22 Ağustos 2025

Levent Gürses - İşsizlik AB'nin üç katına çıktı, işsiz gençler alarm veriyor

levent-gurses-issizlik-abnin-uc-katina-cikti-issiz-gencler-alarm-veriyor

İşsizlik AB'nin üç katına çıktı, işsiz gençler alarm veriyor

Levent Gürses

Türkiye'de işsizlik Avrupa Birliği'nin (AB) üç katına ulaştı. TÜİK, yılın ikinci çeyreğine ait Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarını yayımlandı. Buna göre, Nisan, Mayıs, Haziran döneminde, bir önceki çeyrek yıla göre;

  • İşsiz sayısı 106 bin kişi artarak 3 milyon 34 bin kişi oldu.
  • İşsizlik oranı 0,3 puanlık artış ile yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti.
  • İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,0, kadınlarda yüzde 11,6 oldu.
  • Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı (geniş tanımlı işsizlik) 3,5 puan artarak yüzde 32,0 oldu.
  • DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı ise 13 milyon 15 bin olarak hesaplandı.
  • DİSK-AR, yılın birinci çeyreğinde dar tanımlı işsizliğin AB'de ortalama yüzde 5,7, geniş tanımlı işsizliğin de yüzde 10,9 olduğunu, geniş tanımlı işsizliğin AB'nin üç katına ulaştığını açıkladı.
  • Ayrıca, AB ortalamasında dar ve geniş tanımlı işsizlik oranları arasındaki puan farkı 5,2 iken Türkiye’de bu 23,4 puana çıktı.
  • TÜİK'e göre istihdam edilenlerin sayısı 41 bin kişi azalarak 32 milyon 435 bin kişi, istihdam oranı ise 0,2 puanlık azalış ile yüzde 48,9 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,1 iken kadınlarda yüzde 32,1 olarak gerçekleşti.
  • DİSK-AR, TÜİK verilerinden hareketle hesapladığı Kayıtlı Tam Zamanlı İstihdam (KATİ) oranını yüzde 33,9 olarak açıkladı.
  • Kadınlarda resmi istihdam oranı yüzde 32,3 iken KATİ oranı yüzde 19,7 ve erkeklerde resmi oran yüzde 66,4 iken KATİ oranı yüzde 48,4 olarak hesaplandı.
  • Genç işsizliği ise alarm veriyor. TÜİK verilerine göre, ikinci çeyrekte genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki çeyreğe göre, 0,7 puanlık artış ile yüzde 15,9 oldu. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 11,7, kadınlarda ise yüzde 23,7 olarak tahmin edildi.
  • Geniş tanımlı işsizlik genç erkeklerde yüzde 34,5, genç kadınlarda ise yüzde 53,4'e çıktı.
  • DİSK-AR'a göre ise, AKP’nin iktidara geldiği 2002 3. çeyreğinden bu yana gençlerde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 26’dan yüzde 41,7’ye yükseldi. AKP döneminde geniş tanımlı genç işsizliği 15,6 puan yükseldi.

 

Haftanın önemli gelişmeleri şu yönde:

 

Tüketici güven endeksi hafif yükselse de kritik sınırın altında

Tüketici güven endeksi ağustosta yüzde 0,9 artarak 84,3’e yükselse de yine kritik sınır olan 100'ün altında kaldı. TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliğiyle yürütülen Tüketici Eğilim Anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Temmuz'da 83,5 iken Ağustos'ta yüzde 0,9 artışla 84,3 oldu. Endekste hafif bir yükseliş olsa da ekonomiye güvende kritik sınır olan 100'e ulaşmanın epey uzağında kalındı.

Daha da kötüsü; hanenin maddi durumu endeksi, yüzde 2,6 artarak 68,2'den 70'e çıkarken, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi endeksi, Temmuz'da 84,6 iken Ağustos'ta yüzde 0,9 azalış kaydederek 83,8'e düştü.

