31 Ekim 2025

Levent Gürses - Fedakârlık yapma sırası artık dar ve sabit gelirlilerde değil

levent-gurses-fedakrlik-yapma-sirasi-artik-dar-ve-sabit-gelirlilerde-degil

Fedakârlık yapma sırası artık dar ve sabit gelirlilerde değil

Levent Gürses

İnanılmaz bir hızda yoksullaşma yaşanıyor. Yıllardır devam eden, bir türlü yüzde 30'un altına düşürülemeyen enflasyon yoksullaşmanın tek nedeni... Devlet eliyle yoksuldan alınıp zengine aktarılıyor ve büyük yoksul kitleler yaratılıyor.

Ücret artışları enflasyonun çok gerisinde kalıyor, alım gücü eriyor. Türkiye'de 2020 başından Ekim 2025'e kadar TÜFE bazında kümülatif enflasyon yüzde 2.946 olarak hesaplanıyor (Ekim ayı TÜFE'sinin yüzde 2,8 çıkacağı varsayılarak).

Bu fiyatların 2020 başından günümüze kadar 29,46 kat arttığı anlamına geliyor.

Buna karşın 2020 başından beri asgari ücret yüzde 850 arttı; yani 8,5 kat. Ücretler fiyat artışlarının çok gerisinde kaldı; enflasyondaki artış, asgari ücretteki artışın 3,5 katına ulaştı.

Prof. Dr.  Fatih Özatay, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, geleceğe dair umut vermedi; "Uygulanmakta olan ekonomi programının eksikliklerinin giderilmesi yönünde doyurucu adımlar atılmadıkça enflasyonun 2026 sonunda %25 civarında kalmasına ‘sevinmek’ gerekiyor" dedi.

DİSK, "Hayat pahalı, emek ucuz: Bu ücretler ile yaşanmaz" sloganıyla başlattığı eylemlerde iktidarın sınıfsal ve siyasal tercihleri nedeniyle büyük bir ekonomik yıkım yaşandığını, düzenin işçiden alıp patrona vermek, yoksulu daha yoksul, zengini daha zengin yapmak üzerine kurulduğunu ifade etti.

Dünya Eşitsizlik Veri Tabanı'na (WID) göre, en zengin yüzde 10'luk kesimin toplam servet içinde 2007 yılında yüzde 60,8 olan payı son veri olan 2023 yılında yüzde 68,4 çıktı. 2024 ve 2025'tte daha arttığı hepimizin malumu...

Ekonomistlerin çalışmalarından kısaca aktarabildiklerimiz;

  • Açlık sınırı ile asgari ücret farkı 5.866 lira oldu; Dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması (açlık sınırı); 27.970 lira, asgari ücret 22.104 lira.
  • Türkiye, OECD ülkeleri arasında GSYİH en az sosyal harcama yapan sondan ikinci ülke; OECD ortalaması yüzde 21, Türkiye’de yüzde 10.
  • Türkiye'de emeklilere ayrılan kaynak GSYİH'nın yüzde 4,3'ü iken dünya ortalaması 7,9.
  • Devlet tüm gelirini faize yani sermaye kesimine aktarıyor. 2026 bütçe tasarısında vergi gelirinin yüzde 66’sı dolaylı vergi, yüzde 22’si maaşlardan kesilen gelir vergisi; çalışanın-geniş halk kesimlerinin vergi gelirinde payı yüzde 88'e ulaşıyor. Buna karşılık kurumlar vergisinin payı yüzde 11.
  • Yılın ilk 9 ayında işçilerin vergi ve kesintiler nedeniyle yaşadığı kayıp 1 trilyon 328 milyar lirayı buldu, bu paran sermaye kesiminin kasasına aktarıldı.

 

Bunlar çarpıcı bazı veriler; gelelim bu haftanın gelişmelerine...

