01 Ağustos 2025

Levent Gürses - Kredi notu yükseldi ama yatırım yapılabilir seviyeye daha çok var

levent-gurses-kredi-notu-yukseldi-ama-yatirim-yapilabilir-seviyeye-daha-cok-var

Kredi notu yükseldi ama yatırım yapılabilir seviyeye daha çok var

Levent Gürses

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu B1’den Ba3’e yükseltirken, görünümünü “pozitif”ten “durağan”a revize etti.

Fitch Ratings, ise, Türkiye’nin uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunun “BB-”, not görünümünün ise “durağan” olarak teyit edildiği bildirildi. Fitch’in açıklamasında, temel senaryosunun politikaların 2026 boyunca görece sıkı kalacağı yönünde olduğu belirtilerek, 2028’deki seçimler öncesinde bir gevşeme beklendiği ancak negatif reel faizlere dönüşün öngörülmediği kaydedildi.

Haziranda yüzde 35’e düşen enflasyonun 2025 sonunda yüzde 28’e, 2026 sonunda ise yüzde 21’e gerilemesinin beklendiği aktarılan açıklamada, ancak bu oranın hala yüksek olduğu belirtildi. Açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2025’te yüzde 2,9, 2026’da yüzde 3,5 ve 2027’de yüzde 4,2 büyüyeceğinin tahmin edildiği ifade edildi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesiyle ilgili olarak, “Ekonomimiz yurt içi ve yurt dışı belirsizliklerin ve zorlukların yaşandığı dönemi aşarak tekrar olumlu bir döngüye girdi. Bu not artışı, süreci başarıyla yönettiğimizi ve ekonomimizin dayanıklılığını teyit ediyor” ifadelerini kullandı.

Moody’s’in not yükseltmesiyle birlikte; Türkiye’nin kredi notu Standard & Poor’s (S&P) için BB-, Moody’s için Ba3 ve Fitch için de BB- oldu. Ancak bu yatırım yapılabilir seviyenin oldukça altında...

S&P ve Fitch için BBB-, Moody’s için Baa3 ve yukarısı yatırım yapılabilir seviye olarak kabul ediliyor. S&P ve Fitch için BB+, Moody’s için Ba1 ve aşağısı ise yatırım yapılamaz spekülatif derece sayılıyor ve çoğunlukla “çöp” olarak adlandırılıyor.

Yatırım yapılabilir seviyesinde olmasa da kredi notu Türkiye’nin üzerinde olan ülkeler arasında (sırasıyla S&P ve Moody’s’in notları); Arnavutluk (BB - Ba3), Güney Afrika (BB-, Ba2), Gürcistan (BB-, Ba2), Vietnam (BB+, Ba2), Brezilya (BB, Ba1), Fas (BB+, Ba1), Azerbaycan (BB+, Baa3) dikkat çekiyor.

Yatırım yapılabilir seviyedeki (BBB- ve Baa3 notu ve daha yukarısı olan) ülkeler arasında ise; Panama, Romanya, Hindistan, Yunanistan, Meksika ve Kazakistan öne çıkıyor.

 

Kamuda zam pazarlığı, grev ertelendi, Külliye’de kritik görüşme

Kara yolları, demir yolları, elektrik üretim santralleri, bakanlıklar, üniversiteler ve hastanelerin de aralarında bulunduğu kamu kuruluşlarındaki 600 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşmede 7 aydır sonuca ulaşılamadı. Hükümet bir önceki görüşmede Temmuz sonrası için gerçekleşen enflasyon oranına tekabül eden yüzde 16 zam teklif etmişti. Ancak hafta içinde bu teklif geri çekildi, önümüzdeki 6 ayda yaşanmasına ihtimal verilen yüzde 11’lik enflasyon oranı kadar zam sunuldu.

Teklif, Türk-İş tarafından kabul edilmezken sözleşme süresi dolan kamu iş yerlerine grev kararları asılmaya başlandı. Eti Maden işçilerinin grevi, ‘milli güvenlik’ bahanesiyle 60 gün süreyle ertelendi. Grev yasaklarını emek mücadelesini bastırmanın bir aracı olarak kullanan iktidar, 2003’ten bu yana 22 grev yasakladı.

Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS), Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden Tetkik Arama (MTA) Kurumu’nda çalışan işçileri kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, 2 Ağustos Cumartesi günü grev kararı aldıklarını duyurdu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 22 Temmuz Perşembe akşamı TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ile bir araya geldi. Dört saatlik görüşmenin ardından Atalay, “Bu akşam bize bir teklif sundular. 16.11’i aştık ama 16.57’yi bulmadık. Ona yakın bir rakam. Ama nedir arkadaşlar bir görsünler. Sendikalar karar verecek, üyeler işçiler karar verecek. İşçi razıysa bir problem yok, razı değilse yokuz deyip çıkacağız işin içinden” dedi.

 

DİSK-AR: Geniş tanımlı işsizlik tarihi bir rekor kırarak 13,4 milyona ulaştı

DİSK-AR işsizlik raporunda, geniş tanımlı işsizliğin tarihi bir rekor kırarak 13,4 milyona ulaştığını bildirdi. DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısının Haziran 2025’te 13 milyon 383 bin kişi olarak gerçekleştiği kaydedildi. Haziran 2023’te 3 milyon 228 bin olan dar tanımlı işsiz sayısının, Haziran 2024’te 3 milyon 253 bin, Haziran 2025’te ise 3 milyon 47 bin olduğu belirtildi. Geniş tanımlı işsizlik 2023’ten 2025’e uzanan Haziran 2024 ve Haziran 2025 arasında dar tanımlı işsizliğin yüzde 9,1’den yüzde 8,6’ya düştüğü görüldüyse de, geniş tanımlı işsizlik rakamlarının artışının hızlandığı vurgulandı. Haziran 2024’te yüzde 29,2 olan geniş tanımlı işsizlik oranının Haziran 2025’te yüzde 32,9’a yükseldiği ve son 1 yılda 3,7 puan arttığı belirtildi. Haziran 2024’te 11,7 milyon olan geniş tanımlı işsiz sayısının ise Haziran 2025’te 13,8 milyona yükseldiği belirtildi. Bu sayede geniş tanımlı işsiz sayısında bir yıllık artışın 1 milyon 643 bin olduğu kaydedildi.

 

IMF, Türkiye ve küresel ekonomi büyüme tahminlerini yukarı çekti

IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nun Temmuz sayısını “Küresel Ekonomi: Süregelen Belirsizlik Ortamında Zayıf Dayanıklılık” başlığıyla yayımladı. Raporda, küresel ekonomik büyümenin 2025’te yüzde 3 ve 2026’da 3,1 olmasının beklendiği bildirildi.

Raporda, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 3, gelecek yıl 3,3 büyümesinin beklendiği bildirildi. IMF, nisan ayındaki tahminlerinde, Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 2,7, gelecek yıl 3,2 büyümesini öngörmüştü.

Dünya ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin nisan ayında yayımlanan tahminlere kıyasla 0,2 puan daha yüksek olduğu belirtilen raporda, 2026 tahmininin de 0,1 puan yüksek olduğu kaydedildi.

Küresel manşet enflasyonunun 2025’te yüzde 4,2’ye, 2026’da yüzde 3,6’ya gerilemesinin beklendiği belirtilen raporda, enflasyonun ABD’de hedefin üzerinde kalmaya devam edeceğinin, diğer büyük ekonomilerde ise daha ılımlı seyredeceğinin öngörüldüğü ifade edildi.

ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin 2025 yılı için yüzde 1,8’den 1,9’a çıkarıldığı kaydedilen raporda, gelecek yıla ilişkin büyüme tahmininin 1,7’den yüzde 2’ye yükseltildiği vurgulandı. Euro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 0,8’den yüzde 1’e çıkarıldığı, 2026 yılı için ise 1,2 olarak korunduğu belirtildi.

Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisinin bu yıl için yüzde 4’ten 4,8’e ve gelecek yıl için yüzde 4’ten 4,2’ye çıkarıldığı kaydedildi.

