30 Mayıs 2025

Levent Gürses - Ekonomiye yön veren iki sektörden kara haberler

levent-gurses-ekonomiye-yon-veren-iki-sektorden-kara-haberler

Ekonomiye yön veren iki sektörden kara haberler

Levent Gürses

Türkiye’de milli gelir içindeki payı son birkaç yıldır inişte olan iki büyük sektörü geçen hafta karamsar tablolar ile öne çıktılar. İstanbul Sanayi Odası (İSO) “500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024” araştırmasında, sanayide kârlılığın sert bir şekilde düştüğünü, satış kârlılığı oranının 10 yıl ortalamasının altına indiğini açıkladı.

İmalat sanayinin 2024’te yaşadığı kriz büyük şirketlerin sıralamalarına da yansırken, İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, temel verilerin tarihi üretim krizini işaret ettiğini söyledi. Net satışlar ile kârın gerilediğini belirten Bahçıvan’ın en büyük şikayeti ise faiz ve benzeri kalemleri içeren finansman giderleri oldu.

Bir diğer büyük sektör tarımda ise, kuraklık, zirai don ve dolu felaketlerinin etkisiyle üretimde “yok yılı” bekleniyor. Tahılda yüzde 5,3, meyvede ise yüzde 24 üretim kaybı tahmin edilirken, sadece meyvecilikteki üretim zararının 144 milyar lirayı bulabileceği bekleniyor. Tarımda üretim krizi gıdada enflasyon endişesini yukarı çekerken, çiftçilere acil destek çağrısı büyüyor.

Şunu da belirtelim; sanayinin GSYİH’daki payı 2022’de 26,4’ten 2024’te yüzde 20’ye, tarımın ise aynı yıllarda yüzde 6,5’ten yüzde 6,6’ya indi.

 

Sanayide en büyük yine Tüpraş

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının 2024 sonuçlarına göre, TÜPRAŞ, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu olma unvanını korudu. Ford Otomotiv ve Star Rafineri AŞ, listede ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. Her iki kuruluş da geçen seneki sıralarını korudu. Daha sonra Toyota Otomotiv, İstanbul Altın Rafinerisi, Oyak-Renault, Arçelik, İskenderun Demir ve Çelik, Ereğli Demir ve Hyundai Motor ilk 10’a giren şirketler oldular. İskenderun Demir Çelik ve Hyundai Motor, 2024’te ilk 10’a yükselme başarısını gösterdi.

TÜPRAŞ 651,6 milyar lira üretimden satış ile yıllardır birincilik koltuğundaki yerini korurken, ikinci sırada  Ford 356 milyar lira ve Star rafineri de 201,6 milyar lira ilk üçte yer aldı.

 

Satış kârlılığı 10 yıl ortalamasının altına indi

Forbes Türkiye’nin özel haberine göre, İSO 500’te geçen yılki en çarpıcı tablo kârlılıktaki sert düşüşte görüldü. İç ve dış talepteki durağanlığa bağlı olarak satışlardaki zayıf performansın yanı sıra, yükselen maliyetler faaliyet kârlılığını olumsuz etkiledi. İSO 500’ün faaliyet karı 2024’te yüzde 31,6 oranında azalarak 937 milyar TL’den 641 milyar TL’ye geriledi. Buna paralel olarak faaliyet kârlılığı oranı da yüzde 12,5’ten yüzde 6,2’ye indi. Bu oran 2014-2023 ortalaması olan yüzde 10,4’ün oldukça altında gerçekleşmiş oldu.

İSO 500’ün 2024’te vergi öncesi kar ve zarar toplamı da yüzde 58,5 oranında düşüşle 645 milyar TL’den 247 milyar TL’ye geriledi. En çarpıcı kalemlerden biri de satış kârlılığındaki dramatik düşüş oldu. İSO 500’ün satış kârlılığı oranı ise yüzde 8,6’dan yüzde 2,6’ye inerken, bu oranın son 10 yılın ortalaması olan yüzde 7,1’in de oldukça altında kalması dikkat çekti.

2024 yılında İSO 500’de zarar eden kuruluş sayısı 2023 ile kıyaslandığında 96’dan 156’ya çıktı.

 

“Bütün dünyanın kullandığı finansal enstrümanlara mesafeliyiz”

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, adeta kangren olmuş finansmana erişim ve nitelikli finansman konularında yıllardır süren sıkıntıları hatırlatarak, ““Maalesef ‘sanayici kazandığı paranın yarısını finansmana ayırıyor’ sözleri bu yılki sonuçları açıklamaya yetmiyor. Çünkü son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar. Sanayiciler olarak çuvaldızı kendimize de batırmamız gerektiğini düşünüyorum. Sanayiciler olarak yaptığımız işler arasında bana göre en hafife aldığımız konu finans. Bütün dünyanın kullandığı finansal enstrümanlara mesafeliyiz. Risklerimizi minimize edecek araçları kullanmıyoruz” dedi.