Geçen ay 79 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi, yüzde 0,7 düşüşle Ağustos'ta 78,4 olarak hesaplandı.

 

Hükümet ve sendikalar ücret pazarlığında uzlaşamadı

Hükümet ve sendikalar memur ve memur emeklilerinin 2026 ve 2027'deki zam oranı görüşmelerinde anlaşma sağlayamadı. Memur-Sen zam teklifini Hakem Kurulu'na taşıma kararı aldı. Son kararı Hakem Kurulu verecek. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Kamu işveren heyeti, memurun sesine kulağını, emeklinin mağduriyetine de gözünü kapatmıştır. Mücadelemiz de itirazımız da devam edecek" dedi. Yalçın ayrıca Hakem Kurulu'na güvenmediklerini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise, 11 hizmet kolunda anlaşma sağlandığını belirtti.

 

Piyasanın yılsonu enflasyon tahmini %29,69'a yükseldi

Merkez Bankası'nın Ağustos ayına ilişkin piyasa katılımcıları anketinde yılsonu TÜFE beklentisi yüzde 29,66'dan yüzde 29,69'a çıktı. 2025 sonu dolar/TL beklentisi de 43,72 TL'den 43,96 TL'ye yükseldi.

Geçen hafta açıklanan yılın üçüncü Enflasyon Raporu'nda ara hedefler açıklamaya başlayan Merkez Bankası, ulaşamayacağı enflasyon tahminine ‘ara hedef’ dedi. 2025 yılsonu için ara hedef yüzde 24 olurken tahmin bandı yüzde 25-29 aralığına getirildi.

 

Gelir vergisinde Bayraktar kardeşler, kurumlarda Garanti ve Ziraat

2024 yılında en fazla gelir vergisi ödeyen isim, ihracat gelirleriyle Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar oldu. İlk 100 listesinde sadece 21 kişinin ismi yer alırken, 79 kişi ise isminin gizli kalmasını istedi.

Selçuk Bayraktar, 2 milyar 767 milyon 587 bin lira gelir vergisi ödeyerek irinci sırada yer alırken, kardeşi Haluk Bayraktar da 2 milyar 528 milyon 619 bin lira gelir vergisi ödeyerek ikinci oldu. Selçuk ve Haluk Bayraktar kardeşler toplamda 5 milyar 296 milyon lira gelir vergisi ödedi.

Listede 4'üncü sırada 757 milyon 755 bin lira vergi tahakkuk eden Koç Holding Şeref Başkanı Mustafa Rahmi Koç, 10'uncu sırada da 372 milyon 720 bin lira vergi tahakkuk eden Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak yer aldı.

Kurumlar vergisinde ise 25 milyar 296 milyon 492 bin lira vergi tahakkuku ile Garanti Bankası birinci oldu. İkinci 20 milyar 838 milyon 196 bin lira vergiyle Ziraat Bankası olurken Kuveyt Türk Katılım Bankası da 12 milyar 71 milyon 499 bin lira ile listenin üçüncü sırasında yer buldu.

 

Reel kesimin net döviz açığı yedi yılın zirvesini gördü

Finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığı, Haziran ayında 185,8 milyar dolarla yedi yılın zirvesine yükseldi. Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak görev yaptığı iki yılda söz konusu açık 114,2 milyar dolar arttı.

Nefes gazetesinin haberine göre, Merkez Bankası'nın yayımladığı 'finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri' verileri reel sektörün kredilerde dövize yönelirken döviz pozisyonu açığının büyüdüğünü ortaya koydu. Reel kesimin döviz varlıkları Haziran ayında bir önceki aya göre, 1,4 milyar dolar artarken, yükümlülükler 9,7 milyar dolar arttı. Böylece net döviz açığı, 8,4 milyar dolarlık artışla 185,8 milyar dolara yükselerek son yedi yılın zirvesini gördü.

