Yalın İnsan Kaynakları Yönetimi – Tekiner Kaya

Yazarımız Tekiner Kaya’nın Scala yayıncılıktan yeni çıkan kitabı Yalın İnsan Kaynakları Yönetimi kitabının ön sözünü okuyucularımıza sunuyoruz.
Chihiro Nakao, Taiichi Ohno tarafından yetiştirilmiş, 27 yılını Toyota’da geçirmiş, 1987 yılından beri de Toyota Üretim Sistemi (TPS) ilkelerini tüm dünyaya tanıtmak için çaba sarfeden bir usta. Bir mülakatında Bob Emilliani, Nakao-San’a “yalın” ile ilgili bir soru yöneltmiş. Nakao-San’ın yanıtı “Bu konuda hiçbir şey bilmiyorum” olmuştur. Kitabın başlığı “yalın insan kaynakları yönetimi” olsa da içeriği, Nakao-San’ın bu yanıtı çerçevesinde üretilmiştir. Günümüzde “yalın üretim, yalın dönüşüm” olarak adlandırdığımız, fakat “insan” boyutunu kimi zaman kendi doğrularımız ile, bazen masum, bazen de “alaturka” yaklaşımlar ile şekillendirdiğimiz yalın dönüşüm çalışmalarının önemli bir kısmı sancılı doğmakta ve büyüme süreci de bu sancı ile devam etmekte. Tüm bu kapsamda bu kitap, yalın dönüşüm çalışmalarının başarılı bir şekilde yürütülebilmesi için tüm kurumda “insan” boyutunun gerçekten nasıl ele alınması gerektiğini TPS temelinde, kurumsal ilkeler ve değerler ve İK fonksiyonları çerçevesinde okuyucu ile paylaşmaktadır. İnsani değerler üzerine kurulu sistemin özü, “yalın üretim” değerleri üzerinden değil; TPS üzerinden, Japon bakış açısı ile bütünsel bir çerçevede anlatılmıştır. Ve “yalın dönüşüm” projelerinin bu bakış açısı ile yürütülmesi, yazarın en büyük temennileri arasındadır.
Kurumların sürdürülebilir bir kârlılık trendi yakalamalarının yollarından birisi de tüm paydaşları ile karşılıklı güven ve saygı ilişkisine dayanan olumlu iş ilişkileri geliştirmektir. Bu yaklaşımı bugün başarı ile uygulayan kurumlardan birisi de şüphesiz Japon üreticiler. Özünde farklı bir İK yönetim anlayışı barındıran sistemi tam olarak anlamak da anlatmak da zordur. Özellikle Japon firmaların İkinci Dünya Savaşı sonrası yaratmış olduğu yüksek verimlilik ve üretkenlik modeli “Toyota Üretim Sistemi (TPS)”, tüm dünya üreticilerinin ilgi odağı oldu. Sonrasında, özünde belirgin farklılıklar olsa da Batı’da “yalın üretim” olarak adlandırılan bu sistem, günümüzde de pek çok sektörde rekabetin vazgeçilmez bir unsuru olarak kurumlarda boy göstermekte. İlginçtir ki yalın yaklaşımda en önemli rol insana biçilmişken hem literatürde hem de uygulamada insan unsuru yapısal olarak yeterince incelenmiş ve vurgulanmış değildir. Sürecin en önemli paydaşı insandır ve bu kaynağın temel ilkeler, insani yaklaşımlar, mekanizmalar ve bir felsefe ile kurumlarda yapılandırılması büyük önem taşımaktadır. Her ne kadar Japonya’da bu süreç “yalın” olarak adlandırılmasa da bu yaklaşımın dünyada “yalın üretim” olarak adlandırıldığı görülmektedir. Japon İnsan Kaynakları Yönetim Modeli (JİK YM) ve kullandığı mekanizmalar, bugün Japon toplumu ile öylesine bütünleşmiştir ki, sistemi tecrübeli bir Japon yöneticinin dahi modelleyebilmesi güçtür. Zira, iş sistemleri Japon kültürünün temel kural ve davranış biçimleri üzerine inşa edilmiştir. Ve Japonya için oldukça “normal” bir yaklaşım ve sistemler bütünü olup, toplumsal kurallar ile uyumlu, birey hak ve özgürlüklerine saygılı, geleneklerle çatışmayan, yaşam biçimine ve yasalara uygun modellerdir.
Yazındaki bir diğer ana motivasyon, klasik İKY modellerine alternatif bir yol sunmaktır. Bu kitapta, Toyota tarzı kurumsal bakış açısının arkasında yatan dinamiklere odaklanarak sürdürülebilir başarıyı getiren, otonom gelişimi ve yüksek verimliliği güvence altına alan bir İKY sistemi okuyucularla paylaşılmıştır. Her ne kadar kökeni TPS ve Toyota’dan gelse de Yalın İKY, hemen her sektörde ve ülkede uygulanabilecek bir yapıya sahiptir. Bu model kısa vadeli çözümler sunan, maliyetleri hızla düşüren, rekabet üstünlüğünü kaybetmiş şirketlere anında merhem olan bir araçlar silsilesi ve reçete sunmaz. Yalın İKY, her şeyden önce kurumların ürün ya da hizmet üretiminden önce insan üretimine odaklanmaları gerektiğini vurgulayan bir modeldir. Doğrudan insan kaynağının gelişimine odaklanan, finansal getiriyi hiçbir biçimde öncelikli odak noktası olarak görmeyen ilkeler üzerine kurulu bir sistemdir.
