13 Ağustos 2024

UZUN ÖMÜR ÇAĞINDA YAŞAM - Sunuş: Kamil Kılıç

uzun-omur-caginda-yasam-lynda-gratton-andrew-scott

Sunuş: Kamil Kılıç - Letven Capital Genel Müdürü

Bilim ve teknoloji çağında insan ömrü küresel ölçekte uzuyor. Gelişmişlik ve gelir düzeyinin bu artışta önemli bir etkisi var ve gelişmiş ülkelerde ivme elbette daha yüksek. Batı’da 1914 yılında doğmuş bir çocuğun 100 yıl yaşama şansı yüzde 1 iken, bugünün çocuklarının yarısının 100 yıl, hatta daha uzun yaşaması öngörülüyor. Dünya genelindeki araştırmalar ömür beklentisinin yalnızca gelişmiş ülkelerde değil küresel olarak yükseldiğini gösteriyor. Peki bu bireyler, çalışanlar ve toplum için ne anlama geliyor?

Her ikisi de London School of Economics’te öğretim görevlisi olan psikolog Lynda Gratton ve ekonomist Andrew Scott’ın ortak çalışması Uzun Ömür Çağında Yaşam tam da bu soruya odaklanıyor.

Çalışma dünyasının en etkin düşünce liderleri arasında gösterilen Lynda Gratton’ın psikoloji, Andrew Scott’ın ise ekonomi perspektifinden bakarak geliştirdiği tezin esası, ömür beklentisindeki artışın dünyanın neresinde olursa olsun herkesi kapsayacağı, ömürler uzadıkça ve insanlar daha sağlıklı hayatlar sürdükçe yaşam biçimimizi değiştirmeye zorlanacağımız fikrine dayanıyor.

İnsan ömrünün uzamasını muhteşem bir armağan olarak gören Gratton ve Scott, bu anafikirden yola çıkarak, uzun bir ömrü keyifle yaşamanın en önemli belirleyicileri olan ekonomik ve finansal, psikolojik ve sosyolojik, tıbbi ve demografik faktörleri bütün yönleriyle mercek altına alıyorlar. Fakat kitap esas olarak size odaklanıyor; uzun, verimli ve mutlu bir ömür sürmenize yardımcı olacak çok değerli bir rehberlik sunuyor.

Gratton ve Scott’a göre, uzun yaşamanın uzun bir yaşlılık dönemi olarak görüldüğü eski inanış artık geçerli olmayacak. İnsanlar daha uzun süre genç kalacaklar. Daha sağlıklı yaşlanacaklar. En önemlisi de çok sayıda insan 70’lerine, hatta 80’lerine kadar çalışacak. Yani iş hayatımızı 40 yıl yerine 60 yıl boyunca sürdürme fikrine alışmamız gerekecek.

Hemen gözünüz korkmasın, Gratton ve Scott’ın tezine göre yıpranıp iş göremez hale gelinceye kadar ölesiye çalışmanız, yani uzun ömrün armağan değil ceza olması gerekmiyor. Bu konuda ilginç bir teorileri var: Eğitimin ardından iş ve emekliliğin geldiği üç evreli geleneksel modeli bir kenara bırakıp, büyük çaplı seçim şansı ve esneklik sağlayan, arada geçişlerin olduğu çoklu yaşam evrelerine yönelebileceğimizi söylüyorlar ve bunun nasıl olacağını bir dizi gelecek senaryosuyla açıklıyorlar. Farklı profillerde kişilikler için kurguladıkları senaryolarda, esas olarak Yirminci Yüzyıl’da gelişen üç evreli modeli 70 yıldan 80 yıla, sonra da 100 yıla uzatarak örnekler veriyorlar.

Bu senaryolardaki örneklere göre, yoğun çalışma dönemlerini, düşük yoğunluklu çalışma dönemleriyle, hatta uzatılmış izinlerle dengeleyerek zihinsel tazeliğimizi daha uzun süre koruyabileceğiz. Aynı zamanda da iş ile boş zaman, kariyer ile aile arasında daha dengeli bir uyum yakalama imkânı bulabileceğiz.

Ömrün uzaması konusunda bir süredir gündemimizde olan tartışmalar genelde finansa ve emekliliğe odaklanırken, Gratton ve Scott daha geniş bir perspektiften bakarak maddi varlıkların yanı sıra manevi varlıkların yönetimini de içeren kapsamlı ve bütünlüklü bir bakış açısı getiriyor. Tezlerinin merkezinde yer alan bu bakış açısına göre, uzun bir ömürde finansal ve finans dışı unsurları, ekonomiyi ve psikolojiyi, rasyoneli ve duygusalı dengeleyecek özenli bir planlama şart.