 

Kredi kartları borç batağına dönüştü

Türkiye'de her iki kişiden biri ya kredi kartı borcunu çevirmekte zorlanıyor ya da çoktan borç sarmalına saplanmış durumda. Tüketici Birliği Federasyonu’nun son araştırmasına göre, yüksek faiz, durmaksızın artan enflasyon ve düşen alım gücü karşısında vatandaşın cüzdanı erirken, kart borcu 2.36 trilyon TL’ye dayandı. Üstelik 4.14 milyon kişi icra tehdidiyle karşı karşıya.

Nefes gazetesinin haberleştirdiği araştırmaya göre, kullanıcıların yüzde 43.5’inin kredi kartı borcunu tam olarak kapatamadığı, önemli bir kısmının ise uzun süredir yalnızca asgari ödeme yaparak borç yükünü büyüttüğü tespit edildi. Özellikle yüzde 20.7’lik bir kesim, son 3 ay içerisinde kredi kartı borcuna hiç ödeme yapamamış. Bir yıldan uzun süredir sadece kısmi ödeme yapanların oranı yüzde 18.5, hiç ödeme yapamayanların oranı ise 2.2’ye ulaştı.

Federasyon, her 3 kullanıcıdan 1’inin ciddi ödeme sorunu yaşadığını, yüzde 9.2’lik kesimin ise kronik borç sarmalında olduğunu vurguladı.

 

Ziraat, 64 milyar TL kara karşın çiftçiye destekte yalpalıyor

Ziraat Bankası yılın ilk yarısında 64 milyar lira net kar elde etti. Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, "Aktiflerin en önemli kısmını oluşturan nakdi kredilerimiz 3,5 trilyon lirayı aşarken, gayrinakdi kredilerle birlikte ülkemizin büyümesine yönelik sağladığımız finansman büyüklüğü 4,9 trilyon lira olarak gerçekleşti" dedi.

Sağlanan 4,9 trilyon lira finansmana karşın, çiftçinin başlıca kredi kapısı olan Ziraat Bankası’nın üreticilerin bir borç sarmalına sürüklenmesine seyirci kaldığı ortaya çıktı. Birgün gazetesinin haberine göre, 2025 yılının ilk yarısında Ziraat Bankası’na olan çiftçi borçları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 50,8 artarak 839 milyar 940 milyon liraya ulaştı. Bu dönemde bankanın yakın izlemeye aldığı çiftçi destek kredileri ise yüzde 76,7 büyüyerek 33 milyar 569 milyon liraya ulaştı.

 

PTT’nin servet değerindeki arazileri satılıyor

AKP döneminde çöküşe geçen ve 3 milyar TL borcu olan kamu iştiraklerinden PTT, servet değerindeki gayrimenkullerini satışa çıkardı. İstanbul, Ankara, Afyon ve Denizli olmak üzere 4 farklı ilde toplam 11 taşınmaz 1 milyar 781 milyon 295 bin TL muhammen (en düşük) bedelle satılacak. İhaleyle satışa sunulan toplam 289 bin 966 metrekarelik arsa 40 futbol sahasından daha büyük bir alana karşılık geliyor.

PTT’nin milyarlık taşınmazlarını satışa çıkarması hakkında basın açıklaması yapan Haber-Sen sendikası, “Arsaların satışı, borç kapatma değil, kamu malının yandaşlara peşkeş çekilmesidir” ifadeleriyle tepki gösterdi.

 

88 sektörün 41’inde çalışan sayısı azaldı

TEPAV İstihdam İzleme Bülteni'nin Mayıs 2025 sayısına göre, Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) ödenen çalışanlar dahil toplam sigortalı çalışan sayısı yıllık bazda yüzde 0,9 artarak 25 milyon 588 bin 839 oldu. SGDP ödenenlerin sayısı da yüzde 6,4 artışla 2 milyon 159 bin 253’e yükselirken toplam istihdam içindeki payı yüzde 8,4’e ulaştı.

