01 Ağustos 2025

Müge Okur - Ekoloji Postası

muge-okur-ekoloji-postasi-405

BM / Uluslararası Adalet Divanı:

Temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre insan hakkıdır

 

Birleşmiş Milletlerin (BM) en yüksek mahkemesi Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), tarihi iklim kararında, “temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre”nin bir insan hakkı olduğunu vurguladı ve ülkelerin “iklim sistemini korumak için uygun önlemleri almamaları” halinde uluslararası hukuku ihlal edebilecekleri uyarısı yaptı.

ICJ yargıçları, ülkelerin iklim yükümlülükleri ve bu yükümlülükleri yerine getirmedikleri takdirde karşılaşacakları sonuçlar hakkında uzun süredir beklenen bir danışma görüşü açıkladı. Konuyla ilgili açıklama yapan ICJ Başkanı Yuji Iwasawa, “Devletin iklim sistemini sera gazı (GHG) emisyonlarından korumak için uygun önlemleri almaması... fosil yakıt üretimi, fosil yakıt tüketimi veya fosil yakıt sübvansiyonları dahil olmak üzere, o devlete atfedilebilecek uluslararası hukuka aykırı bir eylem oluşturabilir” dedi.

Böylece, ICJ söz konusu karar ile, “temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre”nin bir insan hakkı olduğunu teyit etti.

İrlanda’nın ilk kadın cumhurbaşkanı ve eski BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Mary Robinson, yaptığı açıklamada, “Bugün, durum tersine döndü. Dünyanın en yüksek mahkemesi, insanları iklim krizinin yıkıcı etkilerinden korumak ve emisyonlarının halihazırda neden olduğu zararlara adalet sağlamak için bize güçlü bir yeni araç sağladı” dedi.

Vanuatu'nun iklim değişikliği bakanı Ralph Regenvanu, kararı “iklim adaleti mücadelesinde önemli bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi ve ekledi:

“Artık, iklim eylemini domine eden tek tek ülkelerin siyasi çıkarlarının sınırlamalarından bizi kurtaran, hukukun üstünlüğüne dayalı ortak bir temele sahibiz.”

Vanuatu’nun bu konuyu ICJ’ye taşıyan girişimin öncüsü olmaktan “gurur ve onur” duyduğunu ekleyen Bakan, Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletler (SIDS) ve genç aktivistlerin kararlılığını övdü: “Onların azmi, bir halk hareketini uluslararası hukuk tarihinin en büyük davasına dönüştürdü ve iklim adaletini uluslararası söylemin merkezine yerleştirdi.”

ICJ Başkanı Yuji Iwasawa, iklim değişikliğini “tüm yaşam formlarını ve gezegenimizin sağlığını tehlikeye atan, gezegen ölçeğinde varoluşsal bir sorun” olarak nitelendirdi.

En son bilimsel bulgular ve BM iklim konferanslarında alınan kararlar temelinde, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 °C üzerinde sınırlama hedefinin, iklim politikalarının uluslararası düzeyde kabul edilmiş hedefi olarak anlaşılması gerektiğini vurgulayan Iwasawa, ülkelerin iklim değişikliğinin yol açtığı zararları önlemek için işbirliği yapma yükümlülüğü olduğunu ve ulusal iklim hedeflerinin mümkün olan en yüksek hedefleri yansıtmasını sağlamaları gerektiğini de sözlerine ekledi.

İklim sistemini “çevrenin ayrılmaz ve hayati öneme sahip bir parçası” olarak tanımladı ve “şimdiki ve gelecek nesiller için korunması gerektiğini” karar altına alan ICJ'nin 500 sayfalık danışma görüşü bağlayıcı olmasa da ve mahkeme ülkeleri harekete geçmeye zorlayamasa da, uluslararası iklim yükümlülükleri için önemli bir temel oluşturuyor. ABD ve Çin gibi emisyon üreticileri de dahil olmak üzere tüm BM üye ülkeleri mahkemenin taraflarıdır.

Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi'nde kıdemli avukat olan Sebastien Duyck, “ICJ gibi bir mahkeme, fosil yakıtlarla ilgili emisyonları azaltmamanın uluslararası yasal yükümlülükleri ihlal edebileceği gibi, davranışlar ve yasal normlar arasındaki yeni bağlantıları tanıdığında, bununla yetinmez. Bu tanıma, daha fazla yasal talebin önünü açar” diye açıklıyor ve şöyle diyor:

“Eğer devletlerin iklim zararlarını önleme konusunda yasal yükümlülükleri varsa, o zaman bu zararların mağdurları tazminat hakkı da vardır. Bu şekilde, ICJ'nin danışma görüşü sadece mevcut kuralları netleştirmekle kalmaz, aynı zamanda yasal bir ivme de yaratır. Şu anda yasal olarak mümkün, uygulanabilir ve nihayetinde yürütülebilir olarak kabul edilenleri yeniden şekillendirir.”

İklim Davaları Ağı'nın eş direktörü Sarah Mead, kararın dünya çapında çoğu insanın hükümetlerinden beklediği şeyi, yani anlamlı iklim eylemini onayladığını ekliyor:

“Neredeyse tüm ülkelerin iklim planları, herkesin güvenliğini sağlamak için gerekenlerin gerisinde kalıyor. Bu nedenle, giderek daha fazla insan hükümetlerini sorumlu tutmak için mahkemelere başvuruyor. Bugün, hukuk onların yanında duruyor ve liderlerin gezegeni korumak ve herkesin geleceğini güvence altına almakla yükümlü olduğunu teyit ediyor.”

 

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey:

İki yangında yaklaşık 3 milyon ağacı kaybettik

 

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, iki ayrı bölgede çıkan yangınlarıntoplam 10 bin futbol sahası büyüklüğünde alanı etkilediğini belirterek, “Bu da yaklaşık 3 milyon civarında ağacımızı kaybettiğimizi söylemeye eş değer” dedi.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın merkez ve orman bölgelerinde meydana gelen yangınları, Anka Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Bölgedeki yangınların 5. gününde olduklarını,merkez ve dağ yöresi denilen iki ayrı bölgede yangınların çıktığını belirterek, “Her iki bölgede toplam 10 bin futbol sahası büyüklüğünde alanımızı kaybettik. Bu da yaklaşık 3 milyon civarında ağacımızı kaybettiğimizi söylemeye eş değerdir. Onun için üzüntümüz sonsuz” diye konuştu.

Bursa’nın çok uzun yıllardır böyle bir felaket yaşamadığını söyleyen Bozbey, “Sivil toplum kuruluşları, bireysel olarak koşturan insanlar, onun yanında motokuryeler, özel motorlu insanlar, traktörleriyle köylülerimiz… Herkes bu yangının söndürülmesi için inanılmaz destek verdi, inanılmaz katkı sağladılar” dedi ve ekledi:

“Bizler de 5 gün boyunca hem koordinasyon hem de ekiplerimizle birlikte yaklaşık 250-260 civarında aracımızla, ortalamada 450 civarında personelimizle sürekli olarak, 24 saat o yangının söndürülmesine katkı sağladık, destek verdik ve sonuçta yangın bir ölçüde artık sönümlendi. Bugün biraz daha rahatız. Ancak biraz önce farklı bölgede çıkan yine alevlenen bir durum var. Bununla ilgili de şu anda bütün tedbirler alınmış durumda, müdahale yapılıyor. İnşallah bu müdahaleler sonucunda artık rüzgarın da etkisiyle, rüzgarın artmaması diliyoruz, rüzgar artarsa o bölgede yeni çıkan yangın bölgesinde farklı bir hareketlenme olabilir, endişemiz var. Biraz önce o

konuma arkadaşlarımız müdahale ettiler ve sonuçlarını bekliyoruz şu anda.”

Yanan ormanlık alandaki hayvanlar için de çalıştıklarını, Veteriner İşleri Daire Başkanlığı’nın, sivil toplum kuruluşlarıyla özel bir çalışma yürüttüğünü belirten Bozbey, yaralı hayvanların tedavi edilerek doğaya bırakıldığını kaydetti. Bozbey, yaralı hayvanlara besleme konusunda da destek verdiklerini aktardı.

“Bunu yapmaya mecburuz. Çünkü onlar da canlı, sadece 10 bin futbol sahası büyüklüğünde alanını kaybetmedik, bu alandaki canlıları da kaybettik. Doğanın dengesini maalesef buralarda bozduk. Onun için herkesten rica ediyorum; doğaya sahip çıkalım” diyen Bozbey, bütün ülkeye geçmiş olsun dileklerini iletti.

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.