 

Fedakârlık yapma sırası artık dar ve sabit gelirlilerde değil

Geçen hafta T24 haber sitesine bir röportaj veren Prof. Dr. Bilge Yılmaz şöyle diyor:

"Belki son aylarda biraz enflasyonda düşüş var ama halkın refahındaki düşüş çok daha büyük. Enflasyonu biraz düşürmek için bir sürü vergi alınıyor, özellikle dar gelirlilerden. Netice itibarıyla vatandaş daha çok fakirleşti. Güya vatandaş için yapılıyor ama yapılan aslında zulüm. Bu anlamda artık program iflas etmiştir. 100 baz puan düşüş programın iflas ettiğinin ilanıdır. Artık iktidardaki siyasi irade faizlerin düşürülmesini istiyor.

Bana kalırsa fedakârlık yapma sırası artık dar ve sabit gelirlilerde değil.

Faizi arttırmak ve düşürmek elimizde bulunan politika araçlarından sadece bir tanesi. Sizin elinizde 10 tane araç var ve siz bunlardan sadece bir tanesini rasyonel olarak kullanmaya çalıştınız."

Çocuklar yoksulluk pençesinde; bakılamayan sayısı 195 bin

Türkiye’deki 20 milyondan fazla yurttaş yaşamını ancak sosyal yardımlar ile sürdürebiliyor. Aralarında gıda ve barınma gibi en temel alanların da yer aldığı sosyal yardım kalemleri, AKP iktidarında milyonlarca insanın sefalete sürüklendiğini ortaya koyuyor. Türkiye’deki derin yoksulluk, çocukları da etkiliyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre, Ocak 2025 itibarıyla Birgün gazetesinden Mustafa Bildircin'in özel haberine göre, Türkiye’de 171 bin 895 çocuğun bakılamadığı için ailesinin yanından alınma riski bulunuyor.

Bakanlık, ebeveynlerince en temel ihtiyaçları karşılanamayan ve ailesinden alınma riski bulunan çocuk sayısının 2025 yılının sonunda 195 bine ulaşacağını tahmin ediyor. Bakanlığın 2026, 2027 ve 2028 yıllarına yönelik öngörüleri ise derin yoksulluğun boyutunu bir kez daha ortaya koyuyor. Ailesinden koparılma riski bulunan çocuk sayısının 2028 yılının sonunda 200 bine dayanacağı belirtiliyor.

102'inci yılda son iki yılın bilançosu; iş cinayetleri, işsizlik, borçlar...

Geçen hafta 29 Ekim'di; Cumhuriyet'in 102'inci yılını kutladık. Medyada 102'inci yıl değerlendirmeleri yer aldı. Birgün gazetesi bir yazısında son iki yılda yaşananlara dikkat çekiyor.

İş cinayetleri: 2023 Ekim ile 2025 Eylül arasında İSİG verilerine göre tam 3 bin 903 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bunlardan 79’u çocuk, 97’si ise 65 yaş üstündeydi.

İşsizlik arttı: TÜİK verilerine göre gerçek işsizlik olarak tanımlanan atıl işgücü oranı Ekim 2023’te 21,3’tü. İstihdam edilen toplam kişi sayısı ise 31 milyon 835 bindi. Son açıklanan rakamlara göre ise gerçek işsizlik yüzde 28,6’ya yükseldi. İstihdam sayısı ise sadece 32 milyon 491 bine çıktı. Gerçek işsizlik bu dönemde 11 milyonun üstüne çıktı.

Borçlar attı: UYAP verilerine göre icra dosyası sayısı 29 Ekim 2023’te 21 milyon 741 bin iken 3 milyonu aşkın artışla 24 milyon 776 bini aştı. Aynı dönemde bireysel kredi borcu 1 trilyon 457,8 milyar TL’den 2 trilyon 624,2 milyar TL’ye, kredi kartı borcu da 991,8 milyar TL’den 2 trilyon 478,8 milyar TL’ye çıktı. Takipteki alacaklar ise 41,4 milyar TL’den yaklaşık 5 kat artışla 214 milyar TL’ye yükseldi.