 

Hisse senedi yatırımcısı 2 yıl öncesine döndü

Hisse senedi yatırımcısı dün itibariyle 6.42 milyona geriledi. Ekonomim gazetesinin haberine göre, Ekim 2023’te 8.55 milyon ile çıktığı tarihi zirvesinden 2 milyonun üzerinde kayıp yaşayan hisse senedi yatırımcılarının borsadan soğumasında gerilimlerin yarattığı dalgalı seyrin yanı sıra sabit getirili yatırımlara ilginin artması bulunuyor. Hisse senedi yatırımcısında artış için yeni bir halka arz süreci beklemek gerekiyor.

 

Merkez Bankası’nın rezervleri 5 haftadır yükselişte

Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 25 Temmuz ile sona eren haftada döviz rezervleri 3 milyar 332 milyon dolar artarak 83 milyar 303 milyon dolardan 86 milyar 625 milyon dolara yükseldi. Böylece, rezervler aralıksız 5 haftadır yükselişini sürdürürken, 21 Mart 2025 tarihindeki 88 milyar 328 milyon doların ardından en yüksek rezerv rakamına ulaşıldı.

Altın rezervleri 85 milyar 266 milyon dolardan 85 milyar 222,5 milyon dolara indi. Böylece toplam rezervler 168 milyar 569 milyon dolar olan seviyesinden, 171 milyar 847,5 milyon dolara geldi.

 

Mehmet Şimşek: Rezervlerimiz Mart ayı ortasındaki seviyelere geldi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Mart ayındaki gelişmeler nedeniyle içeride siyasi anlamında zor bir dönemdi” dedi. Şimşek, “Rezervlerimiz Mart ortasında 170 milyar dolar üzerindeydi şimdi yine o seviyelere geldi” ifadesini kullandı. Kanal 7 televizyonuna konuşan Şimşek, “büyük resme bakıldığı” durumda iyi bir yönetim sergilendiğini savunarak, zirai don ve kuraklığın gıda enflasyonunu olumsuz etkilediğini vurguladı ve “Yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 24 ile 29 arasında” ifadesini kullandı.

Diğer yandan, Kayseri’de “Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm” başlıklı sunum gerçekleştiren Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, rezervlerde 105 milyar dolar artış olduğunu KKM bakiyesinde 130 milyar dolar düşüş gerçekleştirildiğini vurguladı.

Şokların dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermediklerini belirten Karahan, “Haziran 2024’te başlayan dezenflasyon süreci kesintisiz devam ediyor. Enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığımızın içinde kalmasını bekliyoruz” dedi.

 

Hanehalkının enflasyon beklentisi yüzde 54,5’e yükseldi

Merkez Bankası’nın temmuz ayına ilişkin yayınlanan Sektörel Enflasyon Beklentileri Anketi’ne göre yıllık enflasyon beklentileri hanehalkı için yüzde 54,5’e yükseldi.

Temmuz ayında 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri bir önceki aya göre, piyasa katılımcıları için 1,2 puan azalarak yüzde 23,4 seviyesine, reel sektör için 0,8 puan azalarak yüzde 39,0 seviyesine gerilerken, hanehalkı için 1,5 puan artarak yüzde 54,5 seviyesine yükseldi. Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 4,1 puan azalarak yüzde 26,6 seviyesinde gerçekleşti.

 

Dış ticaret açığı yüzde 38,8 arttı

TÜİK ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2025 yılı Haziran ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,9 artarak 20 milyar 515 milyon dolar, ithalat yüzde 15,2 artarak 28 milyar 688 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı ise, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38,8 artarak 5,89 milyar dolardan, 8,17 milyar dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Haziran ayında yüzde 76,4 iken, 2025 Haziran ayında yüzde 71,5 oldu.

Ocak-Haziran döneminde ise, ihracat yüzde 4,1 artarak 131 milyar 408 milyon dolar, ithalat yüzde 7,2 artarak 180 milyar 845 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran döneminde dış ticaret açığı da yüzde 16,3 artarak 42 milyar 504 milyon dolardan, 49 milyar 437 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Haziran döneminde yüzde 74,8 iken, 2025 yılının aynı döneminde yüzde 72,7’ye geriledi.

