26 Aralık 2025

Levent Gürses - Asgari ücret; İşçisiz masadan tarihi sefalet çıktı

levent-gurses-asgari-ucret-iscisiz-masadan-tarihi-sefalet-cikti

Asgari ücret; İşçisiz masadan tarihi sefalet çıktı

Levent Gürses

Bu haftanın manşeti; yeni yılda brüt 33 bin 30 lira, net 28 bin 75 lira olarak açıklanan ve açlık sınırının altında bırakılan asgari ücretti.

Aslında, açlık sınırının altında kalacağı bekleniyordu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıklamasıyla, Çalışan tarafını temsilen Türk-İş'in bulunmadığı komisyonda asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 lira olduğu bildirilince, tepkiler yükseldi.

2026 yılı için belirlenen yeni net asgari ücret, Birleşik Kamu-İş’in Ar-Ge birimi Kamu-Ar’ın Aralık 2025 için belirlediği açlık sınırı olan 30 bin 655 liranın 2 bin 580 lira altında kaldı. Kamu-Ar raporunda, "Asgari ücretin açlık sınırına gelebilmesi için asgari ücretin en az yüzde 40 oranında artırılması gerekiyordu” ifadeleri yer aldı.

2026'da uygulanacak asgari ücretin detayları şöyle: Asgari ücretin işverene aylık maliyeti 40 bin 874 lira 63 kuruş oldu. Buna göre, brüt 33 bin 30 lira olan asgari ücretin, 28 bin 75 lira 50 kuruşunu net asgari ücret, 4 bin 624 lira 20 kuruşunu SGK primi ve 330 lira 30 kuruşunu işsizlik sigortası primi oluşturdu. Brüt asgari ücrete, 7 bin 184 lira 3 kuruş SGK primi (işveren payı) ile 660 lira 60 kuruş işveren işsizlik sigorta primi kalemleri de eklenince yeni asgari ücretin bir işçi için işverene aylık maliyeti 40 bin 874 lira 63 kuruş oldu.

Yeni asgari ücret rakamıyla devletin her bir asgari ücretli için işverenlere verdiği asgari ücret desteği de 1000 liradan 1270 liraya çıkarıldı. Bu yılın 9 aylık döneminde yaklaşık 1,5 milyon işletmeye 46,8 milyar liralık asgari ücret desteği verilirken, 2026’da da 12 ay boyunca verilecek destek kapsamında işverenlere 12 milyonun üzerinde çalışan için 65 milyar liranın üzerinde destek sağlanacak.

Eğilmez: Enflasyonun çözümü bir kez daha ücretlilere yüklenmiştir

Yeni asgari ücretin belirlenmesinin ardından 'Asgari Ücret Hesabının Doğrusu' başlıklı bir yazı yayınlayan iktisatçı Mahfi Eğilmez, satın alma gücü üzerinden asgari ücretin belirlenmesi gereken oranı hesapladı. Eğilmez, şu ifadelere yer verdi:

"2025 yılı ortalama enflasyonu (TÜİK, TÜFE ya da manşet enflasyon hesaplamasına göre) yüzde 35,91 olarak hesaplandı. Yine TÜİK manşet enflasyon yılsonu enflasyon oranı yüzde 30 olarak tahmin ediliyor. Aralık ayında hesaplanan kira artış oranı yüzde 35,91. Buna göre kira süresi aralık ayında dolan kiracılara 2026 yılı için yüzde 35,91 kira artışı yapılabilecek.

TÜRK-İŞ’in hesabına göre kasım 2025 itibarıyla açlık sınırı (4 kişilik bir aile için) 29.828 lira olarak belirlendi. Aralık aynı da katarsak bu sınır tahminen 30.500 lira olacak. 2025 yılı başında asgari ücret (net) 22.104 lira olarak belirlenmişti. 2026 yılı için asgari ücret 28.075 lira olarak açıklandı.

Asgari ücretin yüzde 60’a yakını kiraya gidecek

BETAM (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi) araştırmasına göre Türkiye genelinde konut kira bedeli m2 için 240,5 liradır. 4 kişilik asgari ücretli bir ailenin 60 m2 bir konutta oturduğunu varsayarsak kirası 14.430 lira olarak ortaya çıkar. Bu kira bedeli bu hesaba göre 2026 yılında (14.430 x 1,3591 =) 16.391 lira olacak. Demek ki asgari ücretin (16.391 / 28.075 =) yüzde 60’a yakını kiraya gidecek.