 

İmalat sanayinde görünüm kötüleşiyor

Öte yandan, Ekonomik Güven Endeksi’nde korkulan oldu: Reel kesimin güveni kritik eşiğin altına indi. Mayıs 2025 verilerine göre, Ekonomik Güven Endeksi 96,6’dan 96,7’ye sınırlı bir artış göstererek yalnızca yüzde 0,05 oranında yükseldi. Ancak bu sınırlı artışa rağmen, reel kesim güven endeksindeki düşüş dikkat çekti.

Reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi nisan ayında 100,8 iken mayısta 98,6’ya gerileyerek yüzde 2,2 oranında düşüş yaşadı. Bu durum, reel sektör temsilcilerinin ekonomik görünüme ilişkin beklentilerinde belirgin bir bozulma olduğunu ortaya koydu.

Tüketici güven endeksi ise bir miktar toparlanma sinyali verdi. Nisan ayında 83,9 olan endeks, mayıs ayında yüzde 1,1 artışla 84,8’e yükseldi. Ancak bu artışa rağmen endeks hâlâ 100 seviyesinin oldukça altında seyrediyor.

 

Tarımsal üretimde kara tablo: Yok yılı olacak

Tarım sektörüne baktığımızda ise, TÜİK’in 2025 yılına ait bitkisel üretim birinci tahmin verilerin kara tablo ortaya çıktı. TÜİK’in açıkladığı tahmini verilere göre, üretim miktarları, tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde yüzde 5,3, sebzelerde yüzde 1,7, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde yüzde 24,4 oranında azalacak. Buna göre, yaklaşık üretim miktarlarının tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde 71,4 milyon ton, sebzelerde 33 milyon ton, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde ise 21,4 milyon ton olarak gerçekleşeceği öngörüldü. Tahıl ürünleri üretim miktarlarının 2025 yılında bir önceki yıla göre yüzde 4,1 oranında azalarak yaklaşık 37,4 milyon ton olacağı tahmin edildi.

Üretimde tahmini azalma miktarları şöyle: Buğday yüzde 5,8, arpa yüzde 8,0,  çavdar yüzde 5,5, mısır yüzde 4,9 ayçiçeği yüzde 4,8, domates yüzde 5,7. Meyveler grubunda; en fazla üretim kaybı yüzde 65,1 ile kayısıda ve yüzde 55,7 ile kirazda öngörülüyor. Diğerleri şöyle: Elmada yüzde 38,7, çilekte yüzde 4,0, şeftalide yüzde 32,1, nektarinde yüzde 35,5, üzümde yüzde 18,6...

Turunçgil meyvelerinden mandalinada-portakalda yüzde 12,4, limonda yüzde 20,9 oranında üretim azalışı öngörüldü. Sert kabuklu meyvelerden fındıkta yüzde 27,5, cevizde yüzde 27,7, Antep fıstığında yüzde 54,6 oranında üretim azalışı olacağı tahmin edildi. Zeytin üretiminin de yüzde 40,0 azalacağı öngörüldü.

Don afetinin yarattığı üretim kayıpları ihracatı da olumsuz etkileyecek. Türkiye’nin en fazla ihraç ettiği tarımsal ürünler olan kayısı, kiraz ve fındıktaki üretim kaybı tarımsal dış ticarette gelir kaybına yol açacak.

Sadece meyvecilikteki kayıp 144 milyar lira

Birgün gazetesinin özel haberinde, tarım uzmanı Gazi Kutlu, özellikle meyvecilik açısından oldukça karamsar bir tablo olduğunu ifade ederek yaşanan doğal felaketlerinin etkisiyle meyve üretiminin yaklaşık 28,4 milyon tondan 21,4 milyon tona düşmesinin beklendiğini vurguladı.

Ülke tarımsal hasılanın yaklaşık yüzde 20’sini meyvecilik sektörünün oluşturduğuna değinen Kutlu, 2024 yılında tarımsal hasılanın 74 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlattı. “Bunun yüzde 20’si yani yaklaşık 14,8 milyar dolarlık kısmı meyvecilikten geliyordu” diyen Kutlu, üretim düşüşüyle birlikte sadece meyve sektöründe yaklaşık dörtte birlik bir kayıp yaşanacağının altını çizdi. Kutlu, sektörün karşı karşıya olduğu zararın yaklaşık 144 milyar lirayı bulduğunu belirtti.

