Levent Gürses - 2025 sonu yüzde 30'un altı enflasyon hayal olurken hafta boyunca KAAN, F-35, Boeing tartıştık
2025 sonu yüzde 30'un altı enflasyon hayal olurken hafta boyunca KAAN, F-35, Boeing tartıştık
Levent Gürses
TÜİK haftanın son günü Eylül ayı enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 33,29 arttı, aylık yüzde 3,23 arttı. Böylece enflasyon beklentilerin üzerinde gerçekleşti. ENAG'a göre, enflasyon aylık bazda yüzde 3,79, yıllık bazda 63,23 olarak gerçekleşti. ENAG ile TÜİK arasında enflasyon farkının yıllıkta iki katına yaklaşması dikkat çekti.
Ekonomistler, enflasyonun aylık bazda yüzde 2,47 artacağını tahmin ediyordu. Eylül enflasyonu yüzde 3,23 ile fazlasıyla yüksek çıktı.
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu eğitim, gıda ve giyim-ayakkabı fiyatlarındaki mevsim gereği artışın enflasyonu yukarı çektiğini belirterek, "2025 sonu yüzde 30’un altı enflasyon hedefi de suya düştü. Kısaca dezenflasyon programında işler yolunda gitmiyor" dedi.
Ekonomist Mustafa Sönmez, "Eylül enflasyonunda baş rol eğitimin yüzde 18, yıllığı yüzde 66. Eylül’de gıdada artış yüzde 4.6 ve yıllığı yüzde 36'yı geçti" dedi.
Gündemimiz, ABD'ye verilen tavizler ve boşa çıkar beklentiler
Hafta boyunca Trump-Erdoğan buluşması ve yansımaları konuşuldu. ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'den ekonomik anlamda talepleri fazlasıyla yüklüydü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti sonrasında geçen hafta; savaş uçağı KAAN'ın motorları, engellenen F-35 savaş uçaklarının teslimatı, Boeing'ten 225 adet yolcu uçağının alımı, Rusya’dan petrol ve doğal gaz alımını durdurulması talebi, 20 yıl süreyle LNG alımı için yapılan anlaşma, nükleer santraller konusunda işbirliğine yönelik imzalanan protokol, ziyaret öncesinde ABD’ye bazı kalemlerde uygulanan ek ithalat vergilerinin kaldırılması buna karşılık Çin ürünlerine yükseltilmesi gibi konular tartışıldı.
F-35 için S-400'de bir şeyler yapmak "gerekiyormuş"
Parasını ödediğimiz halde Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi aldığımız için projeden çıkarıldığı ve teslimatın yapılmadığı F-35'ler konusunda; ABD Başkanı Trump'ın bu konudaki yaptırımların (CAATSA) kaldırılması konusundaki bir soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek, “Bakalım, bizim için bir şey yapması gerekiyor” demesi; 2019'da aldığımız halde halen kullanılmayan S-400'lerle ilgili bir formül bulunması gerektiği şeklinde yorumlandı.
Rusya'dan 2,5 milyar dolara mal olan S-400 sistemi aldığı için; ABD, Türkiye’nin yaklaşık 1.4 milyar dolar ödediği F-35 uçaklarını vermediği gibi üretim programından da çıkardı. Türkiye, F-35’in bin civarında parçasını üretiyordu ve bu üretim ekonomiye 10-15 milyar dolar seviyesinde katkı sağlayacaktı. ABD, bu parçaların üretimini başka ülkelere verdi.
Uzmanlar, "F-35 programına üretici olarak dönmek başka, bu uçakları temin etmek bambaşka bir şey" diyorlar ve şöyle yorumluyorlar: "Bizim boşluğumuzu Avrupalı üreticilerle doldurdular. Üretici ortak olarak geri dönmemiz için proje sözleşmesinin yenilenmesi ve ABD’de yeni bir yasal mevzuatın kabul edilmesi gerekiyor. Bu durumda üretici değil, müşteri olarak tanımlanabiliriz. Ancak bunun şartları, Heybeliada ve Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmak olarak ifade edildi."
Hakan Fidan ile KAAN'ın motorunda uzman olduk
KAAN meselesi gerçekten ilginçti. Yerli ve milli savaş uçağı diye lanse edilen KAAN'ın motorlarının olmadığı anlaşıldı.