 

2025 başında 22.104 lira olan asgari ücret yıl süresince enflasyon nedeniyle yılın başındaki satın alma gücünü kaybetmiş bulunuyor. 2025 yılsonu manşet enflasyonun geldiği düzeyi esas alırsak bu kayıp yüzde 30 olur. Buna göre asgari ücreti 2025 başındaki satın alma gücüne döndürebilmek için yılın başındaki 22.104 liralık asgari ücreti yüzde 30 artırmak gerekir ki o zaman (22.104 x 1,30 =) 28.735 liraya ulaşırız.

Asgari ücret olması gerekenden 5.258 lira düşük açıklanmıştır

2026 yılına daha girmeden kiralar artacağı ve yıl içinde fiyatlar da artacağı için 2026’da da satın alma gücü kaybı yaşanacaktır. Bunu da en iyimser haliyle OVP’deki yılsonu enflasyon tahminiyle gidermeye çalışırsak (28.735 x 1,16 =) 33.333 liralık bir asgari ücrete ulaşırız. Bu hesaba göre 28.075 liralık asgari ücret hesabı olması gerekenden 5.258 lira düşük açıklanmıştır. Aynı hesabı yıllık ortalama enflasyon oranlarını alarak yaparsak açıklanması gereken asgari ücret 35.344 lira olarak bulunur. Buna göre açıklanan ile hesaplanan arasındaki fark 7.269 liraya çıkar.

Açıklanan 28.075 liralık asgari ücret mevcut açlık sınırının altındadır. 2026 yılı içinde açlık sınırının, OVP’deki yılsonu enflasyon tahmini olan yüzde 16 düzeyinde artacağını varsaysak bile (30.500 x 1,16=) 35.380 liralık bir düzeye ulaşacağını hesaplayabiliriz. Bu durumda asgari ücret hesabında ancak tablodaki 6. sıradaki hesaplamayla açlık sınırının altına düşülmeyeceğini görebiliriz.

Özetle söylemek gerekirse açıklanan asgari ücret bırakın gelecek yıldaki açlık sınırını bu yılın açlık sınırının bile altında kalmış, enflasyonun çözümü bir kez daha ücretliler ve emeklilerin üzerine yüklenmiştir."

"Çok şey değil, sadece sıradan bir insan gibi yaşamak."

Birgün yazarı Yalçın Karatepe ise, asgari ücret zammına işçi Ahmet üzerinden yorum kattı. Karatepe'nin yazısının bir bölümü şöyle:

O gece yastığa başını koyduğunda anladı: 28 bin 75 lira bir satın alma gücü değildi. O rakam, Ahmet’e "Senin hayatının ederi budur, bu sınırın ötesine geçme" diyen bir barikattı.

Kimsenin sormadığı o soru Ahmet’in zihninde yankılandı: Asgari ücret sadece bir rakam mıydı, yoksa bir insanın onuruyla yaşama hakkının fiyat etiketi mi? Ahmet için cevap netti. O artık “piyasa ekonomistlerinin” "Dişini sık" telkininden yorulmuştu. O sadece normal bir nefes almak, ay sonunu bir savaş meydanından çıkar gibi değil, huzurlu bir akşam gibi karşılamak istiyordu.

"Çok şey değil," diye mırıldandı karanlığa.

"Sadece insan gibi, sadece sıradan bir insan gibi yaşamak."

Bu asgari ücret, işçilere “siz insan değilsiniz" demektir

Ekonomist Prof. Dr. Hakan Kara, "Bir ekonomide ücret artışı ne çalışanı ne de işvereni memnun ediyorsa, ortada ya ciddi bir gelir/kaynak dağılımı sorunu vardır ve/veya verimlilik düşüktür. Ya da bir taraf doğru söylemiyordur" derken, Prof. Dr. Ceyhun Elgin, "Yeni net asgari ücretin %27 artışla 28.075 TL olduğunu duyuruldu. Peki, 2025 enflasyonunun %31.5 olduğu bir ortamda bu zam oranı ne anlama geliyor?" diye sordu.

Cevabı Bir-Tek-Sen Genel Başkanı, sendikacı Mehmet Türkmen verdi: "Belirlenen bu asgari ücret, işçiye “Açlıktan ölün!” demektir. Bu asgari ücret, işçilere “siz insan değilsiniz" demektir."