Gıda fiyatları 65 aydır aralıksız artıyor

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMUAR’ın "Halkın Enflasyonu" araştırmasına göre, Ekim 2025’te gıda fiyatları bir önceki aya göre yüzde 3,7 arttı. Yılın 10 ayındaki toplam artış yüzde 39,2’ye, son bir yıldaki artış ise yüzde 57,1’e ulaştı. Halkın en fazla tükettiği 64 temel gıda maddesinden oluşturduğu sepete dayalı hesaplamasında, gıda fiyatları aralıksız 65 aydır arttı. Ekmek, pirinç, un, bulgur ve makarna grubunda fiyatlar ekimde yüzde 7,4, sebzede yüzde 13,5, yağda yüzde 7,3 artış yaşandı. Et ve balıkta yüzde 0,8, meyvede ise yüzde 0,4 düşüş yaşandı.

Artış eğiliminin önümüzdeki aylarda da hızlanarak süreceğini öngörüldü.

Konfederasyon, Eylül 2021’den bu yana gıda fiyatlarının yüzde 1.449 arttığını, buna karşılık kamu çalışanı maaşlarının sadece yüzde 1.034 yükseldiğini bildirdi. Raporda, "Kamu çalışanlarının maaşlarının satın alma gücü gıda karşısında yüzde 33 eridi" denildi.

Yoksulluğun görünen yüzü: Makarna tüketimi artıyor

Türkiye’de makarna tüketimi giderek artıyor. Yıllık makarna tüketimi kişi başı 7.3 kilograma yükseldi. Makarna yemek birçok ülkede bir kültürken, Türkiye’de daha çok, ucuz olduğu için tercih edilen bir besin olarak öne çıkıyor. Ancak giderek artan yoksulluk, alım gücünün düşmesi makarna tüketimini artırıyor.

2013 yılında yıllık kişi başı makarna tüketimi 4.4 kilograma kadar inerken, pandemide 7.5 kilograma kadar yükseldi. 2023 yılında kişi başı tüketim 7.1 kilograma düşse de geçen yıl tekrar yükselişe geçerek, 7.3 kilograma yükseldi. Nefes gaztesinde yer alan habere göre, Türkiye makarna tüketiminde 2023 verilerine göre dünyada 13. sırada yer alırken, ilk sırayı 23.3 kilogramla İtalya, ikinci sırayı 17 kilogramla Tunus ve üçüncü sırayı 13.6 kilogramla Venezuela aldı.

Yüksek kira fiyatları nedeniyle hane halkı harcamalarında aslan payını kira alırken, gıdaya ayrılan pay giderek azalıyor. Türkiye et tüketiminde dünya ortalamasının gerisinde bulunuyor. OECD ve FAO verilerine göre, kişi başına kırmızı et tüketimi OECD ülkelerinde ortalama 34.8 kilogram, Avrupa’da 34.5, dünya genelinde 18.1 kilogram iken, Türkiye’de ise sadece 16.6 kilogram düzeyinde bulunuyor.

Gerçek işsiz; 11 milyondan fazla

TÜİK’in Eylül 2025 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları 27 Ekim 2025’te yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,6 mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 28,6 olarak açıklandı.

TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2025 Eylül ayında 3 milyon 75 bin oldu.

DİSK-AR tarafından hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı ise 11 milyon 705 bin oldu. Geniş tanımlı işsizlik ile dar tanımlı işsizlik arasında uçurum artıyor.

Eylül 2024’te yüzde 26,1 olan geniş tanımlı işsizlik oranı Eylül 2025’te yüzde 28,6’ya yükseldi ve son 1 yılda 2,5 puan arttı. Geniş tanımlı işsiz sayısında bir yıllık artış ise 1 milyon 255 bin oldu. Diğer yandan potansiyel işgücü sayısı son 1 yılda 1 milyon 47 bin kişi artarak 4 milyon 256 binden 5 milyon 303 bine yükseldi. Başka bir ifadeyle Eylül 2025 itibarıyla Türkiye’de 5,3 milyon kişi, çalışmak istemesine rağmen iş bulamıyor.