2025 yılı için çiftçilere ayrılan toplam destek bütçesinin ise 135 milyar lira olduğunu kaydeden Kutlu, şu ifadeleri kullandı:

“Sadece meyve üretimindeki kayıp, destek bütçesinin üzerine çıkmış durumda. Üstelik zarar gören üreticilerin yaklaşık yüzde 80’inin tarım sigortası bulunmuyor. Zirai don gibi büyük afetlerin yarattığı zararın altından çiftçinin tek başına kalkması mümkün değil. Bu nedenle, TBMM’de tarım bütçesine ek bir kaynak aktarılması için toplanarak karar alınması veya mevcut bütçeden çiftçiler lehine bir transfer yapılması şart. Bu yıl meyveyi pahalıya yiyeceğimiz kesin; ancak çiftçi desteklenmezse önümüzdeki yıl da yüksek fiyatlara mahkûm olacağımız açık.

 

Sigortalı çiftçinin zararı 21 milyar lira: 1,1 milyar TL’si karşılandı

TARSİM yıl başından bu yana yaşanan don afetlerinin çiftçilere zararının 21 milyar lira olduğu tespit etti. Bu zararın sadece 1,11 milyarlık bölümünün karşılandığı belirtildi.

Ülke genelinde 10-13 Nisan arasında yaşanan zirai don felaketlerinin ardından Meclis’te kurulan araştırma komisyonu toplandı. Sıcaklıkların gece eksi 15’e kadar düştüğü dönemde başta kayısı olmak üzere üzüm, incir, elma, erik, kiraz, vişne, fındık, ceviz, badem, şeftali ve Trabzon hurması olmak üzere çok sayıda ürün etkilendi. Don felaketi nedeniyle özellikle meyvede fiyat artışlarının yaz aylarında etkili olması bekleniyor. Don felaketinin gıda enflasyonunu etkileyeceği tahmin edilirken çiftçiler, zararlarının karşılanmasını bekliyor.

TARSİM’in kayıtlarına göre en büyük zarar 11 milyar lira ile üzümde meydana gelirken onu 3 milyar 146 milyon lira ile kayısı takip etti. Fındıkta ise 2 milyar 729 milyon liralık hasar tespiti yapıldı.

 

CHP’li Gürer: Çok kapsamlı etkileri olacak

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, geniş tarım alanlarını etkileyen zirai don felaketine karşı iktidarın kayıtsız kaldığını söyledi. Gürer, üreticilerin borçlarının ertelenmesi, faizlerin silinmesi, ek kredi desteği verilmesi, icraların durdurulması, TARSİM desteğinin artırılması ve sigortasız çiftçilerin zararlarının da karşılanması gerektiğini vurguladı. Gürer, “Üreticiye bakım ve kredi desteği verilmezse, kırsaldan göç artar, tarımda çöküş hızlanır” uyarısında bulundu.

Haftanın diğer önemli gelişmeleri şöyle:

 

Dış ticaret açığı Nisan’da yüzde 14,7 arttı

TÜİK, Nisan ayına ait dış ticaret verilerini açıkladı. Türkiye’nin ihracatı Nisan 2025’te yüzde 7,8 artarken, ithalat yüzde 12,7 yükselerek dış ticaret açığını büyüttü. Ocak-Nisan döneminde ise dış ticaret açığı geçen yıla göre yüzde 14,7 artarak 34,6 milyar dolara ulaştı.

İhracat 2025 yılı Ocak-Nisan döneminde geçen yıl aynı döneme göre yüzde 3,7 artarak 86 milyar 113 milyon dolar, ithalat yüzde 6,6 artarak 120 milyar 699 milyon dolar oldu. Ocak-Nisan döneminde dış ticaret açığı yüzde 14,7 artarak 30 milyar 147 milyon dolardan, 34 milyar 586 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Nisan döneminde yüzde 73,4 iken, 2025 yılının aynı döneminde yüzde 71,3’e geriledi.

Nisan ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,3 artarak 9 milyar 891 milyon dolardan, 12 milyar 92 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Nisan ayında yüzde 66,1 iken, 2025 Nisan ayında yüzde 63,2’ye geriledi.

Ocak-Nisan döneminde ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 93,8, tarımın yüzde 4,0, madencilik sektörünün payı yüzde 1,6 oldu.

Ocak-Nisan döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,5 ile düşük kalmaya devam etti. Ocak-Nisan döneminde ihracatta ilk sırayı 7 milyar 95 milyon dolar ile Almanya aldı. İthalatta ilk sırayı da 15 milyar 811 milyon dolar Çin aldı.