Prof. Dr. Kara: Turizmde artık pahalı bir ülkeyiz

Bilkent Üniversitesi Öğretim üyesi ve Merkez Bankası eski Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, dünya genelinde 2025 yılında turist sayısında yüzde 4’lük bir artış beklenirken, Türkiye’de yılın ilk yarısında bu artış yalnızca yüzde 1,7’de kalmasını değerlendirdi. Kara, bu sınırlı artışın “artık pahalı bir ülke olduğumuzu teyit ettiğini” belirtti.

Kara, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda dolar cinsinden turizm gelirindeki artışın da yanıltıcı olduğunu ifade ederek “Kişi başı turist harcaması son 10 yılda yüzde 29 arttı ancak aynı dönemde ABD enflasyonu yüzde 35 oldu. Bu da reel olarak turist başına gelirin gerilediğini gösteriyor” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, turizmde ilk 6 ayda 25,8 milyar dolarla rekor gelir elde edildiğini açıkladı.

 

Koç Holding’ten yılın ilk yarısında 29,6 milyar dolar gelir

Koç Holding, 2025 yılının ilk yarısında konsolide bazda 29,6 milyar dolar gelir elde ederken, yaklaşık 1,8 milyar dolar tutarında kombine yatırım gerçekleştirdi. Böylece topluluk, son beş yılda kombine bazda toplam 15,2 milyar dolar yatırım seviyesine ulaştı. Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, topluluğun Türkiye’nin üretim ve ihracatındaki öncü rolüne dikkat çekerek, “Topluluğumuz, milli gelirin yüzde 7’sini aşan kombine gelirleri ve Türkiye ihracatındaki yüzde 7’nin üzerindeki payıyla ülkemizin ekonomisine büyük katkı sağlıyor” dedi.

 

TCMB toplantı tutanakları: Enflasyon riski ortadan kalkmadı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK), 24 Temmuz’da yapılan toplantısının özeti yayınlandı. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının hâlâ risk oluşturduğu belirtilirken, dezenflasyon sürecine dair temkinli iyimserlik korunuyor. Küresel belirsizlikler ve jeopolitik riskler yakından takip edilirken, kredi-mevduat piyasaları ve TL’nin reel değeri para politikasında kritik rol oynuyor. Özette, öncü verilerin temmuz ayında aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak artacağına işaret ettiği belirtilerek, “Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir” denildi.

 

Ekonomik güven 10 ayın en düşük seviyesinde

Ekonomik güven endeksi Temmuz’da aylık bazda yüzde 0,4 azalışla 96,3 oldu. Söz konusu veri Eylül 2024’ten bu yana en düşük düzeye geriledi. TÜİK, Temmuz ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı. Buna göre, endeks Haziran’da 96,7 iken Temmuz’da yüzde 0,4 azalarak 96,3 oldu. Tüketici güven endeksi, Temmuz’da aylık bazda yüzde 1,38 azalışla 83,5’e düştü.

Aynı dönemde reel kesim güven endeksi, yüzde 0,5 artışla 98,9 olarak kayıtlara geçti. Hizmet sektörü güven endeksi ise yüzde 0,8 azalışla 110 oldu. Perakende ticaret sektörü güven endeksi, yüzde 0,5 azalarak 107,9, inşaat sektörü güven endeksi de yüzde 2,2 artışla 88,8 değerini aldı.

Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.

 

Perakendede giderin yüzde 60’ı kira

Ticari gayrimenkul kiralarında devam eden fahiş artış, perakende sektörünün ve esnafın en büyük çıkmazı haline geldi. Satış rakamları enflasyonun gerisinde kalırken, kiranın sabit giderler içindeki payı yüzde 60’lara ulaştı. İstanbul, 5 yılda dolar bazıyla yüzde 193’lük kira artışla dünyada ilk sıraya yerleşirken, Teşvikiye ve Bağdat Caddesi gibi bölgelerde mağaza kiraları milyon liralara dayandı. Sektör temsilcilerine göre bu tablo hem mağaza hem de fabrika kapanmalarını tetikliyor.

 

Petrol fiyatları yükseliyor, Barclays’den uyarı: Risk var

Petrol piyasaları hareketlendi. Ham petrol fiyatları, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna-Rusya savaşını bitirmeye yönelik daha sert bir tutum izlemesinin ardından yükselişe geçti. Brent ve Batı Teksas türü petrol fiyatları 31 Temmuz Perşembe itibarıyla son bir haftada yüzde 6.33 yükseldi. Brent petrolünün varili 72 ve Batı Teksas petrolü de 62,5 dolara çıktı.