Uzun yaşamın özünde manevi bir armağan olduğu fikrinden yola çıkarak, ölçülüp tanımlaması maddi varlıklar kadar kolay olmayan, kolayca alınıp satılamayan, bu nedenle de aslında paha biçilemez olan manevi değerlerin önemle üzerinde duruyorlar. Verimli varlıklar, hayatiyet varlıkları ve dönüşümsel varlıklar olarak üç ayrı başlık altında ele aldıkları bu manevi değerlerin uzun bir ömürde çok daha kıymetli olacağını nedenleriyle açıklıyorlar.

Bilgi ve beceri birikiminin önemini, eğitim ve öğretimin getirilerini özellikle vurgularken aile, dostluklar, akıl sağlığı, dinçlik, esenlik ve mutluluk gibi kavramların bir bütün olarak düşünülmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar.

Ailemizle, arkadaşlarımızla, sosyal çevremizdeki insanlarla alışılagelmişten daha uzun zaman geçireceğimiz yaşamlarda, ilişkilere “yatırım yapmanın ve büyütmenin” her zamankinden de önemli olacağını nedenleriyle açıklıyorlar. Özel yaşamlardaki dönüşümün evlilikler, birliktelikler, aile içindeki roller ve çocuk büyütme üzerindeki etkilerini, oluşturdukları senaryolardan aşina olduğunuz kurgu kişilikler aracılığıyla aktarıyor, ev ve iş arasındaki dengenin nasıl sağlanabileceğine ışık tutuyorlar.

Maddi varlıkların yönetimini ele alırken uzun bir ömrü finanse etmenin gerçeklerine odaklanıyor, kişisel finansta tasarrufun öneminin daha da artacağını, kazancımızın şu andakinden çok daha büyük bir kısmını biriktirmemiz gerekeceğini belirtiyorlar. Doğru tasarruf miktarı, yatırım ve portföy yönetimi gibi konuları da yine farklı profilde kişilikler için kurguladıkları senaryolarda örneklendiriyorlar.

Kitabı bir bütün olarak değerlendirirsek, uzun ömürlere iyi hazırlandığımız ve zamanı doğru yapılandırdığımız takdirde, bize bahşedilen fazladan süre armağan olacak. Uzun yıllar çalışmak zorunda kalsak da arada geçişleri ve molaları olan seçenekli ve esnek yaşamlar sürebileceğiz. Belki farklı kariyerlere geçiş yapacak, çalışan veya girişimci olarak farklı yolları deneyeceğiz ve güncel kalabilmek için eğitim hayatına geri döneceğiz. Yapay zekâ ve robotlar insanın yaptığı birçok işi ve mesleği elinden alsa da yeni sektörler ve ekosistemler gelişecek.

Fakat bütün bunlara kolayca uyum sağlayabilecek miyiz? Çok evreli yaşamlara hazır mıyız? Gratton ve Scott hazır olmadığımızı, sürecin zaten başladığını ve hayatımızı planlama yöntemlerimizi değiştirmeyi bugünden düşünmemiz gerektiğini söylüyorlar. Yalnızca bireyler değil, toplumlar ve kurumlar da dönüşmeye zorlanacak. Hükumetlerin bu değişimlere uyum sağlayacak sistemler oluşturması gerekecek. Eğitim, evlilik, çalışma saatleri ve genel olarak bir dizi toplumsal düzenleme üzerinde düşünmek zorunda kalacaklar. Özellikle de sağlık, emeklilik ve sosyal hizmet alanlarında uzun ömür çağıyla uyumlu düzenlemeler şart olacak. Bunların bazılarında adımlar atılmakta ve deneme girişimlerine tanık olmaktayız. Fakat önlerinde hayli kabarık bir gündem ve zorlu bir süreç var.

Uzun Ömür Çağında Yaşam bu zorlu sürece hazırlanmamıza yardımcı olacak çok önemli bilgiler, öngörüler ve tavsiyeler içeren değerli bir kaynak. Bir süredir gündemimizde olan “uzun ömür” kavramının derinlerine inen bu çalışmayı sizlere sunmaktan kıvanç duyuyoruz.

Keyifli okumalar,

Scala Yayıncılık’tan kitaba ulaşmak için:

Uzun Ömür Çağında Yaşam

Lynda Gratton – Andrew Scott

https://www.scalakitapci.com/uzun-omur-caginda-yasam

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.