Gazeteci Deniz Zeyrek de;

Vedat Işıkhan ve Mehmet Şimşek'e buradan çağrı yapıyorum. Üç tane çeyrek altın alınamayan bir asgari ücret belirlediniz. Delikanlıysanız 28.075 TL ile bir ay geçinin, yoksa boşuna konuşmayın!” dedi.

İPA: Kasım ayında 4 kişilik ailenin yaşam maliyeti 106.034 TL

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) yayımladığı İstanbul Barometresi araştırmasının kasım ayı sonuçları, kentte yaşam maliyetindeki artışı bir kez daha ortaya koydu. Araştırmaya göre İstanbul’da dört kişilik bir hanenin ortalama yaşam maliyeti, kasım ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 1,06 artarak 104 bin 927 liradan 106 bin 34 liraya yükseldi.

Yıllık bazda bakıldığında ise artışların özellikle eğitim ve konut harcamalarında yoğunlaştığı görüldü. Eğitim giderlerinde yıllık artış yüzde 100,7’ye ulaşırken, konut harcamalarındaki yükseliş yüzde 60,4 olarak hesaplandı.

Türk-İş: Gıda harcaması 29 bin 828 TL’ye yükseldi

TÜRK-İŞ’in son çalışması ise geçim koşullarındaki baskıyı ortaya koydu. Araştırmaya göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı 29 bin 828 TL’ye yükseldi. Gıda harcamasına ek olarak giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri zorunlu giderlerin de dahil edildiği yoksulluk sınırı ise 97 bin 159 TL olarak hesaplandı.

Gıda enflasyonu, Eylül 2021’den Aralık ayına kadar yüzde 1.508 arttı

Birleşik Kamu-İş’in Ar-Ge birimi KAMU-AR son raporunda, Türkiye’de gıda fiyatlarının 67 aydır aralıksız artış gösterdiğini ve Eylül 2021’den Aralık ayına kadar yüzde 1.508 arttığını bildirdi.

Gıda enflasyonu pandemi döneminden beri hemen hemen tüm ülkelerin en yakıcı ekonomik sorunlarından... Özellikle 2022’de birçok gelişmiş ülkede çift basamaklı rakamlara çıktı. Çoğu ülke yükselen gıda enflasyonunu kontrol altına almayı başardı, Euro bölgesinde Mart 2023’te tüm zamanların en yükseği olan yüzde 17,5’e çıkan gıda enflasyonu Kasım itibarıyla yüzde 2,3 seviyesinde. ABD’de de Ağustos 2022’de yüzde 11,4’e çıkmıştı şimdi yüzde 2,6. Türkiye’de gıda enflasyonu Kasım 2022’de yüzde 102,5 ile en yüksek seviyesine çıkmıştı, Kasım’da yüzde 27,4’e düştü. Ekim’de 34,9’du.

Türkiye hala gıda enflasyonun en yüksek olduğu ekonomilerden biri... Dünyada gıda enflasyonunun en yüksek olduğu sekizinci ülkeyiz. Türkiye'den daha yüksek olanlar; Güney Sudan, İran, Haiti, Bolivya, Malavi, Burundi ve Arjantin. Birçok Batılı ülkede Türkiye'nin aylık gıda enflasyonu kadar yıllık oran var.

Avrupa’da ise en yükseğiyiz. Bizden sonraki Ukrayna’nın yüzde 12,1 oranı, iki katımızdan fazla. Daha sonra yüzde 9,9 ile Beyaz Rusya, yüzde 8,7 ile Kosova ve yüzde 7,6 ile Romanya geliyor.