Barclays analistleri, petrol fiyatları için aşırı yükseliş ve risk uyarısı yaparak, “Bu durum, jeopolitik gerilimlerin ortadan kalkmadığı ve petrol fiyatları üzerinde asimetrik yukarı yönlü riskler oluşturmaya devam ettiği görüşümüzü güçlendiriyor. Başkan Trump’ın Rusya’ya karşı sabrı tükeniyor gibi görünüyor. Petrol piyasaları da olası bir arz kesintisi ihtimaline bir ölçüde tepki verdi.”

 

FED faizi değiştirmedi, Trump yine sert konuştu: Bir ezik

ABD Merkez Bankası (FED), faiz oranlarını değiştirmeden yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit bıraktı. FED Başkanı Jerome Powell, düzenlediği basın toplantısında belirsizliğin yüksek olmasına karşın ekonominin sağlam bir konumda olduğunu, işsizlik oranının düşük seviyelerde kalmaya devam ettiğini belirtti ancak enflasyonun ise uzun vadeli yüzde 2 hedefinin biraz üzerinde seyrettiğini yineledi.

ABD Başkanı Donald Trump, faiz kararının ardından eleştirilerine devam ederek, Powell’ı hedef tahtasına koydu. Trump, Powel için “Çok aptal ve tam bir kaybeden Tam anlamıyla bir ezik ve bunun bedelini ülkemiz ödüyor” ifadelerini kullandı.

Hazine Bakanı Scott Bessent ise, FED’in yeni başkanının belirlenmesi için Trump’a için bir aday listesi hazırladığını ve yıl sonuna kadar kimin atanacağının açıklanmasını beklediğini söyledi.

Powell da Trump’ın “Eylül ayında faiz indirimi yapacaklarını duydum” açıklamasına yanıt vererek “Eylül toplantısı için şimdiden alınmış bir karar yok” ifadelerini kullandı.

 

ABD ekonomisi beklentilerin üzerinde büyüdü

ABD ekonomisi,  yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Piyasa beklentisi yüzde 2,5 olması yönündeydi. Ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,5’lik daralma kaydetmişti. İkinci çeyrekteki büyümede, ithalattaki azalma ve tüketici harcamalarındaki artış etkili oldu. Aynı dönemde yatırımlar ve ihracatta ise düşüş yaşandı. Yılın ikinci çeyreğinde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi yüzde 2,1’lik artış kaydetti. Söz konusu endeks, yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,7 artmıştı.

Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de aynı dönemde yüzde 2,5 arttı. Beklenti yüzde 2,4 artması yönündeydi, endeks ilk çeyrekte yüzde 3,5 artmıştı.

 

ABD’de işsizlik maaşı başvuruları arttı

ABD Çalışma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, ülkede ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 26 Temmuz ile biten haftada bir önceki haftaya kıyasla 1000 kişi artarak 218 bine yükseldi. Piyasa beklentisi, işsizlik maaşına başvuranların sayısının 222 bin olması yönündeydi. İşsizlik maaşına başvuranların sayısı önceki hafta 217 bin olmuştu. Geçen hafta itibarıyla 4 haftalık ortalama işsizlik maaşı başvuru sayısı ise 3 bin 500 azalarak 221 bine indi.

 

Trump: Kimsenin dolara saldırmasına izin vermeyeceğiz

ABD Başkanı Donald Trump, BRICS’in “ABD karşıtı ve doları hedef alan bir grup” olduğunu belirterek “Kimsenin dolara saldırmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Trump, Hindistan ile dost ve müttefik iki ülke olduklarını ancak bu ülkenin ticari anlamda kendilerine adil davranmadığını savundu.