Olay kısaca şöyle:
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 27 Eylül günü New York'taki Türkevi'nde Türkiye'nin yerli imkanlar ile ürettiği 5. nesil savaş uçağı KAAN'a tedarik edilecek motorların lisanslarının ABD tarafından durdurulduğunu açıkladı. Fidan'ın bu açıklamalarıyla tartışma başladı. Gündeme özellikle Endonezya'ya yapılan 48 adet KAAN satışı anlaşması geldi. Endonezya'ya verilecek KAAN'larda 2032’de entegre olması beklenen yerli motorların kullanılacağı ve teslimatlar 2035’e kadar gerçekleşeceği açıklandı.
Dışişleri Bakanı Fidan, şöyle demişti: “Şu anda almayı beklediğimiz F-35 ve KAAN’ın motorları var. ABD Kongresi’nde bekletiliyor ve lisansları durmuş durumda. Onların lisanslarının hayata geçirilmesi ve motorların gelmesi lazım ki KAAN’ların üretimi başlayabilsin."
Ona cevaben 28 Eylül'de Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, KAAN'ın seri üretiminin yabancı değil yerli motorla planlandığını ve geliştirme faaliyetlerinin de başarıyla devam ettiğini söyledi. Görgün şöyle dedi: "KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetleri başarıyla devam etmektedir. Savunma sanayiinde süreç daima bu şekilde işler. Önce mevcut motorlarla başlanır, ardından milli motor projeleri devreye alınır. Biz de KAAN'ı blok yaklaşımıyla üretiyoruz. Yani farklı aşamalarda, farklı kabiliyetlerle güçlenen versiyonlarını envantere kazandırarak, kademeli olarak geliştiriyoruz. Bu kapsamda KAAN savaş uçağımızın teslimat takviminde bir gecikme bulunmamaktadır."
"Seri üretimimizi riske atmamak için de yalnızca tek bir kaynağa bağlı kalmıyor, farklı tedarik kanallarıyla çalışıyor, alternatifleri eş zamanlı olarak değerlendiriyoruz," ifadelerini kullanan Görgün, "KAAN’ın geleceği hiçbir şekilde tek bir ülkenin motoruna bağlı değildir. Biz mühendislerimize güveniyoruz" diye ekledi.
Aslında KAAN’ın motorlarıyla ilgili tartışma ülke ekonomisinin ve özelinde de silah sanayinin ABD'ye bağımlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Trump: Rusya'dan petrol ve gaz almayın
Trump'ın ayrıca Türkiye'den Rusya'dan gaz ve petrol almamasını istedi. Oysa, Türkiye’nin petrol ve doğal gaz ithalatında Rusya bir numaralı tedarikçi. 2024 yılında toplam petrol ithalatı içinde Rusya’nın yüzde 66, iki boru hattıyla bağlı olduğumuz doğal gaz ithalatında ise 41 payı var.
Trump’ın bu çağrısına; Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov'dan yanıt geldi: "Türkiye hangi alanlarda Rusya ile işbirliği yapacağına kendi başına karar veren egemen bir devlettir. TürkAkım tam kapasiteyle çalışıyor. Mavi Akım tam kapasiteyle çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti ile ticari ve ekonomik işbirliğimizi sürdürüyoruz. Türkiye hangi ticaret türlerinin kendisi için faydalı olduğuna kendi karar verir ve faydalı olduğu sürece bu ticareti sürdürür.
ABD LNG'nin maliyeti 20 yılda 43 milyar dolar
Diğer yandan; ABD'li muhafazakar The Wall Street Journal gazetesinde yer alan haberde, Türkiye'nin ABD'den alacağı LNG'nin maliyetinin 20 yılık anlaşma çerçevesinde toplamda 43 milyar dolar olacağı belirtildi. Gazetenin haberinde, "Bu anlaşma, ülkenin Rus enerjisine olan bağımlılığını azaltmaya yardımcı olabilir" denildi.
İki liderin görüşmesinin bir gün öncesinde New York'ta, Türkiye'nin petrol ve gaz altyapısından ve gaz ticaretinden sorumlu devlet kuruluşu BOTAŞ ile dünyanın en büyük bağımsız entegre enerji ve emtia gruplarından Mercuria arasında LNG tedarik anlaşması imzalandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Bugün, önümüzdeki 20 yıl boyunca toplamda yaklaşık 70 milyar metreküp doğal gaz eşdeğeri ABD kaynaklı LNG tedarikine imkan tanıyacak bir anlaşmayı imzaladık" demişti.