Gıda enflasyonu en yüksek ülkeler

Ülke     Gıda enflasyonu, %

Güney Sudan  106*

İran                57,9*

Haiti               35,1*

Bolivya            32,8

Malavi             30,1

Burundi           29,3*

Arjantin           28,2

Türkiye            27,4

Lübnan            16,9

Angola           16,9

Zimbabve        15,3

Zambiya          13,9

Kazakistan      13,4

Ukrayna          12,1

Moğolistan      12 1

Nijerya           11,1

Etiyopya          10,6

Kırgızistan       10,5

Gürcistan        10,3

Paraguay        10

 

Bingöl: Saniyede 495 bin TL vergi ödeyeceğiz ama devlet bunun 2,7 trilyonu faize verecek

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, Meclis'te kabul edilen 2026 bütçesiyle ilgili çarpıcı rakamlar paylaştı. Bingöl'ün hesaplamaları şöyle:

Önümüzdeki yıl saniyede 495.658 lira vergi ödeyeceğiz. Toplamda ise bizlerden 15 trilyon 631 milyar lira vergi toplayacaklar. Ödeyeceğimiz bu verginin;

-8,5 trilyon lirası sadece iki dolaylı vergiden yani ÖTV ve KDV’den

-3,5 trilyon lirası Gelir Vergisinden,

-1,7 trilyon lirası Kurumlar Vergisinden,

-Geri kalan 2 trilyon lirası ise diğer tüm vergi ve harçlardan toplanacaktır. Ama yine de yetmeyecektir. Önümüzdeki yıl bütçe açığı tahmini 2,7 trilyon lira, faiz ödemesi de 2,7 trilyon liradır.

Türkiye, OECD içinde en düşük sosyal harcama yapan ülke

TÜİK verilerine göre her 5 kişiden biri sosyal harcamadan yararlanıyor. 2024 yılında sosyal koruma harcamalarının GSYH’deki payı yüzde 11,1 olurken Türkiye, bu oran ile OECD ülkelerinin en gerisinde yer aldı.

TÜİK’in 2024 yılına ilişkin “Sosyal Koruma İstatistikleri” verilerine göre sosyal koruma harcaması 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 84,1 artarak 4,96 trilyon TL’ye yükseldi. Harcamaların GSYH içindeki payı ise 2024'te yüzde 11,1 oldu. Risk ve ihtiyaç grupları bazında bakıldığında, emekli ile yaşlılara yapılan harcamaların yüzde 5,1 ile en büyük paya sahip olduğu görüldü.

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında milli gelirine olanla en az sosyal harcama yapan ülkeler arasında son sırada yer alıyor.

2024 verilerine göre OECD ülkelerinde ortalama sosyal harcamaların GSYH’ye oranı yüzde 21,23 olurken Türkiye yüzde 11,3 ile sosyal harcamaların GSYH’ye oranı en düşük ülke konumunda. bulunuyor. Sosyal harcamaları GSYH’ye oranının en yüksek olduğu OECD ülkesi ise yüzde 31,55 ile Avusturya oldu.

TÜİK emeklinin durumunu açıkladı: 2.2 trilyon TL sosyal koruma yardımı

TÜİK'in sosyal koruma istatistiklerine göre, sosyal koruma kapsamında emekli, dul-yetim ve engelli maaşı alan kişi sayısı 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 3.5 artarak 17.4 milyon olurken, emekli yaşlı maaşı alan kişi sayısı 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 4 artarak 12.9 milyona yükseldi.

Nefes'ten Yurdagül Uygun'un derlediği verilere göre; devletin sosyal koruma yardımları 2024’te 2023’e göre yüzde 98 artarak, 2.6 trilyon liradan, 4.8 trilyon liraya yükseldi. Emeklilerin toplam sosyal koruma yardımlarından aldığı pay ise 2023’e göre artarak, yüzde 44’ten yüzde 46’ya çıktı. 2023’te emeklilere 1.1 trilyon lira sosyal koruma yardımı yapılırken, 2024’te bu rakam 2.2 trilyon liraya yükseldi. Sosyal koruma yardımlarının yüzde 62.5’i nakdi olarak verilirken, en büyük payı yüzde 75 ile emekli ve yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Yüzde 16.1 ile dul ve yetim yardımları ikinci sırada yer aldı.

Türkiye’de 2024 yılında sosyal koruma kapsamında maaş yardımı alan kişi sayısı 18.3 milyona çıkarken, 12.9 milyonunu emekliler oluşturdu, Toplam dul yetim maaşı alan kişi sayısı 4.2 milyon kişiye yükselirken, engelli maaşı alan kişi sayısı 851 oldu.

Maddi durum endeksi en dibe doğru gidiyor

Tüketici güven endeksi, aralık ayında yüzde 1,8 oranında azalarak 83,5 seviyesinde gerçekleşti. Geçen ay ekonomi yönetiminin "Zirveye gidiyor" diyerek övündüğü endeks, böylece temmuz ayında gördüğü seviyelere geri dönmüş oldu. TÜİK ve TCMB işbirliğiyle yürütülen anketle hesaplanan tüketici güven endeksi, kasımda 85 iken bu ay yüzde 1,8 azalışla 83,5 oldu.

Endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor. Mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi, yüzde 2,4 azalışla 69,6’dan 67,9’a gerileyerek dibe yaklaştı. Gelecek 12 aylık dönemde beklentiler de bu ay yüzde 0,6 düşüşle 85,2 oldu. Geçen ay 79,6 olan gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi endeksi, bu ay yüzde 1,8 azalışla 78,2 olarak hesaplandı.

Altın ve gümüş, 2025'i yeni rekorlarla bitiriyor

Gümüşün ons fiyatı tarihinde ilk kez 67 doların üzerine çıkarak rekor kırdı. Yılbaşından bu yana yüzde 133 değer kazanan gümüş, değerli metaller arasında en güçlü performans gösteren varlıklardan biri oldu. Altın fiyatları da güvenli liman talebi ve FED'in faiz indirimi beklentileriyle rekor kırdı.  Merkez bankalarının devam eden alımlarının da etkisiyle altının onsu bugün 4 bin 531 dolarla rekor kırdı.

Faiz oranlarının düşmesi, mali endişelerin artması ve genel ekonomik belirsizliğin güvenli limanlara ve daha yüksek getirili varlıklara yönelmeye neden olmasıyla, yatırımcıların gümüş ve diğer değerli metallere olan talebi bu yıl yükseldi.

Dev bankadan altın raporu: 2026'da rekor sinyali

Goldman Sachs, 2026 emtia görünümüne ilişkin rapor hazırladı. Banka, bakır fiyatlarının 2026 yılında konsolidasyon sürecine gireceğini ve ton başına ortalama 11 bin 400 dolar seviyesinde dengeleneceğini tahmin etti. Banka, baz senaryosunda altın fiyatlarının Aralık 2026’ya kadar yüzde 14 artışla ons başına 4 bin 900 dolara yükselmesini beklediğini açıkladı. Goldman Sachs, Brent petrolün 2026 yılı ortalamasında varil başına 56 dolar, WTI ham petrolün ise 52 dolar seviyesinde olacağını öngördü. Banka, petrol fiyatlarının 2026 ortasında dip yaptıktan sonra 2028 sonuna doğru Brent için 80 dolar, WTI için 76 dolara doğru toparlanmasını bekliyor. Brent petrol 60,04 dolar, WTI ise 56,46 dolar seviyelerinde işlem gördü.

Market zincirlerinin pazar günü kapalı olması konusunda anlaşma

Esnaf, sanatkarlar ile perakende sektörünün temsilcileri, Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) ev sahipliğinde düzenlenen çalıştayda, pazar günü market zincirlerinin kapalı olması yönünde mutabakata vardı. TPF Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün "Bu düzenlemenin önünde hiçbir engel yoktur, artık son sözü Ticaret Bakanlığımızın söylemesini, nihai adımın atılmasını bekliyoruz" dedi.

Market zinciri BİM banka kurma kararı aldı

BİM, katılım bankası kurmak için BDDK'ya başvuru yapılmasına karar verildiğini duyurdu. BİM Birleşik Mağazalar AŞ tarafından, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yapılan açıklamada, 3 Ekim 2024'te kurulması muhtemel bir dijital katılım bankasına iştirak edilmesi hususunda araştırma yapılmasına karar verildiğinin duyurulduğu hatırlatıldı. Hizmet çeşitliliğinin dijital bankaya göre çok daha zengin olması sebebiyle çoğunlukla dijital kanallar üzerinden kurgulanacak geleneksel katılım bankası kurulmasının daha avantajlı olduğu belirtildi.

Havaalanlarını Cengiz Elektrik aydınlatacak

AKP döneminin gözde şirketlerinden Cengiz Holding, kamunun on milyonlarca liralık elektrik ihalelerini topladı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nün (DHMİ) 11,7 milyon TL’lik, Sanayi Bakanlığı’nın ise 40,1 milyon TL’lik elektrik alım ihalesi, Cengiz Elektrik’e verildi.

