Kitap Açıklaması

“Hasan’ın kısa zamana sığmış uzun hayat parçası, birkaç yıl içinde dünyanın ve Türkiye’nin belli bir döneminin DNA’sı gibidir. Birkaç temel ögenin  belli bir kurala göre dizilişinden oluşan o gizemli parçacık gibi, ait olduğu zamanın ruhunu tüm ayrıntılarıyla içermektedir. Bu özlü çalışma, yalnızca geçmişte kalan olayların üzerindeki bilinmezlik perdesini kaldırmakla kalmıyor, zamanımızı anlamanın ipuçlarını da sunuyor.”

AYDIN ÇUBUKÇU

 

Hasan’ı okumak, arkadaşları Deniz, Hüseyin ve Yusuf’u idamdan kurtarmak için son anda cesurca ama başarı şansı çok düşük bir eyleme girişen genç bir adamın büyük bir bölümü cezaevlerinde geçen on beş yıllık serüvenini öğrenmekten öte bir deneyim... Kitap, bu yaşam öyküsünün hemen her bölümünde son derece sade ve akıcı bir anlatımla gerçek ‘68 ruhunu’ ve bu ruhun ‘71 Hareketi’ne katılan devrimcilerin yaşamlarında nasıl kristalize olduğunu anlatabilmeyi başarmış...”

ERTAN GÜNÇİNER

 

“Bir devrin tarihini yazanlar, o tarihi yapanlar –yaratanlar- kadar önemlidir. Hasan Ataol’un anlattıklarını kaleme alan yazar, 70’li yıllardan, kadife örtüler içindeki çelik yumruk gibi duran şövalye ruhlu bir devrimcinin yaşamından bize, ilk ağızdan bir kesit sunuyor.  Gazete ve televizyonlarda, bir haber olarak sunulanların altındaki gizemleri ve gerçeği öğrenmek açısından ‘Hasan

çok önemli bir oto-biyografi niteliğinde belgedir ve o çağlarda olup bitenleri öğrenmek isteyenler için değerli bir kaynaktır.” 

Dr. Ecz. AKIN ÇUBUKÇU

 

SUNUŞ

Louis Bonaparte’in 18 Brumaire’i adlı kitabında Marx, o çok bilinen paragrafında aşağıdakileri yazar.

"İnsanlar tarihlerini kendileri yaparlar, ama onu serbestçe kendi seçtikleri parçaları bir araya getirerek değil, dolaysızca önlerinde buldukları, geçmişten devreden verili koşullarda yaparlar. Tüm göçüp gitmiş kuşakların oluşturduğu gelenek, yaşayanların beyinlerine bir kâbus gibi çöker. Kendilerini ve bir şeyleri altüst etmekle, şimdiye dek hiç olmamışı var etmekle uğraşıyor göründükleri esnada, tam da böylesi devrimci kriz dönemlerinde, endişe içinde geçmişten ruhları yardıma çağırır, onların adlarına, sloganlarına, kıyafetlerine sarılır, dünya tarihinin yeni sahnesinde bu eskilerde hürmet edilen kılıklara bürünür ve bu ödünç dille oynamaya çalışırlar." 

Elinizde tuttuğunuz kitap, verili koşulların devam etmesi durumunda ODTÜ'lü ve Denizci bir makina mühendisini ve dolayısıyla konforlu bir yaşamı üretecek bir sürecin nasıl "kendilerini ve bir şeyleri altüst etmekle, şimdiye dek hiç olmamışı var etmekle" uğraşan devrimci ve "Gerilla" üreten bir sürece dönüştüğünün günlük yaşamdaki anlarını içermektedir.

Bu dönüşüm sürecinin en üst noktası olan eylemi çok daha önemli kılan ise, kendilerine altüst etme, hiç olmamışı var etmek görevi yükleyenlerin - bu sefer - yenildiklerinin apaçık olduğu bir anda, altüst etme çabasının bayraklarının, simgelerinin ve kendi önderlerinin katlini önlemek için olmayacak olanı oldurma cesareti ve çabasıdır. Herkesin böyle yoldaşları olsun!