Eylül 2023’te 3 milyon 146 bin olan dar tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024 ve Eylül 2025’te 3 milyon 75 bin oldu. Dar tanımlı (standart) işsizlik her ne kadar azalıyor gibi görünse de geniş tanımlı işsizlik bu dönemde de tırmandı. Eylül 2023’te 8 milyon 435 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Eylül 2024’te 10 milyon 450 bine ve Eylül 2025’te 11 milyon 705 bine yükseldi. Böylece dar tanımlı ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki makas hızla açıldı.

Hazine kasayı dolduruyor, halk borçla ayakta kalmaya çalışıyor

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, "Hazine kasasında 321 milyar lira tutarken, vatandaşın cebinde tek kuruş kalmadı. Ortalama kredi kartı borcu 120 bin liraya ulaşmış durumda. Asgari ücret 22 bin lira, emekli maaşı 14 bin lira. Artık bankalar ‘kira kredisi’ vermeye başladı; vatandaş ev kirasını ödemek için bile bankalardan borç çekiyor. Halk borçla yaşarken, Hazine borçla zenginleşiyor" dedi.

CHP'li Kış, Hazine’nin 2025’in ilk yedi ayında 1 trilyon 700 milyar lira borçlandığını, bunun 807 milyar lirasının fazla borçlanma olduğunu hatırlatarak Hazine’nin 'rezerv' bahanesiyle aslında yeni faiz yükleri yarattığını belirtti ve "Şimşek’in modeli halkı değil, piyasa aktörlerini koruyor. Rasyonellik dedikleri şey; üretimi değil, faizi büyütmek olmuş" dedi.

TÜİK: Enflasyon hesaplama yöntemi değişiyor

TÜİK, Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde 2026 Ocak ayından itibaren enflasyon hesaplamasında değişiklik yapılacağı duyurdu. Açıklamaya göre, Avrupa Komisyonu kararları doğrultusunda 2026 yılı Ocak ayından itibaren tüm Avrupa Birliği ülkeleriyle eş zamanlı olarak tüketici fiyat enflasyonu (TÜFE) temel yılı 2025=100 olarak güncellenecek.

TÜFE ağırlıklarının ana kaynağı olarak Ulusal Hesaplar Hanehalkı Nihai Tüketim Harcamaları esas alınacak. Alt düzey ağırlıklar ise Hanehalkı Bütçe Anketi ile belirlenmeye devam edecek. Mevcut 2003=100 temel yılına dayalı tarihsel serinin zincir endeks yapısı korunarak yeni sınıflamaya göre yeniden yapılandırılacak. Bu nedenle manşet enflasyon göstergelerinde değişiklik olmayacak.

Kaz Dağları’nı talan eden Alamos Gold 470 milyon dolara Türkiye’den çekildi

Türkiye’ye 1 milyar dolarlık tahkim davası açan Kanadalı madencilik devi Alamos Gold, Türkiye’deki maden projelerini 470 milyon dolara Nurol Holding’e sattı. Şirket, satışın ilk taksiti olan 160 milyon doları peşin alırken, kalan 310 milyon doları iki yıl içinde tahsil edecek. Kaz Dağları’ndaki çevre tahribatı ile tepki çeken Alamos, bu satışla birlikte tahkim sürecini askıya aldı.

Kaz Dağları'nda yarattığı tahribatla gündemden düşmeyen Alamos Gold, Eylül ayında Türkiye’deki birimini Nurol Holding’e satmak için masaya oturduğunu hatırlatarak, sürecin tamamlandığını açıkladı.

Patronlar Dünyası’ndan Kerim Ülker'in özel haberine göre; Kanadalı şirketten Toronto Borsası’na gönderilen açıklamada satış işleminin tamamlanmasının ardından Alamos, 160 milyon doları nakit aldı. İşlemin tamamlanmasının birinci ve ikinci yıldönümlerinde Alamos, sırasıyla 160 milyon ABD dolar ve 150 milyon ABD dolar daha alacak. Alamos’un Türkiye’de sahip olduğu üç altın ve gümüş geliştirme projesi satışa konu olan Doğu Biga Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ bünyesinde yer alıyor.