Uzmanlar, ABD LNG'sinde maliyetlerin, Rusya ve diğer ülkelerden sağlanan boru hattı gazına kıyasla epey yüksek olduğu vurguluyor.
2024'te enerji ithalatına 65,6 milyar dolar
Diğer yandan Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci, "Türkiye 2024 yılında enerji ithalatına 65,6 milyar dolar ödeme yaptı. Bunun yaklaşık olarak yarısı Rusya’ya gitti demektir" dedi.
Türkiye'nin 2024 yılında 30 bin ton ham petrol ithalatının 16,9 bin tonunu Rusya’dan ithal ettiğini dile getiren Kahveci, yazısında şunları söyledi:
"Türkiye 2024 yılında enerji ithalatına 65,6 milyar dolar ödeme yaptı. Bunun yaklaşık olarak yarısı Rusya’ya gitti demektir. Lakin bir de mazot ithalatı var... 13,7 bin ton toplam mazot ithalatının da 11,3 bin tonunu (%83,0) yine Rusya’dan ithal etmişiz. Rusya’dan petrol ve türev ürün ithalatımız toplamda 32,2 bin tona ulaşmıştır. Yıllık 48,7 bin ton ithalatının yüzde 66,1’i Rusya’dan ithal edilmiş. Sıranın sonrasında 4.796 ton ile Irak, 2.981 ton ile Kazakistan ve 1.921 ton ile Suudi Arabistan geliyor" diye yazdı.
Kahveci, "Kısaca Türkiye Rusya’ya enerji bağlamında asıl bağımlılığını Ukrayna savaşı sonrasında gerçekleştirmiş… Ukrayna saldırısı sonrası adeta Rusya’yı biz finanse etmişiz. Petrol ve türev ürünlerde Rusya’ya olan bağlılık oranımızı tekrar verelim: 2021=%24,2; 2022=%40,8; 2023=%51,0, 2024=%66,1..." bilgisini verdi.
Irak boru hattı çalışmaya başladı
Washington ziyareti sonrasında enerji cephesinde bir başka gelişme de; Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'ndan petrol akışının yeniden başlaması oldu.
Enerji Bakanlığı, 6 Şubat 2023’te yaşanan depremler nedeniyle geçici süreyle kapalı kalan ve 4 Ekim 2023 tarihinde BOTAŞ tarafından operasyona hazır hale getirilen boru hattından petrol akışının yeniden başladığını duyurdu. Irak tarafı da ülkenin kuzeylinde üretilen petrolün söz konusu boru hattı aracılığıyla Ceyhan Limanı üzerinden dünya pazarlarına ihraç edilece
Boeing tartışması, uçak sayımız bine yaklaşacak
Boeing meselesi de ilginç; daha önceden planlanan bir alış kararı olsa da Washington ziyareti sonrasında kesinleşti. Zaten Trump, Erdoğan Washington'a gitmeden önce "yüklü Boeing alımı" diye açıklamayı yapmıştı.
THY, Boeing ile yaptığı anlaşma kapsamında 50 adet 787 Dreamliner uçağı için kesin sipariş verdi. Ayrıca 25 adet için opsiyon hakkı bulunuyor. Bu siparişlerin yanı sıra 150 adet 737-8/10 Max modeli için de görüşmeler tamamlandı. Bu pakette 100 uçak kesin, 50 uçak ise opsiyonlu olarak yer alıyor. Yani toplamda 225 uçak...
THY ayrıca, 2023'te Airbus’tan 230 adet geniş ve dar gövdeli uçak siparişi vermişti. THY ve AJet'in toplam 492 uçağı var. Bu alımlarla birlikte sayı 945'e çıkacak.
2018’den bu yana kazalar nedeniyle zor günler geçiren ve satışlarda Airbus’ın gerisine düşen Boeing'in Trump dönemiyle beraber atağa kalktığını hatırlatmak gerekiyor. Özellikle Trump'ın çabalarıyla Boeing çeşitli ülkelere bu yılın ilk 8 ayında 725 uçak satarken, Airbus 600’de kaldı.