Mayıs ayında 88 alt sektörün 41’inde sigortalı ücretli çalışan sayısında düşüş yaşandı. En fazla istihdam kaybı 94 bin 324 kişiyle bina ve çevre düzenleme faaliyetlerinde görülürken sektördeki daralma oranı yüzde 14,4 olarak kaydedildi. Giyim eşyaları imalatında 70 bin 938, tekstil ürünleri imalatında ise 31 bin 445 kişilik istihdam kaybı oldu.

Çok fazla inşaatın yapıldığı Hatay, istihdam artışında ilk sırada yer aldı. Çalışan sayısında en fazla düşüş ise sanayi kenti Bursa’da görüldü.

 

Kısa vadeli dış borç 168 milyar dolar

Kısa vadeli dış borç stoku ikinci çeyrekte, önceki çeyreğe göre yüzde 0,3 azalarak 168,2 milyar dolar oldu. Vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış borçları gösteren kalan vadeye göre Kısa vadeli dış borç stoku 220,3 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

 

Tarımsal girdilerde yıllık artış yüzde 34 oldu

TÜİK iki fiyat endeksini açıkladı. Tarımsal girdi fiyat endeksinde (Tarım-GFE) Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 2,52 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 17,88 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33,88 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 32,27 artış gerçekleşti.

Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksinde (YD-ÜFE) Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 3,03 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 23,40 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 30,06 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 25,46 artış gösterdi.

 

Hizmet ve inşaat sektörleri endekslerinde yükseliş

TÜİK'in açıkladığı üretim endekslerinden Hizmet Üretim Endeksi Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 arttı. Konaklama ve yiyecek yüzde 4,1, bilgi ve iletişim yüzde 8,7, gayrimenkul yüzde 18,1, idari ve destek hizmetleri ise yüzde 5,2 arttı. Bina inşaatı sektörü endeksi ise Haziran'da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26,9 arttı. Bina dışı yapıların inşaatı sektörü endeksi yüzde 16,7 ve özel inşaat faaliyetleri sektörü endeksi yüzde 23,6 arttı.

 

UBS'in 2026 sonu ons altın tahmini 3.600 dolar

İsviçre merkezli banka UBS, devam eden ABD makroekonomik riskleri ve güçlü yatırım talebi nedeniyle 2026 yılı sonu altın fiyat hedefini ons başına 3 bin 600 dolara çıkardı. Banka ayrıca, özellikle ETF'ler ve merkez bankalarından gelen güçlü alım talebinin yanı sıra dolarizasyon karşıtı eğilimlerin altın fiyatlarını daha da yukarı taşımasını bekliyor.

UBS, Haziran 2026 sonu tahminini 200 dolar artırarak 3 bin 700 dolara yükseltirken, ABD'de yapışkan enflasyon, trend altı büyüme ve ABD Merkez Bankası'nın olası politika gevşetmeleri ile birlikte doların zayıflamasının altın fiyatlarını destekleyeceğini öngörüyor.

 

Birleşik Krallık'ta enflasyon zıplarken, Euro bölgesinde değişmedi

Birleşik Krallık'ta yıllık tüketici enflasyon oranı Temmuz'da yüzde 3,8'e zıpladı. Piyasa beklentilerinin üzerindeki bu oran Ocak 2024'ten bu yana en yükseği... Enflasyon Haziran'da yüzde 3,6'ydı.

Euro Bölgesi’nde ise, enflasyon Temmuz'da yüzde 2'de sabit kalarak piyasa beklentileri çerçevesinde gerçekleşti. Avrupa Birliği'nde enflasyon Haziran'da yüzde 2,3'ten Temmuz'da yüzde 2,4’e yükselirken, en yüksek oran yüzde 2,7 ile İspanya’da kaydedildi. Almanya'da yüzde 1,8, Fransa'da yüzde 0,9, İtalya’da yüzde 1,7 oldu.