 

Papara şirketine operasyon: 17 gözaltı

Yasa dışı bahis ve kumar sitelerinden elde edilen gelirin aklanmasında kullanıldığı iddia edilen Papara ödeme sistemleri şirketine ve bağlı yedi şirkete düzenlenen operasyonla kayyum atandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, şirketin kurucusu Ahmed Faruk Karslı dahil 13 şüpheli gözaltına alındı. Soruşturmada, Merkez Bankası ve MASAK raporlarına dayanılarak, Papara’daki 26 bin hesabın suç gelirlerinin aklanması için kullanıldığı öne sürüldü. İddiaya göre, 12 milyar lirayı aşan suç geliri, bu hesaplar üzerinden bankalara, oradan da zanlıların kripto para cüzdanlarına aktarılarak aklanıyordu.

2016’da 29 yaşında Ahmed Faruk Karslı tarafından kurulan Papara, 9 yılda 20 milyondan fazla kullanıcıya ulaşarak dikkat çekti. Karslı, 2023’te İstanbul Boğazı’ndaki Mehmet Emin Ağa Yalısı’nı (Kırmızı Yalı) 200 milyon liraya satın alarak gündeme gelmişti. Ücretsiz para transferi ve ödeme hizmetleriyle popüler olan şirket, özellikle spor kulüplerine sponsorluklarıyla adını duyurdu.

Operasyonlarda, şüphelilere ait yaklaşık 5 milyar lira değerinde 1 yat, 5 tekne, 3 kiralık kasa, 74 araç, 7 daire ve 1 villa dahil birçok mal varlığına el koyuldu. Şüpheliler, suç örgütü kurma, üye olma, suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama ve bahis kanununa muhalefet suçlamalarıyla karşı karşıya.

 

Trump bir kez daha tüm dünyayı ters köşeye yatırdı

ABD Başkanı Donald Trump bir kez daha tüm dünyayı ters köşeye yatırdı. Trump, 23 Mayıs günü ticaret görüşmelerinin bir yere varmadığı gerekçesiyle ABD’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ithal ettiği tüm mallara Haziran başından itibaren yüzde 50 gümrük vergisi koyacağını açıkladı.

Bu, belki bir pazarlık stratejisi, bir blöf ya da gerçekleşecek bir kararın ön açıklamasıydı. Ancak dünya çapındaki finans piyasaları, şirketler ve liderler yeniden şaşkına döndü, Wall Street endeksleri inişe geçti, Dow Jones 256 puan kaybetti.

Trump, bununla da kalmadı. aynı gün daha önce uyguladığı gümrük vergilerini geri çektiği Apple ürünlerine yüzde 25 gümrük vergisi koymakla tehdit etti. ABD’de satılan iPhone’lara ABD’de üretilmediği takdirde gümrük vergisi uygulayacağını söyledi. Bu Amerikalıların iPhone’ları yüzde 25 daha pahalı alması demek ve tabii Apple hisseleri de gün içinde yüzde 3 değer yitirerek yeniden 200 doların altına indi.

Ancak Trump daha sonra yumuşadı, 27 Mayıs’ta AB’nin gümrük vergileri konusunda bir uzlaşmaya varmak üzere kendisinden bir toplantı istediğini belirtti. “AB’nin hızlı bir şekilde toplantı tarihleri belirlemek üzere aradığı bilgisini aldım” diyen Trump, ABD’nin Avrupa’ya karşı kurduğu üstünlüğe işaret etti.

Diğer yandan, Perşembe günü ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi,  Başkan Trump’ın diğer ülkelere getirdiği tarifelerde yasal yetkisini aştığına hükmederek, bu tarifelerin uygulanmasını engelleme kararı aldı. Karar sonrasında Wall Street, Asya ve Avrupa’da borsa endeksleri yükselirken, altın fiyatlarında dikkate değer düşüşler görüldü.

 

Goldman Sachs: Trump yeni genel tarife getirebilir

Goldman Sachs, ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi’nin Trump dönemindeki bazı tarifeleri iptal etmesini önemli bir gelişme olarak değerlendirdi ancak kararın çelik, alüminyum ve otomotiv gibi kritik sektörleri kapsamadığına dikkat çekerek, Trump yönetiminin yeni ve kapsamlı bir genel tarife uygulamasına gidebileceği uyarısında bulundu.

 

Wall Street’te endeksler yükselirken, altın düştü

29 Mayıs Perşembe kapanış itibarıyla Dow Jones yüzde 1,47 ve S&P 500 de yüzde 1,88 yükselişle haftayı tamamladı.

Dolar, Euro’ya karşı haftalık 0,18 değer kazanırken, Türk Lirası’na karşı da 0,82 değerlenerek 39,22 liraya çıktı.