DHMİ 13 Kasım’da, “2026 Yılı Genel Müdürlük Hizmet Binası İçin Serbest Piyasadan Elektrik Enerjisi” ihalesi düzenledi. İhaleye, Aycan Toptan Elektrik, Cengiz Elektrik ve Dicle Elektrik olmak üzere üç elektrik şirketi teklif sundu. DHMİ, ihale kapsamında alacağı hizmet için 11 milyon 666 bin 845 TL’lik yaklaşık maliyet hesabı çıkardı. DHMİ, çıkardığı yaklaşık maliyet hesabının üzerinde teklif veren Cengiz Elektrik ile sözleşme imzaladı.

1,6 milyon veliyi ilgilendiren karar: Özel okul zamlarına düzenleme

Milli Eğitim Bakanlığı, 1,6 milyondan fazla veliyi ilgilendiren 2026 yılı özel okul ücret politikasında köklü değişikliğe gitti. Yapılan yönetmelik değişikliğiyle yalnızca ara sınıflara değil, ilk kez başlangıç kademelerine de "tavan zam" sınırı getirildi. Buna göre, gelecek yıl zam tavanı daha düşük bir seviyede belirlenecek. Bakanlık, kitap ve kırtasiye ücretlerine yapılacak zamları da sınırlandırdı.

Yılın 11 ayında her gün 312 esnaf kepenk kapattı

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, yılın ilk 11 ayında 102 bin 976 esnafın kepenk kapattığını belirterek, bunun her gün ortalama 312 esnafın iflas etmesi anlamına geldiğini söyledi. 2026’da basit usulden gerçek usule geçişle vergi yükünün artacağını vurgulayan Başevirgen, “Bu tablo bir alarmdır, iflas ilanıdır” dedi.

Bireysel borçlara bir haftada 3 milyar lira daha eklendi

Merkez Bankası'nın açıkladığı haftalık para ve banka istatistiklerine göre, 19 Aralık ile biten haftada yurttaşın ödeyemediği ve bankaların takibine aldığı borçlar önceki haftaya göre 3 milyar 141 milyon lira artışla 572 milyar 147 milyon liraya çıktı. Takipteki alacakların 423 milyar 107 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı. Tüketici kredileri, aynı haftada 5 trilyon 473 milyar 846 milyon 306 bin lira oldu. Kredi borçlarının 668 milyar 705 milyon 306 bin lirası konut, 49 milyar 978 milyon 923 bin lirası taşıt, 2 trilyon 111 milyar 197 milyon 972 bin lirası ihtiyaç kredileri, 2 trilyon 643 milyar 964 milyon 213 bin lirası da bireysel kredi kartlarından oluştu.

İstihdamda payları çok büyük ancak üretimde KOİ'lerin payı sadece yüzde 40

Toplam işletme sayısı ve istihdamdaki büyük paylarından dolayı ülke ekonomisi için önemli role sahip KOBİ’lerin 2024 karnesi yayımlandı. TÜİK verileri ülkede ticaretin ve üretimin kılcal damarlarının tamamına yakınının KOBİ’lerden oluştuğunu ortaya koydu. Buna karşın KOBİ’ler, toplam girişim sayısındaki devasa paylarına rağmen üretim değerinin yalnızca yüzde 39,8’ini gerçekleştirebildi.

Birgün gazetesinin özel haberine göre, KOBİ'ler 2024 yılında toplam girişim sayısının yüzde 99,6'sını oluşturdu. Sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren 3 milyon 928 bin girişim KOBİ sınıfına girdi. Ancak bu girişimlerin yüzde 89,9’unun çalışan sayısı 1-9 arasında, yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosu 10 milyon TL’yi aşmayan mikro işletmeler oluşturdu.

ABD ekonomisi beklentilerin üzerinde büyüdü

ABD'de GSYH bu yılın üçüncü çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 4,3 arttı.  Ülke ekonomisi 2023'ün üçüncü çeyreğinden bu yana en yüksek büyüme performansını kaydetti. Beklenenden fazla büyüyen ABD ekonomisinin, bu dönemde yüzde 3,3 büyümesi öngörülüyordu. Ekonomi, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,6 daralmasının ardından ikinci çeyrekte yüzde 3,8 büyümüştü. Ekonominin yılın üçüncü çeyreğindeki büyümesinde tüketici harcamaları, ihracat ve hükümet harcamalarındaki artışlar etkili olurken bu artışlar yatırımlardaki düşüşle kısmen dengelendi.

 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.