 

ABD tarifeleri Hindistan ekonomisini zorlayacak

Hindistan ekonomisi büyük ölçüde iç pazara dayalı olmasına karşın ABD’nin yüzde 50’ye varan tarifeleri büyüme üzerinde ciddi risk oluşturuyor. Reuters'a göre, tarifeler ülkenin büyümesini zaman içinde 1 puan aşağı çekebilir ve özellikle istihdam odaklı tekstil sektörü bu durumdan en çok etkilenecek.

ABD tarifelerinin de etkisiyle Hindistan şirketleri, Asya’da en büyük kazanç düşüş beklentisiyle karşı karşıya kaldı. Büyük ve orta ölçekli şirketlerin gelecek 12 aylık kazanç tahminleri son iki haftada yüzde 1,2 oranında indirildi. Bu, Asya bölgesinde en sert aşağı yönlü revizyon olarak kayda geçti.

 

Dünya ekonomisinden kısa haberler şöyle:

  • ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 16 Ağustos ile biten haftada bir önceki haftaya kıyasla 11 bin artarak 235 bine yükseldi ve son sekiz haftanın en yükseğine çıktı. Devam eden başvuru sayısı ise 1 milyon 972 binle Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
  • ABD'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), Ağustos ayında 53,3 ile 39 ayın en yüksek seviyesini gördü ve piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Hizmet sektörü PMI 55,4’e gerilese de piyasa tahminlerinin üzerinde kalarak genişlemeyi sürdürdü.
  • ABD’de yapımına başlanan yeni konut sayısı Temmuz ayında yüzde 5,2 artarak 1 milyon 428 bine çıkarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Aynı dönemde inşaat izinleri ise yüzde 2,8 düşüşle 1 milyon 354 bine geriledi.
  • Çin ekonomisi sanayi üretimi, perakende satışlar ve yatırım verileriyle yavaşlama sinyali verdi. Sanayi üretimi yüzde 5,7, perakende satışlar yüzde 3,7 artarken sabit sermaye yatırımları ilk 7 ayda yüzde 1,6 yükseldi. Gayrimenkul sektöründeki gerileme yatırımları baskılarken işsizlik oranı yüzde 5,2’ye çıktı.
  • Japonya merkezli SoftBank, ABD'li yarı iletken üreticisi Intel'e 2 milyar dolarlık yatırım yapmayı öngören bir anlaşma imzaladı. SoftBank,  Intel'in adi hisse senetleri için hisse başına 23 dolar ödeyecek.

 

Sosyoekonomik harita çıktı; bölgesel gelir adaletsizliği de yakıcı sorun

 

Türkiye, "trilyon dolarlık ekonomi" konusunu tartışırken, TÜİK konuyla ilgili ve ders alınması gereken bir istatistik yayımladı.

26 milyondan fazla hanenin tamamının sosyoekonomik durumunu ölçümledi, hanehalkını oluşturan fertlerin gelir seviyesi, ortalama eğitim süresi ve meslek bilgilerine göre hesaplama yaptı, 2022, 2023 ve 2024 verilerini kullanarak referans dönemi orta yıl olan 2023'ü aldı ve il ve ilçeler seviyesinde sosyoekonomik sıralamayı açıkladı.

İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli fark yapıyor

Araştırmaya göre, en üst ve üst sosyoekonomik seviye gruplarındaki hanehalklarının oranının en yüksek olduğu iller tahmin edileceği gibi (en üst+üst gelir grubu toplamı); yüzde 28,6 ile İstanbul, yüzde 11,5 ile Ankara, yüzde 6,7 ile İzmir, yüzde 3,9 ile Bursa ve yüzde 3,3 ile Antalya oldu.

Sosyoekonomik seviye puanı (SES) skoru en yüksek iller; 150 puan ile Ankara, 148 puan ile İstanbul ve 146 puan ile Kocaeli oldu. SES skoru en düşük olan iller ise 112 puan ile Sinop, 113 puan ile Yozgat ve Şanlıurfa oldu.