Alamos Gold, Türkiye’de Çanakkale sınırları içinde bulunan Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt sahalarında faaliyet yürütüyordu. Kanada merkezli şirketin Kirazlı’da işlettiği bakır madeni 2019’da kamuoyunun gündemine oturmuştu. Kaz Dağları’nda ağaç kesimi ve su kaynaklarını kirletme iddialarıyla gündeme gelen şirket o dönem tepkilerin odağı haline gelmişti.

THY, Çin kredisiyle Boeing'ten uçak alacak

ABD'li Boeing firmasından 225 uçak alımına hazırlanan Türk Hava Yolları (THY), Çin devlet bankasında kredi aldı. Bank of China'dan sağladığı 5 yıl vadeli, 2,9 milyar Çin yuanı (yaklaşık 412 milyon dolar) tutarındaki kredi ile filo genişleme çalışmaları, büyüme planları, yeni tesis yatırımları ve İstanbul Havalimanı'ndaki altyapı projeleri gibi stratejik gelişim alanlarını destekleyecek.

THY, 25 Eylül 2025 tarihinde Boeing ile yaptığı anlaşma kapsamında 50’si kesin, toplamda 225 uçak için sipariş verdiğini duyurmuştu.

Merkez'in rezervlerinde rekor düşüş

Merkez Bankası verilerine göre, resmi rezerv varlıkları 198,4 milyar dolardan 185,5 milyar dolara indi. Böylece brüt rezervlerde haftalık bazda rekor düşüş kaydedildi. Rezervler bir haftada yaklaşık 13 milyar dolar gerileme ile tarihi düşüş kaydetti. Gerilemede altın fiyatlarındaki düşüş ve artan siyasi tansiyonun etkisiyle yapılan döviz satışları etkili oldu.

Bankaların 9 aylık kârı 669 milyar liraya ulaştı

BDDK Eylül 2025 dönemine ilişkin "Türk Bankacılık Sektörünün Konsolide Olmayan Ana Göstergeleri" raporunu yayımladı. Eylül sonu itibarıyla sektörün dönem net kârı ise 669 milyar 676 milyon lira oldu. Sektörün aktif büyüklüğü 2024 sonuna göre 10 trilyon 920 milyar 708 milyon lira artarak 43 trilyon 578 milyar 620 milyon liraya ulaştı.

HSBC'den altın fiyatları için 2026 tahmini: Yeni rekor görülecek

HSBC Global Investment Research, altın fiyatlarının gelecek yıl ons başına ortalama 4600 dolar seviyesinde seyretmesini, fiyatların 2026 başında ise 5000 dolara kadar yükselme potansiyeli bulunduğunu öngördü.

Banka, kısa vadede bir miktar oynaklık beklediğini ancak risk iştahındaki artışların altına destek sağlayacağını belirtti. Ayrıca, altın ETF’lerine olan ilginin bu yıl güçlü kalmasının, özellikle Çin Merkez Bankası (PBOC) başta olmak üzere Asya merkez bankalarından gelecek talebin belirgin olmasının beklendiği ifade edildi.

Fed beklendiği gibi politika faizini 25 baz puan indirdi

ABD Merkez Bankası (Fed), 2025 yılının yedinci toplantısında politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 3,75 ila 4,00 aralığına çekti. Fed, kararın 2'ye karşı 10 oyla alındığı belirtti.

Fed Yönetim Kurulu Üyesi Stephen Miran'ın 50 baz puanlık faiz indiriminden, Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid'in ise politika faizinin sabit tutulmasından yana olduğu için karşı oy kullandıkları bildirildi.

Açıklamada, istihdam artışlarının bu yıl yavaşladığı, işsizlik oranının biraz yükselse de ağustosa kadar düşük seyrettiği ve daha yeni göstergelerin de bu gelişmelerle uyumlu olduğu aktarıldı.