Haftanın diğer önemli gelişmeleri ve haberleri şöyle:
Goldman Sachs, Türkiye için enflasyon ve faiz tahminini yükseltti
ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye’ye ilişkin enflasyon ve politika faizi tahminlerini yükseltti. Banka yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 27’den yüzde 29’a yükseltirken, 2026 enflasyon tahminini ise değiştirmeyerek yüzde 20’de bıraktı.
ING Global de yıllık enflasyonun ise yüzde 32,2'ye düşeceğini tahmin etti.
JPMorgan’dan enflasyonun altında zam öngörüsü
2026 asgari ücret zammına ilişkin dikkat çekici bir tahmin, uluslararası yatırım bankası JPMorgan’dan geldi. Geçtiğimiz yıl asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk artışı önceden öngören JPMorgan, yeni raporunda Ocak 2026 için yüzde 20’lik bir zam varsayımı yaptığını açıkladı. Banka, aynı dönemde yıl sonu enflasyonunu ise yüzde 24,6 olarak tahmin ediyor.
Bu tablo, asgari ücret artışının enflasyonun gerisinde kalacağına işaret ediyor. Eğer öngörü gerçekleşirse, yaklaşık 8 milyon asgari ücretlinin alım gücü yeni yılda reel olarak daha da zayıflayacak.
Küresel servet raporu: Türkiye'de %46 artışa rağmen enflasyona yenildi
Allianz’ın 2025 Küresel Varlık Raporu’na göre, 2024 yılında küresel hane halklarının finansal varlıkları yüzde 8,7 artarak rekor kırdı. Türkiye’de ise brüt varlıklar yüzde 45,8 yükselse de yüksek enflasyon nedeniyle reel olarak yüzde 8 geriledi. Türkiye, kişi başı servette 46. sırada yer aldı.
Raporda, büyümenin asıl lokomotifinin ABD olduğu vurgulandı. Küresel finansal varlık artışının yarısının ABD’de gerçekleştiği belirtilirken, Çin’in payı yüzde 20, Batı Avrupa’nın payı yüzde 12’de kaldı. Allianz Başekonomisti Ludovic Subran, “ABD’deki varlık büyümesi tek kelimeyle inanılmaz” ifadesini kullandı.
TÜRK-İŞ: Asgari ücret açlık sınırı altında, yoksulluk sınırı 90 bin TL'yi geçti
TÜRK-İŞ’in Eylül 2025 araştırmasına göre; açlık sınırı 27.970 TL, yoksulluk sınırı ise 91.109 TL’ye yükseldi. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti 36.305 TL olurken, mutfak enflasyonu yıllık bazda yüzde 41’i aştı.
Türkiye’de çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak amacıyla TÜRK-İŞtarafından her ay düzenli olarak açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı verileri, Eylül 2025’te de çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin yalnızca sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması yani açlık sınırı 27.970 TL’ye yükseldi. Gıda ile birlikte barınma, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi tüm temel harcamaların toplamını ifade eden yoksulluk sınırı ise 91.109 TL oldu.
Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti de aynı dönemde 36.305 TL olarak hesaplandı. Bu rakam, asgari ücretle geçinmek zorunda kalan çalışanların bütçesinde giderek büyüyen bir açık oluşturuyor. Eylül ayı itibarıyla asgari ücretli bir çalışanın yaşama maliyeti ile aldığı ücret arasındaki fark 14.201 TL’ye çıktı. Bu durum, gelir ile harcama arasındaki makasın her geçen ay daha da açıldığını gösterdi.
Enerji Bakanı: Elektrik ve doğal gaza zam yok
Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, kışa girerken doğal gaza ve elektriğe zam planlamadıklarını belirtti.
Bayraktar, doğal gaz ve elektrik zammına ilişkin şunları söyledi:
"Doğal gaza zam yok; kışa girerken doğal gaz ve elektrikte zam düşünmüyoruz. Pandemi bitti. Şimdi ortada şöyle bir durum var: Yaklaşık 590-600 milyar liralık doğal gaz ve elektrik desteği Hazine'nin üzerinde yük oluşturuyor. Aldığımız gazı belki de yarı fiyatına vatandaşa veriyoruz. Elektrikte o dönem desteği tüketim üzerinden vermiştik. Desteğe ihtiyaç duyanlar Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na başvuracak; başvurular incelenecek ve uygun olanlar destek grubuna alınacak. Bunun üzerinde çalışıyoruz."