“Bölgesel olarak derin kırılımlar var”

Uzmanlara araştırma bölgeler arasındaki büyük gelir farkını ortaya koyuyor. BBC Türkçe'ye konuşan Hollanda'daki Groningen Üniversitesi'nde Matematik ve Yapay Zeka alanında araştırmacı Ozancan Özdemir, yayımlanan haritada bölgesel olarak "derin kırılımlar" olduğunu belirterek, "Ülkenin batısı ve güneyi sosyoekonomik seviye açısından kuzeyine ve doğusuna göre daha yüksek. Üç büyük şehrin öne çıkması bence sürpriz değil fakat bu iller dışında yüksek seviyeye sahip çok fazla sayıda ilin neden olmadığı bence sorulması gereken bir soru" diye ekliyor.

Kamuoyu araştırmacısı ve ekonomist Can Selçuki bölgesel kalkınma konusunda eşitsizliklerinin uzun süredir devam eden bir sorun olduğunu vurgulayarak, "Bunu gidermek için de yıllardır teşvik programları başka harcama programları geliştiriyor ve ciddi kaynaklar ayrılıyor. Fakat baktığınız zaman burada çok ciddi bir farklılaşma görmüyoruz" diyor.

İlçe bazında en az gelişmişler, Çamoluk, Derebucak, Doğanşar

Araştırmada ilçe bazında da sıralama yapıldı. Sosyoekonomik seviye puanı (SES) en yüksek ilçeler sırasıyla şöyle: Ankara Çankaya 178 puan, İstanbul Kadıköy 176 puan, İstanbul Beşiktaş 175 puan, Ankara Etimesgut 168 puan, İstanbul Bakırköy ve İzmir Güzelbahçe 164 puan, İstanbul Maltepe ve Üsküdar 163 puan, İstanbul Ataşehir ile Ankara Yenimahalle ve Gölbaşı 162 puan.

 

SES puanı en düşük 50 ilçe ve SES puanları ise söyle:

  1. Giresun Çamoluk          81
  2. Konya   Derebucak        81
  3. Sivas     Doğanşar         82
  4. KayseriFelahiye             83
  5. Kastamonu/Pınarbaşı     84
  6. Sinop    Dikmen            84
  7. ÇankırıBayramören        85
  8. Sinop    Saraydüzü        86
  9. Sivas     Koyulhisar        86
  10. Yozgat  Çayıralan           86
  11. Erzincan Kemah             87
  12. Malatya Pütürge             87
  13. Ordu     Mesudiye          87
  14. KastamonuŞenpazar      89
  15. Niğde    Altunhisar         89
  16. Sivas     Hafik                89
  17. Aksaray Gülağaç            90
  18. Aksaray Sarıyahşi           90
  19. Bilecik   İnhisar              90
  20. Çorum  Kargı                 90
  21. Edirne  Meriç                 90
  22. Kastamonu Cide             90
  23. Kastamonu/Çatalzeytin   90
  24. ÇankırıYapraklı                91
  25. Afyonkarahisar/Kızılören  92
  26. Sivas     Gölova               92
  27. Yozgat  Çandır                92
  28. BurdurAltınyayla             93
  29. IspartaSütçüler               93
  30. Karabük Eflani                93
  31. Yozgat  Saraykent           93
  32. Afyonkarahisar/Emirdağ  94
  33. Aksaray Güzelyurt          94
  34. AntalyaGündoğmuş         94
  35. Balıkesir Balya                94
  36. Bolu      Dörtdivan          94
  37. GiresunAlucra                 94
  38. KastamonuAzdavay         94
  39. KayseriÖzvatan               94
  40. Konya   Hüyük                94
  41. Konya   Kulu                   94
  42. Sivas     İmranlı              94
  43. Bingöl   Yayladere           95
  44. Diyarbakır  Çınar            95
  45. Hatay   Altınözü             95
  46. Kastamonu/Doğanyurt    95
  47. Kastamonu       Araç       95
  48. Kastamonu/Doğanyurt    95
  49. Kırıkkale/Sulakyurt         95
  50. KırşehirAkçakent            95

 

En alt, alt ve alt orta gelir grubunun oranı yüzde 51,8

Araştırma çok önemli bir başka gerçeği de ortaya çıkardı; Türkiye'de orta sınıfın oranı azalırken, alt gelir grubunun oranı yükseliyor. Çalışmada "en üst", "üst", "üst altı", "üst orta", "alt orta", "alt" ve "en alt" olmak üzere yedi sosyoekonomik grup tanımlanıyor.

