyümesinde geçen yılın son çeyreğine oranla düşüş bekleniyor. Aynı şekilde işsizlik oranında da bir miktar artış söz konusu olabilir. Bir başka önemli açıklama da Nisan ayına ait dış ticaret verileri olacak.

Aswath Damodaran, şirket değerleme yöntemlerimizin ne kadar titiz olduğu ile ilgilenmiyor. Damodaran'a göre, şirketlerin değerlemesinde en büyük zorluk, daha iyi ölçütler veya modeller geliştirmek değil; belirsizlikle başa çıkmaktır. Aslında, daha kesin bir ifadeyle, sorun belirsizlikle başa çıkamamaktır. İnsanlar belirsizliğe inkar veya kaçınma ile tepki verme eğilimindedir: İlk tepkimiz sorunu daha da kötüleştirmektir.