Altın fiyatları haftayı düşüşle kapattı. Spot altının onsu, yüzde 1.8, gümüş ise yüzde 1,4 değer kaybıyla haftayı bitirdi.

 

Borsa İstanbul’da yüzde 2 seviyesinde düşüş...

Faizlerin yüksek seyrini koruğu mevcut ortamda ve başta imalat sanayi olmak üzere sürekli karamsar haberlerin geldiği ve yatırımcı ilgisinin düşük kaldığı Borsa İstanbul’da kırılgan görünüm devam ediyor.

BIST 100 endeksinde önemli destekler kolayca kırılırken, endeks Perşembe gününü 9,170 puandan kapattı. Perşembe itibarıyla haftalık kayıp yüzde 1.98 oldu. Teknik uzmanları göre, BIST 100’de 9.300 direnci aşılmadıkça 9.120 ve 9.000 puandaki destekler hedefte kalabilir.

Satış baskının yerini kısmi toparlanmaya bırakabilmesi için 9.400 direncinin geçilmesi gerektiği belirtiliyor.

 

JP Morgan, BİST için görüşünü “nötr” yaptı

Bu arada JP Morgan,  yüksek enflasyon ve zayıf TL nedeniyle Türkiye borsası için “piyasa üstü getiri” önerisini geri çekti.  Kurum, Borsa İstanbul’daki ağırlığını “nötr” seviyeye indirirken, TL’deki hızlı değer kaybı riskine dikkat çekti.

Bu doğrultuda JP Morgan Türkiye borsasının ağırlığını nötr seviyesine indirdiğini belirtti. JP Morgan, Türkiye için kendi enflasyon tahminlerinin yükseldiğini belirtirken, raporda “Düşük yabancı sahipliği ve düşük değerlemeler, borsa için orta vadede güçlü bir yükseliş potansiyeline işaret ediyor, ancak borsa için yakın vadedeki en önemli risk, muhtemelen yerel dolarizasyonun etkisiyle TL’nin daha hızlı değer kaybetmesi” ifadelerine yer verildi.

 

Yurttaşın enflasyon beklentisi 5 ayın zirvesinde

Merkez Bankası, yılın ikinci Enflasyon Raporu’nda yılsonu enflasyon tahminini yüzde 24’te sabit bırakırken ve üst sınır olan yüzde 29 tavanını da değiştirmezken, ekonomi yönetiminin aksine Mayıs ayında hanehalkının enflasyon beklentisi yükseldi. Merkez Bankası, Mayıs ayına ilişkin Sektörel Enflasyon Beklentileri’ni açıkladı. Piyasa katılımcıları ile yurttaşın enflasyon beklentisi arasındaki fark 34,8 oldu.

Buna göre, Mayıs’ta 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 0,5 puan azalarak yüzde 25,1’e, reel sektör için 0,7 puan gerileyerek yüzde 41’e inerken, hanehalkı için ise 0,6 puan artarak yüzde 59,9’a yükseldi. Buna göre hanehalkının enflasyon beklentisi son 5 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı geçen aya göre 0,6 puan artarak, yüzde 27,8 oldu.

 

Morgan Stanley: Faiz indirimi beklentisi öne çekilebilir

Morgan Stanley, gerekli şartların sağlanması halinde Merkez Bankası’ndan faiz indirimi beklentisinin Temmuz’dan Haziran’a çekebileceğini duyurdu. Morgan Stanley’nin TCMB’nin 2025 sonu için enflasyon tahminini yüzde 24 olarak korumasının ardından yayımladığı raporda, 2026 sonu için enflasyon tahmininin yüzde 12 olarak sabit bırakıldığı anımsatıldı.

Raporda, “TCMB, enflasyon tahmin aralığını değiştirmeyerek bu aralığa ulaşma konusunda kararlı bir duruş sergilediğinin altını çizdi. Dolara yönelik yerel talebin azalması, net rezervlerin artmaya başlaması ve enflasyonun aşağı yönlü seyrini sürdürmesi halinde TCMB’nin faizi daha erken indirebileceğini düşünüyoruz. TCMB’den aldığımız sinyal, hazirandaki toplantıda faiz indirimini veri akışına bağlı olarak değerlendirdikleri yönünde” ifadeleri yer aldı.