Türkiye’deki hanehalklarının yüzde 1,1’i en üst seviyede, yüzde 11’i üst seviyede, yüzde 16,4’ü üst altı seviyede, yüzde 19,7’si üst orta seviyede, yüzde 16,5’i alt orta seviyede, yüzde 18,6’sı alt seviyede, yüzde 16,7’si ise en alt seviyede yer aldı.

Buna göre, en alt, alt ve alt orta seviyedeki gelir grubunun toplamı; yüzde 51,8 oldu.

“Kalın orta sınıf yok”

Bu oranların "gelir ve servet dağılımı hesaplamalarında gördüğümüz eşitsizliğin hanehalkı seviyesinde de oluştuğunu" gösterdiğini vurgulayan Can Selçuki, "Kuzey ya da Batı Avrupa'da görmeye alışık olduğumuz kalın orta sınıf, ince en üst ve en alt deseninden belirgin bir şekilde farklı. En üst seviye daha dar; orta ve en alt basamaklar görece geniş" diyor.

Evet, bir trilyon doları aştık ama nasıl?

Buradan şu konuya geçiş yapalım: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milli gelirimizin ilk kez bir trilyon doları aştığını, 2025'in ilk çeyreği itibarıyla 1 trilyon 371 milyar dolara ulaştığını, 2002 sonunda milli geliri 230 milyar dolar olarak devraldıklarını söyledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kişi başına düşen gelirin de 2024'te 15 bin 463 dolara, 2025'in ilk çeyreğinde ise 15 bin 971 dolara yükseldiğini belirtti,

Bu doğrudur ve yeni değildir.

Dünya bankasına göre, 2024 sonunda Türkiye ekonomisi 1,32 trilyon dolarlık büyüklükte ve kişi başına gelir 15,461 dolardır.

Uluslararası Para Fonu da (IMF) bu yıl sonunda 1.45 trilyon dolara çıkacağımızı öngörüyor.

Ancak burada CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, AKP’nin gelir adaletsizliği ve yoksulluğun derinleştiği açıklamasını hatırlatmakta fayda var.

Milli gelirin 1,3 trilyon dolara ulaştığı iddialarına rağmen Türkiye’nin dünya ekonomisinden aldığı payın 20 yıldır değişmediğini vurgulayan Karabat, “İşçiden, memurdan, emekliden toplanan paralar zenginlere faiz ödemesi olarak gidiyor” dedi.

Karabat şu noktalara dikkat çekti:

  • Nüfusun en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesimi, milli gelirin yüzde 48,1’ini alıyor. En zengin yüzde 10 ise milli gelirin yüzde 32,9’una sahip.
  • Asgari ücretli ve emeklinin yıllık gelirleri kişi başı milli gelir seviyesinin çok altında. Asgari ücretlinin yıllık geliri 265 bin TL, emeklinin ise 188 bin TL. Doların gerçek değeri 50 TL’nin üzerinde olsaydı, kişi başı milli gelir 11 bin dolara kadar düşerdi.
  • Mülteciler hesaplamalara dahil edilmedi. Milli gelir 85 milyon kişiye değil, 95 milyon nüfusa bölünmeli.
  • Bugün 2,5 milyon dolar milyoneri var. Nisan 2024’te bu sayı 1,6 milyondu.
  • Yılın ilk 7 ayında vergi gelirleri yüzde 50 artarken faiz ödemeleri yüzde 87 arttı. İşçiden, memurdan, emekliden toplanan paralar zenginlere faiz ödemesine gitti.

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.