Araştırma:

Güneş enerjisi dünyanın en ucuz enerji kaynağı

Müge Okur 

İngiltere Guildford'da yerleşik Surrey Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma, güneş enerjisini rüzgar, kömür ve gaz gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarını geride bırakarak "en ucuz enerji kaynağı" olarak belirledi.

Güneş enerjisinin, "ultra düşük maliyeti nedeniyle dünyanın temiz, yenilenebilir enerjiye geçişinde ana itici güç” olarak nitelendirildiği araştırmanın sonuçlarına göre, güneş enerjisi sistemiyle bir birim enerji üretmenin maliyeti yalnızca 0,023 euro.

Araştırma, ekvatorun 50 derece kuzeyinde yer alan ve kasvetli havasıyla ünlü Birleşik Krallık'ta bile, güneş enerjisi “büyük ölçekli enerji üretimi için en ucuz seçenek" olduğunu ortaya koydu.

Ayrıca, 2010 yılından bu yana lityum iyon pillerin fiyatının yüzde 89 düşmesi nedeniyle, güneş enerjisi ve depolama sistemlerinin artık gaz santralleri kadar maliyet etkin olduğunu ortaya koyan araştırmada şöyle denildi:

"Güneş panelleri ile pilleri birleştiren bu hibrit sistemler, artık birçok bölgede standart hale gelmiştir ve güneş enerjisinin depolanmasına ve gerektiğinde serbest bırakılmasına olanak tanıyarak, onu şebeke talebini dengelemeye yardımcı olan daha güvenilir ve dağıtılabilir bir güç kaynağına dönüştürüyor."

Güneş enerjisinin maliyet etkinliğine rağmen, Surrey Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Dr. Ehsan Rezaee, artan güneş enerjisi seviyelerini elektrik şebekelerine bağlamanın sektörün karşı karşıya olduğu “en büyük zorluklardan” biri olmaya devam ettiğini söylüyor ve ekliyor:

"Akıllı şebekeler, yapay zeka tahminleri ve bölgeler arasındaki daha güçlü bağlantılar, yenilenebilir enerji kullanımı arttıkça güç sistemlerini istikrarlı tutmak için hayati önem taşıyacak."

Aratırmaya göre perovskit güneş pilleri gibi malzemelerdeki yenilikler, arazi kullanımını artırmadan enerji üretimini yüzde 50'ye kadar artırabilir ve  bu teknoloji, silikon pillere kıyasla önemli ölçüde daha az enerji gerektirir; bir başka deyişle, daha küçük bir alandan daha fazla güç üretilebilir.

Ayrıca, silikon muadillerine göre daha ince ve esnek olmaları nedeniyle binalar ve araçlar gibi daha geniş bir yüzey yelpazesine uygulanabilirler, bu da devasa güneş enerjisi çiftlikleri inşa etme ihtiyacını azaltır.

Çalışmanın ortak yazarı ve Surrey Üniversitesi ATI Direktörü Profesör Ravi Silva da, bu ilerlemenin “tutarlı, uzun vadeli politika desteğine” bağlı olduğunu söylüyor.

Eurostat'ın verilerine göre, yenilenebilir enerji kaynakları bu yılın Nisan ve Haziran ayları arasında, 2024'ün aynı dönemine göre yüzde 1,3 artışla yüzde 54'e ulaştı.

Bu artış, güneş enerjisindeki patlama sayesinde gerçekleşti. Güneş enerjisi, ikinci çeyrekte 122.317 gigawatt-saat (GWh) gibi etkileyici bir üretim gerçekleştirdi ve bu, yaklaşık üç milyon eve elektrik sağlamak için yeterli bir miktar.

Aslında, Haziran 2025, güneş enerjisinin AB'de üretilen elektriğin ana kaynağı olduğu ve enerji karışımının yüzde 22'sini oluşturduğu tarihteki ilk aydı.

Avrupa'nın önde gelen güneş enerjisi geliştiricilerinden Alight'ın Rob Stait, Euronews Green'e verdiği demeçte, güneş enerjisindeki patlamayı, ucuz, kurulumu kolay ve hızlı ölçeklenebilir olmasına bağlıyor ve "Bir güneş enerjisi santrali bir yıl içinde geliştirilebilir, buna karşılık rüzgar enerjisi santralleri en az beş, nükleer santraller ise en az on yıl sürer” diyor.

Stait, güneş enerjisinin, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle dalgalı seyrini sürdüren “Avrupa'nın petrol ve gaza bağımlılığını önemli ölçüde azaltmak” için önemli bir fırsat sunduğunu da ekliyor.