Doğalgaza son 3 ayda yüzde 24, son 1 yılda yüzde 45, 2024 başından beri yüzde 156 zam yapıldı. Elektrik son 1 yılda yüzde 38, 2024 başından beri yüzde 91 zamlandı.
Bu sırada zammın büyüğü enerji şirketlerine aktarılan kaynağa yapıldı. Elektrik faturalarında 2021-2025 yılları arasında enerji bedeli yüzde 24,5 artarken, dağıtım bedeli yüzde 642 arttı. Dağıtım bedelindeki artış enerji üretim maliyetlerindeki gibi şekillenseydi, bugün ortalama bir tüketime sahip olan hane 595 lira yerine 228 lira fatura ödeyecekti. Aradaki fark, özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin kasasına aktı.
Geniş tanımlı işsizlikte en yüksek kategori kadın işsizliği
Geniş tanımlı işsizlik 12 milyon 190 bin ile yüzde 29,7'ye yükseldi. En yüksek olduğu kategori yüzde 39,2 ile kadın işsizliği oldu.
TÜİK, Ağustos ayına ilişkin İşgücü İstatistikleri sonuçlarını açıkladı.
Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,5, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 29,7 oldu. Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı ağustos ayında 3 milyon 44 bin oldu. DİSK-AR tarafından hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı ise 12 milyon 190 bin oldu.
Dar tanımlı işsiz sayısı 2025 yılı Ağustos ayında 3 milyon 44 bin, 2024 yılı Ağustos ayında 3 milyon 38 bin, 2023 yılı Ağustos ayında ise 3 milyon 203 bin oldu. Dar tanımlı standart işsizlik her ne kadar azalıyor gibi görünse de geniş tanımlı işsizlik bu dönemde tırmandı. Geniş tanımlı işsiz sayısı 2025 yılı Ağustos ayında 12 milyon 190 bine yükselirken bu sayı 2024 yılı Ağustos ayında 11 milyon 72 bin ve 2023 yılı Ağustos ayında 8 milyon 917 bindi.
Genç nüfusta işsizlik %16, her 3 kişiden biri çalışmıyor
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,8 puan artarak yüzde 16,0 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 12,4, kadınlarda ise yüzde 22,7 olarak tahmin edildi.
Ekonomist İris Cibre, işsizlik oranlarını yorumlarken manşet işsizliğin yüzde 8.5'a yükseldiğini, geniş tanımlı işsizliğin ise yüzde 29.7 olduğuna dikkat çekerek "Her 3 kişiden biri çalışmıyor/çalışamıyor. İstihdamı yüksek sektörler can çekişirken, düşük sektörler yükseliyor. Türkiye' nin üretim ve ihracatı değişim gösterirken, halkın iş bulma olanağına destek olacak yapı oluşturulmadan bu değişim gerçekleşiyor" dedi.
Ekonomist İnan Mutlu da "Şimşek'in ekonomik soykırım programı pandemiden beter. Gerçek işsizlik yüzde 29,7. Yüzde 30'lara demir atmış durumda. Pandemide bile bu kadar yüksek değildi" yorumunu yaptı. Mutlu, "Maaşlar o kadar düşük, çalışma saatleri o kadar uzun ki, insanlar çalışarak yoksul kalacaklarına, işsiz kalarak yoksul kalmayı tercih ediyorlar. Devlet de iş aramadıkları için bu insanları işsiz saymıyor. Resmi işsizlik rakamları düşük görünüyor" dedi.
81 ilde 500 bin yeni sosyal konut projesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre Bakanlığı eliyle 81 ilin tamamında 500 bin sosyal konut inşa etmek için düğmeye bastıklarını söyledi.
Erdoğan şu bilgileri verdi: "Bu projemizde de şehit ve gazilerimize, emeklilerimize, gençlerimize, üç çocuğu olan ailelerimize özel bir kontenjan ayıracağız. Yine bu projemizle ilk kez kiralık konut uygulamasını TOKİ eliyle hayata geçireceğiz. Sosyal konutlarımızın bir kısmını vatandaşlarımıza uygun şartlarla kiralayacak dar gelirli ailelerimizi rahatlatacağız. 500 bin sosyal konut projemizde vatandaşlarımızın konuta ulaşımını çok daha uygun maliyetlerle kolaylaştırmış olacağız. Projemizin detaylarını önümüzdeki günlerde yapacağımız 500 bin sosyal konut tanıtım programında milletimizle paylaşacağız."