Enflasyonun yılın başından bu yana yükseldiği ve hala bir miktar yüksek kalmaya devam ettiği belirtildi. Ekonomik görünüme ilişkin belirsizliğin yüksek seyretmeye devam ettiğine işaret edilen açıklamada, son aylarda istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığı aktarıldı.

ABD enflasyonu beklentilerin altında kaldı

ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), eylülde aylık bazda yüzde 0,3, yıllık bazda yüzde 3 ile beklentilerin altında arttı. Piyasa beklentileri enflasyonun aylık yüzde 0,4 olması yönündeydi. TÜFE, ağustosta da yüzde 0,4 artmıştı.

Yıllık enflasyon bu dönemde ocak ayından bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Piyasa beklentileri TÜFE'nin yıllık bazda yüzde 3,1 artması yönündeydi. Yıllık enflasyon, ağustosta yüzde 2,9 olmuştu.

Arjantin’de Millei kazandı ama nasıl?

Arjantin'de  parlamento seçimlerini Devlet Başkanı Javier Milei liderliğindeki iktidar partisi kazandı. Milei'nin partisi La Libertad Avanza (İlerleyen Özgürlük) yüzde 39 oy oranıyla seçimden zaferle çıktı.

University of Greenwich'ten Cem Oyvat şöyle değerlendirdi:

"Milei'nin katılım oranının yüze 68 ile dibe vurduğu (normalde yüzde 75-80 bandında) bir seçimi kazanması, Milei'nin başarısından çok Peronistlerin son dönemdeki başarısızlığını yansıtıyor. Hele bu seçim zaferinin Donald Trump'ın  "Arjantin ölüyor" deyip, Arjantin'e 40 milyar dolar destek vereceklerini açıklamasından sonra geldiğini düşünürsek...

Diğer yandan Arjantin'i öven ve Türkiye için model ülke olarak gösteren liberal iktisatçılar ve yazarlar bu argümanlarının altını yeterince doldurmuyorlar. Bana göre yeterince dürüst de davranmıyorlar.

Arjantin kamu harcamalarını nasıl azalttı? Evet, kamu çalışanlarının sayısını azalttı. Ama kesintinin asıl kaynağı bu bile değil.

- Altyapı yatırımları durma noktasına geldi.

- Memur ve emekli maaşları ciddi şekilde baskılandı.

- Sosyal yardımlar, enerji ve ulaştırma için verilen destekler kesildi."

Kapanmanın ABD'ye maliyeti: 14 milyar dolar

Tarafsız Kongre Bütçe Ofisi (CBO), federal hükümetin kapanmasının ABD ekonomisine 7 ila 14 milyar dolar arasında bir maliyete yol açabileceğini ve hükümet harcamalarındaki aksaklık nedeniyle dördüncü çeyrekte gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 2'sine kadar düşebileceğini açıkladı.

Mezunlar için iş bulmak tarihinin en zor döneminde

Dünyanın en büyük istihdam platformlarından Indeed’e göre, yeni mezunlara yönelik iş ilanları son bir yılda yüzde 33 azaldı. ABD ve Birleşik Krallık’ta mezun işsizliği, tarihsel olarak ilk kez genel işsizlik oranının üzerine çıktı. Robert Walters adlı küresel işe alım firmasının CEO’su Chris Eldridge, “Şirketler ekonomik görünüm konusunda öngörü yapamıyor. Sermaye riskine girmek istemedikleri için iki yıldır mezun alımlarını askıya aldılar. Bu da ileride büyük bir yetenek boşluğu yaratacak,” diyor.

Banka Dünyası sitesinin haberine göre, yapay zekânın etkisi de bu krizi derinleştiriyor. Paris merkezli “Welcome to the Jungle” platformunun kurucusu Jérémy Clédat, giriş seviyesi pozisyonlardaki düşüşün, kıdemli rollerden üç kat daha hızlı gerçekleştiğini belirtiyor: “Şirketler, yapay zekânın etkisini görmek için beklemede. Ancak bu bekleyiş, gelecekteki insan kaynağını tehlikeye atıyor.”

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.