 

Goldman Sachs, dolar/TL tahminini 45’e yükseltti

ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, küresel döviz raporunda 12 aylık dolar/TL tahminini 42’den 45’e yükseltti. ABD’de artan korumacılığın zamanla dolar üzerinde baskı kuracağı öngörüsüne vurgu yapan Goldman Sachs raporunda, 3 aylık süreçte doların 41 liraya, 6 aylık süreçte ise 43 liraya yükseleceğini öngörüyor. Bankanın bir önceki tahminleri ise 37, 39 ve 42 lira seviyesindeydi. CNBC-e’ haberine göre, Mart ayında yaşanan kur dalgalanmasının ardından Merkez Bankası’nın faiz artışı ve diğer önlemleri sayesinde piyasada denge sağlandığı da vurgulandı. Merkez Bankası’nın adımlarıyla brüt rezervlerin yaklaşık 14 milyar dolar arttığı, yerli yatırımcıların dolara yöneliminin azaldığı ve yabancı yatırımcıların pozisyonlarını önemli ölçüde küçülttüğü ifade edildi.

 

2021-2025 arası köprü, yol ve tünel geliri 40 kat arttı

 

Köprü ve yol geçişlerinden elde edilen kaynak rekor kırıyor. Muhasebat Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan bütçe verilerine göre, köprü, yol ve tünellerden elde edilen gelirlerde rekor düzeyde artış yaşandı. Birgün gazetesinin haberine göre, Yol, köprü ve tünellerden 2025 yılının ilk çeyreğinde elde edilen gelir, 2024 yılının ilk çeyreğine oranla yüzde 101 arttı. Ocak-Nisan döneminde yol ve köprü geçişlerinden Hazine’ye 747 milyon 294 bin lira aktarıldı.

Son yıllardaki rakamlar, köprü ve yol gelirlerinin Hazine için kolay yoldan gelir yaratma aracı haline geldiğini gözler önüne seriyor. 2021’e kıyasla, 2025’te sağlanan gelir yaklaşık 40 kat arttı.

Sene başında asgari ücrete yüzde 30 zam yapılırken, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine yüzde 43 zam yapıldı. İstanbul’daki Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerinden geçiş ücreti 47 liraya yükseldi. Üçüncü köprünün ücreti ise 70 liradan 80 liraya çıktı. Çanakkale Köprüsü’nden geçiş ücreti 585 liradan 790 liraya çıkartıldı.

 

3 çocuklu bir ailenin aylık mutfak masrafı 51 kat arttı

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Doğurganlık hızındaki düşüşün nedeni asla ekonomik değil” sözlerine tepki gösterdi. Türkiye’deki doğurganlık hızındaki düşüşün nedenlerini veri ve örneklerle ortaya koyan Taşcıer, 2005’te 328 lira olan 3 çocuğun bir aylık mutfak masrafının günümüzde 17 bin liraya yaklaştığını ifade etti.

Türkiye’de son 20 yılda mutfak masrafının 51 kat arttığının altını çizen CHP’li Taşcıer “Türkiye’de temel gıda ürünleri 2005’ten bugüne yüzde 2000 ile 6000 arasında zamlanmış ama Erdoğan’ın şahsım devletinde toplam doğurganlık hızının düşmesinin sebebi kesinlikle ekonomi değil, küresel emperyalizmmiş” ifadelerine yer vererek, “Nasıl ki bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösteriyorsa, Erdoğan’ın bu iddiasında da doğruluk payı var. Bugün Türkiye’de doğum oranının düşmesinin elbette ki tek sebebi ekonomik koşullar değildir. Erdoğan rejiminin yarattığı güvencesizlik, belirsizlik ve gelecek kaygısı da doğrudan etkilidir” dedi.

 

 “Gelir dağılımını bozan,  emeği eriten bu kriz,  bilinçli yaratılmıştır”

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ekonomik krizle ilgili “Son dönemlerde yaşanan geçici sıkıntıları abartmamak gerekir; bunlar geçici” sözlerine ilişkin “Bu kriz, bilinçli tercihlerle yaratılmış, gelir dağılımını bozan, emeği eriten, kamu kaynaklarını belirli sermaye gruplarına tahsis eden bir sınıf siyasetinin doğrudan ürünüdür. Herkesin gözü önünde yaşanan bu çöküşü ‘abartı’ olarak görmek ya halktan bihaber olmaktır ya da halkla dalga geçmektir” dedi.

Halkın yaşadığı ekonomik gerçeklikle iktidarın zihinsel kopuşunu bir kez daha duymuş olduklarını ifade eden Karatepe, “Yılmaz’a hatırlatmak isteriz: Raflarda fiyatlar üçe katlanmış, asgari ücreti aşan kiralar nedeniyle milyonlar barınma krizine hapsedilmiş, sofradaki ekmek dilimlenmeden paylaşılmak zorunda kalmışsa; ortada geçici bir sıkıntı değil, kalıcı bir yoksulluk rejimi var demektir. Geçici olan market indirimi, kalıcı olan ise halkın cüzdanındaki eksidir” dedi.