Diğer yandan bu kitap sadece İK yöneticileri için yazılmış bir kitap değildir. Yalın İKY, sahada bizzat saha yöneticileri ile hayat bulan dinamik bir yönetsel yaklaşımdır. Bu kapsamda kitap, üretim ve üretim yönetimi alanında çalışan yönetici ve danışmanlar için de “insan” unsurunun gerçek boyutlarını yapısal olarak açıklamayı; insanı tanımanın üreteceği inanılmaz çıktıları somut uygulamalarla ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu süreç, neoklasik bir bakış açısı ile değil, insani değerler üzerine kurulu bir insan kaynakları yönetim yaklaşımı ile, sistem, organizasyon ve kurumsal kültür ekseninde bir İK yaklaşımı olarak sunulmuştur. Soyut olan ve çoğu zaman kurumlarda havada kalan ilkeler, öğütler, nasihatler, Yalın İKY şemsiyesi altında somut uygulamalar yardımıyla okuyucu ile paylaşılmıştır. Bu noktada, Yalın İKY bileşenlerinin ve uygulamalarının neyi amaçladığı, neden bu şekilde yapılandırıldığı ve nihai amaçlarının ne olduğu gibi temel gerekçelerin açıklanmasına azami özen gösterilmiştir.
Yalın İKY, TPS’in de gizli kahramanıdır. Bu gizli kahramanın maskesi, Ford Başkanı’nın Toyota Kentucky fabrikasını ziyareti sonrası söyledikleri ile düşmüştür. Liker ve Hoseus (2008) bu ziyareti Toyota Kentucky Genel Müdürü Tom Zawacki’nin ağzından şu şekilde aktarmaktadır:
“Eski Ford Başkanı Red Polling bir Toyota turu yapmak ve yöneticilerle görüşmek istedi. Bay Cho kabul etti ve görüşmeyi ayarladı. Bay Cho, Polling’e ve konumuna çok saygı duyuyordu ve Toyota’nın ilk gelişim aşamalarında Ford’un yaptığı katkıyı unutmamıştı. Polling, Ford’dan kalabalık bir ekiple geldi ve onlar için hazırlanmış olan özel tura katıldı. İstedikleri her yere gidebilecek ve istedikleri her soruyu sorabileceklerdi. Bir buçuk saat sonra Bay Cho sordu: ”Ne düşünüyorsunuz?” Polling cevapladı: “Olağan dışı bir şey görmedim”. Bay Cho, bir önerisi olup olmadığını sordu ve Bay Polling bir iki öneri getirdi. Bay Polling’in ziyaretten memnun kalmadığı ve beklentilerinin karşılanmamış olduğu belliydi. Ziyaretten sonra Bay Cho ekibini topladı ve şöyle dedi: “Bugün çok önemli bir ders aldık. Ford ile aynı ekipman ve sistemlerimiz var, ama Bay Polling bize rekabette avantaj sağlayan asıl güç kaynağımız olan insanlarımızı fark edemedi. Başarılıyız, çünkü zeki, ilgili ve oldukça başarılı ekip üyelerimiz var”
Bu yaşanmışlıkta İK yönetimi perspektifinden bakıldığında çok sayıda ve çok derin öğrenme noktaları vardır: Vefa, şeffaflık, sürekli öğrenme arzusu, feraset, kurtarıcı meta arayışı ve körlük… Bu körlük bugün hâlâ devam etmektedir. TPS’in kullandığı araçlar ile, global otomotiv imalatçılarının kullandığı araçlar birbirine çok benzerdir. Kopyalanamayan nokta ise insana bakış açısı ve insan kaynağı yönetimidir. Natsume Soseki,’nin Japon ruhunu tasvir ederken kullandığı bir cümleyi alıntılayarak bu durumun ne ifade ettiğini özetleyelim: “Japon ruhu bir ruhtur. Bu nedenle de her zaman bulanıktır ve net değildir”
Bu kitap, aktif mühendislik ve yöneticilik deneyimlerimin kuramsal olarak da temellendirildiği bir bakış açısı ile kaleme alınmış ve Yalın İKY yaklaşımlarının kodlarını ortaya koyma arzusu ile yazılmıştır. İKY bileşenlerinin araçsallaştırılması ve insan kaynağının birer meta olarak görülmesi durumunda, kurumsal etkinlikten söz edilemeyeceğini göstermeyi amaçlamaktadır. Türkiye’de ve dünyada dönüşüm çalışmalarının neden çok büyük oranda başarısız olduğunun cevabının da arandığı çalışmada gerçekten böyle bir dönüşümün gerektirdiği kültür ve araçların, bütünsel olarak nasıl yapılandırılması gerektiği vurgulanmıştır. Gerek TPS uygulamaları, gerekse de yalın dönüşüm çalışmalarının sürekliliğinin nasıl sağlanabileceğine ilişkin temel felsefe ve mekanizmaların yer aldığı kitap, tüm bu mekanizmaları örnekleri ile birlikte okuyucu ile paylaşmaktadır.
Yazarın kitabına ulaşmak için:
Yalın İnsan Kaynakları Yönetimi
Felsefe, Mekanizmalar, Bütünsellik
https://www.scalakitapci.com/yalin-insan-kaynaklari-yonetimi