CHP’li Karaca'dan çocuk yoksulluğu tepkisi; 7 milyonu aç
CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Türkiye’de 7 milyon çocuğun açlık çektiğini, 11 milyon çocuğun ise hayal kuramadığını belirterek, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi ve sosyal devletin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Biçer Karaca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, TÜİK ve Dünya Bankası verilerine dayanarak çocukların yaşadığı yoksulluğu gözler önüne serdi. İktidarın politikalarını eleştiren Biçer Karaca, “Çocuklar aç, oyuncakları yok, hayalleri yok… Ama beşli çetenin köprüsü, havaalanı, hastanesi var” dedi.
Karaca, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “TÜİK ve Dünya Bankası verilerine göre; Çocuklar aç, Çocuklar günde bir öğün dahi et, süt, yumurta gibi temel besinleri alamıyor, Çocuklar hayal kuramıyor… Çocuklar aç, oyuncakları yok, hayalleri yok… Ama beşli çetelerin garanti ödemeleri olan köprüsü, paralı yolları, havaalanları, hastaneleri var, sarayın bunlara aktardığı milyon dolarları var… Bu düzen değişecek.” Biçer Karaca, Türkiye’de çocukların temel ihtiyaçlardan yoksun bırakıldığını, milyonlarca çocuğun açlık, barınma, eğitim ve kültür alanlarında mahrumiyet yaşadığını vurguladı.
Karaca’nın aktardığı verilere göre, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun boyutları şu şekilde:
• 7 milyon çocuk aç,
• 6,7 milyon çocuk günde bir öğün protein alamıyor,
• 11 milyon çocuk hayal kurmuyor,
• 2,5 milyon çocuğun ayakkabısı ya da kıyafeti yok,
• 7 milyon çocuk doğum günü görmedi,
• 5,5 milyon çocuğun oyuncağı yok,
• 4 milyon çocuk kitap okuyamıyor,
• 14 milyon çocuk kültür ve spordan mahrum.
Okullarda ücretsiz yemek çağrısı
Karaca, 18-19 Eylül tarihlerinde Brezilya’da düzenlenen Uluslararası Okul Yemekleri Koalisyonu 2025 Zirvesi’ne atıfta bulundu. Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu’nun verilerine göre, dünyada 466 milyon çocuk okul yemeğinden faydalanırken, Türkiye’de yaklaşık 10 milyon çocuk yoksullukla mücadele ediyor. Karaca, “Okullarda en az bir öğün ücretsiz yemek ve sağlıklı içilebilir su hemen şimdi” çağrısı yaparak, Türkiye’nin okul yemeği veren ülkeler arasına katılması gerektiğini vurguladı. Çocuğun üstün yararı ilkesine dikkat çeken Biçer Karaca, çocuk yoksulluğu ve beslenme hakkının öncelikli gündem olması gerektiğini ifade etti.
Beyaz et üreticilerine 3,7 milyar TL ceza
Rekabet Kurulu, piliç eti sektöründe yürüttüğü kapsamlı soruşturma sonucunda, aykırı etkiler yaratan ileri tarihli fiyat listesi uygulaması yaptığı tespit edilen çok sayıda firmaya toplam 3,7 milyar TL idari para cezası uyguladı. Uzlaşma yoluna giden Beypiliç, Bolez, Keskinoğlu, Lezita ve Şenpiliç’e uzlaşma kapsamında takdir edilen indirimlerle birlikte, toplamda yaklaşık 1 milyar Türk lirası idari para cezası verildi. Soruşturmanın diğer tarafları olan Akpiliç, Aspiliç, Bakpiliç, Banvit, Bupiliç, Erpiliç, Gedik ve Hastavuk’a ise toplamda yaklaşık 2 milyar 700 milyon Türk lirası ceza kesildi.
Türkiye ev işi eşitsizliğinde Avrupa lideri
OECD raporuna göre, Türkiye'deki kadınlar ev içinde erkeklerden 3.5 kat daha fazla, günde ortalama 305 dakika (5 saatten fazla)ücretsiz iş yapıyor. Erkeklerin bu işlere harcadığı süre ise yalnızca 68 dakikada kalıyor. Türk kadınları erkeklerden 3.5 kattan daha fazla karşılıksız çalışıyor. Bu tablo Türkiye'yi incelenen 23 Avrupa ülkesi arasında zirveye taşıyor.