Türkiye’de start-up yatırımları 70,2 milyon dolara ulaştı

Türkiye’de startup yatırımları 2025’in ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre artış göstererek 70,2 milyon dolara ulaştı. KPMG Türkiye ve 212 ortaklığıyla hazırlanan “Türkiye Startup Yatırımları” raporunun 2025 yılı ilk çeyrek verileri yayımlandı. Forbes Türkiye’nin haberine göre, rapor Türkiye’deki girişim sermayesi piyasasının karşılaştığı temel eğilimleri, barındırdığı fırsatları ve karşılaştığı zorlukları gözler önüne seriyor.

2025’in ilk üç ayında dünya genelinde startup yatırımları 126,3 milyar ABD doları işlem hacmine ulaştı. Toplamda 7.551 işlemle gerçekleşen bu hacim, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre küresel ölçekte bir yükselişi işaret ediyor. Özellikle değeri 1 milyar doları aşan sekiz büyük işlem, bu artışın en önemli destekçileri arasında yer aldı. Yatırımların önemli bir kısmının yapay zeka odaklı olması ise bu teknolojinin, girişim sermayesi açısından hâlâ en cazip alanlardan biri olduğunu ortaya koyuyor.

 

Birol: Uzun dönemde yüksek petrol fiyatı beklemiyorum

Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) Başkanı Fatih Birol uzun dönemde yüksek petrol fiyatı beklemediğini  vurgulayarak, 2026-2028 arasında piyasalarda doğalgaz bolluğu yaşanacağı ve fiyatların düşeceği öngörüsünde bulundu Son 30 yılda enerji ile jeopolitikin hiç bu kadar iç içe geçtiği bir dönem olmadığını dile getiren Fatih Birol, Bloomberg HT’ye yaptığı açıklamada, “Öyle bir dönemde yaşıyoruz ki enerjide önemli konular önemsiz, önemsiz konular önemli hale geldi. Biz ajans olarak, insanlar daha fark etmeden 2021 yılında kritik mineraller konusunda çalışmaya başladık. Hangi mineraller nerede ne kadar var buna ilişkin muazzam bir bilgiye sahibiz” dedi.

Sanılanan aksine bazı kritik metallerin nikel gibi yalnız temiz enerjide değil, yapay zeka, savunma sanayi ve dronlar dahi pek çok alanda kullanıldığına dikkat çeken Birol, “Çin çok uzun bir zamandır buraya yatırım yaptı. Çok uzak görüşle bir politikayla minerallerin rafinajını domine ediyor. Bugün 20 önemli kritik mineralin 19’unda domine eder vaziyette” ifadelerini kullandı.

 

ABD ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 0,2 küçüldü

ABD ekonomisi, 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 0,2 daralarak 2022’den bu yana ilk kez küçüldü.  Ekonomideki gerilemede kamu harcamalarındaki azalma ve ithalattaki artış etkili oldu. Geçen ay yayımlanan öncü veride, ABD ekonomisinin 2025’in ilk çeyreğinde yüzde 0,3 küçüldüğü öngörülmüştü.

Ülke ekonomisi, 2022’nin ilk çeyreğinden bu yana ilk kez küçülme kaydetti. ABD’de ekonomi, 2024’ün son çeyreğinde yüzde 2,4, geçen yılın genelinde ise yüzde 2,8’lik büyüme performansı göstermişti.

Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinde bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,6 artış kaydedildi. Endeks geçen yılın son çeyreğinde yüzde 2,4 artmıştı. Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış ise aynı dönemde yüzde 3,5’ten yüzde 3,4’e revize edildi.

 

Çin’de sanayi şirketlerinin kârları tarife dinlemedi

Çin’de sanayi şirketlerinin karları, ABD ile karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret gerilimine karşın nisanda artış kaydetti. Ulusal İstatistik Bürosundan (UİB) yapılan açıklamaya göre, yıllık cirosu 20 milyon yuanın (yaklaşık 2,78 milyon dolar) üzerindeki sanayi işletmelerinin toplam karı, nisanda yıllık bazda yüzde 3 arttı. Karlılıkta artış, geçen ayki yüzde 2,6’lık artışın üzerine çıkarken ABD ile karşılıklı tarife oranlarının ani yükselişinden kaynaklanan dış şoka karşı direnç işareti verdi. Sanayi şirketlerin karları, yılın ilk 4 ayında yüzde 1,4 artarken ilk çeyrekteki yüzde 0,8’lik artışın üzerine çıktı. Bu dönemde 41 sanayi kolunun 23’ünde kar artışları kaydedildi.