Bu dönüşüm sürecine ilişkin olarak açıkça belirtmek gerekir. Hasan Ataol, bir mühendis olurdu ama "Hasan Ataol" olmazdı.

Son olarak vurgulanması gerekir: Hasan Ataol, cezaevi sonrasında günlük yaşamını sadece ve sadece emeği ile kazanmış ve işlerini yaparken, kapitalizmin iş yapma biçimlerinin kendisini kirletmesine izin vermemiş nadir insanlardan biridir. Böyle tertemiz kalmak, herkese kısmet olsun!

Sosyal Araştırmalar Vakfı olarak, bu kitabı yoktan var eden Aslı Esma Karaca'ya ve resimleyen Nurhan Yapıcı'ya, sayfa tasarımını üreten ve kapağı tasarlayan Sibel İlkin Uçuran'a ve tabii ki aynı zamanda kurucu üyemiz olan Hakan Feyyat'a teşekkür ediyor, yine aynı zamanda üyemiz olan Hasan Ataol'un yaşam öyküsünden kesitler içeren Hasan'ı yayımlamayı hem bir görev hem de onur sayıyoruz.

Saygılarımızla

Dinçer Mete

Sosyal Araştırmalar Vakfı

 

 

   YAZAR HAKKINDA

ASLI ESMA KARACA

      1975 yılında Sivas’ta doğdu. Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde lisans ve Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde yüksek lisans eğitimlerini tamamladı. Üniversite yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu kadrolarından tiyatro tarihi, sahne ve oyunculuk dersleri aldı. Eczacılık mesleğini yürütürken devam ettiği Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi- Tiyatro bölümünden 2009 yılında mezun oldu. Aynı bölümde “Tiyatro Kuramları, Eleştiri ve Dramaturgi” alanında yüksek lisans derslerine devam etti. Yapımcılığını üstlendiği ve Kültür Bakanlığı desteğiyle çekilen “Firak” 21. Adana Altın Koza Uluslararası Film Festivali ve 26. Ankara Uluslararası Film Festivali’nde “Ulusal Uzun Metraj” kategorisinde yarıştı. 2018 yılından bu yana “Devrimin Beyaz Küheylanı- Motosiklet Hikayesi” belgesel projesi üzerinde çalışmakta; bağımsız belgesel çalışmaları yürütmektedir.

Dr. Cihan Karaca ile evli; Arda Çağan ve Delfin Berrak’ın annesidir.

 

 

   ÇİZER HAKKINDA

NURHAN YAPICI

      MÜGSF Grafik Ana Sanat Dalı’ndan mezun oldu. Yüksek lisansını aynı bölümde tamamladı. Salzburg’da özgün baskı atölyesinde çalıştı. Bir çok sergide çalışmaları yer aldı Reklam sektöründe; sanat yönetmenliği, genel müdürlük, yayın koordinatörlüğü, reklam ve halkla ilişkiler müdürlüğünün ardından Londra’da MBA yaptı. Londra Saatchi&Saatchi Advertising’de Uluslararası Stratejik Planlama Direktörü yardımcılığından sonra Türkiye’de stratejik planlama, yeni işler ve marketing servis direktörlükleri yaptı. Pedagojik formasyonunu tamamladıktan sonra Üsküdar Amerikan Lisesi’nde başladığı görsel sanatlar öğretmenliğine Özel İELEV Lisesi’nde devam etmektedir. Daha önce de Nail V. Çakırhan’ın “Su Değirmeni” isimli kitabını resimlemiştir.

Devamını Oku

YORUMLAR

Tüm Yorumlar
Kampanya
51,00 TL
60,00 TL
İndirimli %15
800 TL ÜZERİ KARGO BEDAVA Ücretsiz Kargo
ISBN:
9786059816168
Boyut:
13.50 x 19.50 cm
Sayfa Sayısı:
200
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2020
Resimleyen:
NURHAN YAPICI
Kapak Türü:
KARTON
Kağıt Türü:
ENSO
Dili:
TÜRKÇE

ASLI ESMA KARACA

Devamını Oku
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.