Avrupa ülkeleri arasındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gözler önüne seren rapora göre, kadınlar erkeklerden ortalama yüzde 86 daha fazla ücretsiz iş yaparken,
Türkiye'den sonra en yüksek eşitsizlik, Güney Avrupa ülkelerinde görülüyor: Portekiz'de kadınlar erkeklerden yüzde 242, Yunanistan'da yüzde 173, İtalya'da ise yüzde 134 daha fazla ücretsiz iş yapıyor. Buna karşın, en düşük fark ise İsveç'te; kadınlar erkeklerden sadece yüzde 29 (49 dakika) daha fazla çalışıyor.
7 ayda taksitli harcamalar 2 trilyon liraya yaklaştı
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) kartlı harcama istatistiklerine göre, son 7 ayda kredi kartı taksitli harcamalar 2 trilyon lirayı aştı. Son 5 yılda ise 12 kat arttı. 2025’te kredi kartıyla yapılan taksitli alışverişler her ay rekor kırdı. Yedi ayda yapılan harcama geçen yılın toplam 2 trilyon 731 milyar TL’lik taksitli kredi kartı alışveriş hacmini şimdiden yakaladı.
İmalat sanayinde yavaşlama sürüyor
İSO Türkiye İmalat PMI, eylülde 46,7’ye gerileyerek imalat sektörünün yavaşlamaya devam ettiğini gösterdi. Faaliyet koşullarındaki bozulma eğilimi 1,5 yıla ulaştı. Eşik değer olan 50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamların sektörde iyileşmeye işaret ettiği anket sonuçlarına göre, ağustosta 47,3 olan manşet PMI eylülde 46,7’ye gerileyerek imalat sektörünün yavaşlamaya devam ettiğini gösterdi. Böylece faaliyet koşullarındaki bozulma eğilimi bir buçuk yıla ulaştı.
Düşük gelir tasarruf yaptırmıyor, yapanlar yastık altında saklıyor
ING’nin “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması” 2025 ikinci çeyrek verilerine göre, Türkiye’de her iki kişiden biri (%54) tasarruf yapıyor, ancak birikimlerin yüzde 63’ü yastık altında tutuluyor. Kadınlar yüzde 56,7 ile erkeklerden daha fazla birikim eğilimi gösteriyor.
Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 67’si yetersiz gelir nedeniyle tasarruf yapamadığını ifade ederken, tasarruf engelleri arasında düşük gelir, işsizlik, yüksek kira ve fatura giderleri ile artan harcamalar başı çekiyor.
Tasarruf tercihlerinde yastık altı altın yüzde 35’lik oranla lider, bunu, evde saklanan nakit TL ve döviz yüzde 28 ile takip ediyor, böylece yastık altı birikim tercih edenlerin oranı yüzde 63’e ulaşıyor. Banka TL vadeli hesapları yüzde 21 ile sınırlı kalırken, hisse senedi ve borsa yüzde 19, altın ile değerli metal hesapları ise yüzde 18 oranında ilgi görüyor.
ABD hükümeti kapandı: Altın yeniden rekor kırdı
ABD'de hükümetin kapanmasının ardından yatırımcılar güvenli limanlara yöneldi. Altın fiyatları çarşamba günü yeni rekor seviyelere ulaştı. Spot altın yüzde 0,4 yükselişle ons başına 3 bin 872,87 dolar seviyesine çıktı. ABD altın vadeli işlemleri ise yüzde 0,7 artarak 3 bin 901,40 dolara yükseldi.
Altın fiyatları bu yıl ticaret savaşları, jeopolitik gerginlikler ve ABD'de olası bir finansman kriziyle ilgili artan endişelerden kaynaklanan çalkantılarla yatırımcıların güvenli liman arayışına girmesiyle üst üste rekorlar kırdı. Borsa yatırım fonlarına girişler ve Fed'in faiz indirimlerine başlaması altının yükselişini destekledi
ABD'nin altın rezervleri 1 trilyon doları aştı
Altın fiyatları, ons başına 3.828 doların üzerine çıkarak bu yıl yüzde 45'lik yükseliş kaydederken dünyanın en büyük altın rezervi de kritik eşiği aştı. ABD Hazine Bakanlığı'nın altın rezervleri 1 trilyon doları aştı.