 

Avrupa Birliği, Suriye’ye yönelik ekonomik yaptırımları kaldırdı

Avrupa Birliği (AB) Konseyi’nden yapılan açıklamada,  Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımları kaldıran yasal düzenlemelerin kabul edildiği duyuruldu.  Konseyin onayladığı düzenlemeler, güvenlik gerekçelerine dayanan yaptırımlar hariç olmak üzere, Suriye ekonomisini hedef alan kısıtlamaların sona erdirilmesini kapsıyor.

Açıklamada, yaptırım listesinden 24 kuruluşun çıkarıldığı ve bu kuruluşlar arasında Suriye Merkez Bankası gibi bankaların, petrol üretimi ve arıtma, pamuk ve telekomünikasyon gibi Suriye’nin ekonomik toparlanması için kilit sektörlerde faaliyet gösteren şirketler ile medya ve televizyon kuruluşların yer aldığı kaydedildi.

 

Elon Musk, Trump kabinesinden ayrıldı

Dünyanın en zengin insanı Amerikalı milyarder Elon Musk’ın Başkan Donald Trump’ın kabinesindeki görevi sona erdi. Musk, Hükümet Verimliliği Departmanı’ndaki görevinden ayrıldığını açıkladı. Musk’ın görevinden ayrıldığını duyurmasının ardından ABD Başkanı Trump, “Bu onun son günü olacak, ama aslında değil. Çünkü o her zaman bizimle olacak ve her şekilde yardımcı olmaya devam edecek” ifadelerin kullandı. Trump, Oval Ofis’te Musk ile bir basın toplantısı düzenleyeceklerini duyurdu.

Diğer yandan Musk’ın ayrılmasından önce bir grup Tesla hissedarı, Yönetim Kurulu Başkanı Robyn Denholm’a bir mektup göndererek, CEO Musk’ın, geçen yılın büyük bölümünü siyasetle geçirdikten sonra, haftada en az 40 saatini Tesla’ya ayırması yönünde güvence istedi

 

Dünya Ekonomik Forumu anketi: Yapay zeka işsizliği artıracak

Dünya Ekonomik Forumu’nun anketine göre,  başekonomistlerin yüzde 47’si yapay zekanın net istihdam kaybına yol açacağını öngörüyor. Uzmanlar, yapay zekanın dezenformasyon ve toplumsal istikrarsızlık riski taşıdığı konusunda da uyarıyor. WEF’in kamu ve özel sektörde görevli başekonomistlerle yaptığı “Başekonomistler Görünümü” anketi yayımlandı. Ankete katılan başekonomistlerin yüzde 87’si ABD’nin mevcut ekonomi politikalarının küresel çapta kalıcı etkiler yaratacağını ve bu durumun stratejik iş kararlarını geciktirip resesyon riskini artıracağını öngörüyor. Başekonomistlerin yüzde 79’u mevcut jeoekonomik gelişmeleri, kalıcı bir yapısal dönüşümün işareti olarak görürken, yüzde 82’si küresel belirsizliğin “olağanüstü derecede yüksek” olduğunu belirtiyor.

IBM çalışanlarına YZ kırbacı; 8 bir kişi işinden oluyor

Teknoloji sektöründeki gelişmeler çalışanların iş kaybına neden oluyor. Teknoloji devi IBM , insan kaynakları bölümünde yapay zekaya ağırlık verirken, IBM 8 bin çalışanını işten çıkarmayı planlıyor. İş kayıplarının çoğunun  bu bölümde yoğunlaştığı belirtiliyor.

İşten çıkarmalara rağmen IBM, şirketin yazılım geliştirme, pazarlama ve satış gibi departmanlarda daha fazla kişiyi işe alması sebebiyle işgücünün aslında arttığını açıkladı.

 

Nvidia gelirde rekor kırdı: Üç ayda yüzde 69 artış

Çip devi Nvidia, 2026 mali yılının ilk çeyreğine ilişkin açıkladığı finansal sonuçlarla yatırımcıları şaşırttı. 27 Nisan’da sona eren üç aylık dönemde şirketin geliri yüzde 69 artışla 44,1 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, piyasa tahminlerinin de ötesine geçerek önemli bir başarıya işaret etti.

 

Euro Bölgesi’nde enflasyon beklentileri yeniden yükselişte

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) yayımladığı son ankete göre, Euro Bölgesi’nde enflasyon beklentileri nisan ayında artış göstermeye devam etti. Mart ayında yüzde 2,9 olarak kaydedilen oran, nisan’da yüzde 3,1’e yükselerek Şubat 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.