Hindistan’a uygulanacak yüzde 25’lik gümrük tarifesi konusunu değerlendiren Trump, Başbakan (Narendra) Modi’nin arkadaşı olduğunu ancak kendileriyle çok fazla ticaret yapmadıklarını söyledi. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın kurucuları arasında bulunduğu BRICS’i de hedef alan Trump, “Biliyorsunuz BRICS adında, temelde ABD’ye karşı olan bir grup ülke var ve Hindistan da bu grubun bir üyesi. Bu yapı, dolara bir saldırıdır. Kimsenin dolara saldırmasına izin vermeyeceğiz” yorumunu yaptı.

ABD’nin BRICS ülkelerine ciddi ticaret açığı verdiğini aktaran Trump, kendi başkanlığı döneminde bunun devam etmesine izin vermeyeceğini vurguladı.

 

AB ie ABD arasında gümrük vergisi anlaşmazlığında uzlaşı

AB ve ABD gümrük vergileri anlaşmazlığında bir uzlaşıya vardı. Buna göre ABD, AB’den yapılan ithalatın büyük kısmına yüzde 15 oranında gümrük vergisi uygulayacak, Avrupa ise buna yeni vergilerle karşılık vermeyecek. Donald Trump ile Ursula von der Leyen, İskoçya’da ayrıca ABD’den kapsamlı enerji kaynakları ve silah sistemleri tedariki konusunda da el sıkıştı. Eurotopics’in haberine göre, Avrupa basını, anlaşmanın çeşitli yönlerini irdeleyerek kendi sonuçlarını çıkarıyor.

Fransa'nın ekonomi gazetesi Les Echos’ya göre ABD çok da büyük bir zafer kazanmış sayılmaz. Gazetedeki yorum özetle şöyle:

“Avrupa Komisyonu Başkanı daha fazlasını elde edebilecek durumda değildi. Beyaz Saray’ın başlattığı bu savaşı durdurmak daha akıllıcaydı. … Her ne kadar hâlâ giderilmemiş kimi belirsizlikler olsa da, Brüksel bunun karşılığında otomotiv, havacılık ve içki gibi önemli sektörler için güvenceler aldı ve özellikle de dijital alanda kendi düzenleyici ilkelerini pekiştirdi. … ABD’nin ‘zaferi’ de göreceli olarak değerlendirilmeli; çünkü bu korumacılık oyununun herkese kaybettirdiği asla unutulmamalı - kısa vadeli bütçe kazançlarının bedelini yüksek enflasyon ve düşük büyüme ile ödeyecek olan ABD’ye de.”

İtalyan Corriere della Sera ise, istikrarın bedelinin yüksek olduğunu, bunun adil bir anlaşma olmadığını vurguluyor. Gazetenin bakış açısı şöyle: “AB, ABD ile ilişkilerinde 'istikrar' uğruna ağır bir bedel ödüyor. Esasen bu, bir siyasi uzlaşının sonucu: AB, ABD ile doğrudan bir çatışmadan kaçınmak istiyordu. Trump dönemi öncesi, Amerikan gümrük makamlarının Avrupa’dan gelen mallara uyguladığı ortalama vergi oranı yaklaşık yüzde 4,8 düzeyindeydi. Günümüzde ise bu oran yüzde 15’e çıkarılmış durumda. Yani iktisadi açıdan meşru bir gerekçe bulunmaksızın vergi oranı üç katına yükseltildi. Trump’ın öne sürdüğünün aksine, Avrupa’nın son yıllarda ABD’yi sömürdüğünü gösteren somut bir kanıt yok.”

Belçikalı De Standaard ise, “Trump bir kumar oynadı ve kazandı, zira onlarca yıldır çok taraflı müzakerelerle oluşturulmuş oyunun kurallarını tek başına yeniden yazdı, yüzde 15 oranı adil bir sonuç şeklinde nitelendirilemez. Trump’ın dünyasında, ABD artık bu maliyeti ticaret ortaklarının sırtına yükleyerek zenginleşiyor” yorumunu yapıyor.

The Irish Times da, "Uzlaşının büyük bir avantajı var. İki taraf arasında çıkabilecek ve oldukça kötü sonuçlar doğurabilecek bir gümrük savaşı önlenmiş oldu. Misillemelerin devreye gireceği şiddetli bir çatışma süreci yaşanabilirdi. Ancak artık atışmalar sona erdi ve ticaret silahları en azından şimdilik kılıflarına geri kondu" diyor.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.