Çoğu ülkenin aksine, ABD'nin altını merkez bankası yerine doğrudan hükümet tarafından tutuluyor. Fed ise Hazine'nin elindeki altının değerine denk gelen altın sertifikalarını elinde bulunduruyor ve karşılığında hükümete dolar aktarıyor.
Uzmanlar, rezervlerin piyasa değerinin trilyon doları aşmasının ABD’nin borçlanma kapasitesi ve küresel finansal imajı açısından sembolik bir güç göstergesi olduğunu belirtiyor. Ancak bu değer, altın satılmadığı sürece gerçek nakit akışına dönüşmeyecek.
Rezervlerin değerinin bugünkü fiyatlarla güncellenmesi, Hazine'nin kasasına yaklaşık 990 milyar dolar gireceği anlamına geliyor.
Goldman Sachs, Wall Street'te yükselişin süreceğini öngördü
Goldman Sachs, Fed'in güvercin tutumu, güçlü değerlemeler ve ekonomik dayanıklılıkla küresel hisse senetlerinde yıl sonuna kadar pozitif seyrin korunabileceğini belirtti. Goldman Sach’s stratejistleri notlarında, hisse senetlerinin politika desteğinin güçlü olduğu ekonomik yavaşlama dönemlerinin sonunda genelde iyi performans gösterdiğini belirttiler. Stratejistler, hisse senetlerinden elde edilen kazançlardaki artışın, resesyon olmadan Fed’in gevşeme politikasıyla beraber ivme kazanarak devam edeceğini belirtti.
Goldman’ın ABD stratejistleri bu ay içinde hisse senedi endeksi tahminlerini yükselterek, S&P 500'ün üç ayda yüzde 2 artışla 6 bin 800 puana ulaşmasını beklediklerini açıkladı.
Wall Street’te "Muhteşem 10" dönemi
Wall Street’te teknoloji hisselerinin dengesi değişiyor. 'Muhteşem 7' (Nvidia, Microsoft, Apple, Alphabet, Amazon, Meta, Tesla) döneminin ardından yapay zekâ patlamasıyla Broadcom, Oracle ve Palantir öne çıktı. Palantir’in hisseleri 2025’te %135, Oracle’ın %75 yükselirken Apple, Amazon ve Tesla geride kaldı. Analistler artık 'Muhteşem 10' kavramını konuşuyor; yeni dönemde yalnız dev teknoloji şirketleri değil, yapay zekâ altyapısı sağlayan TSMC, Arista, Micron gibi şirketler de kazananlar arasında gösteriliyor.
Nvidia CEO'su: Çin çip üretiminde ABD'nin 'nanosaniye kadar' gerisinde
Nvidia CEO’su Jensen Huang, Çin’in çip üretiminde ABD’ye çok yakın olduğunu söyleyerek ihracat kısıtlamalarının kaldırılmasını istedi. Jensen Huang’a göre,Washington’un ihracat kısıtlamalarıyla pazarları kapatma girişimleri uzun vadede ABD’nin küresel etkisini zayıflatıyor. Nvidia’nın patronu, aksine Çin’e açık erişimin ABD teknolojisinin yayılması açısından daha stratejik olduğunu savunuyor. Huang, Çinli mühendislerin kabiliyetine ve hızına dikkat çekti. Özellikle tartışmalı “9-9-6” çalışma kültürünü (sabah 9’dan akşam 9’a, haftada 6 gün çalışma) hatırlatarak Çinli ekiplerin güçlü, yenilikçi, hırslı ve hızlı hareket eden rakipler olduğunu söyledi.
Huang'a göre Çin’i teknolojik yarıştan dışlamak yerine, Amerikan şirketlerinin bu pazarda varlığını sürdürmesi hem ticari hem de jeopolitik açıdan daha faydalı olacak.
Huang’ın açıklamaları, Nvidia’nın uzun süredir beklettiği H20 yapay zekâ GPU’sunu Çin pazarına yeniden göndermeye hazırlandığı döneme denk geldi. ABD Ticaret Bakanlığı, ağustos ayında H20 için lisans vermeye başladı.
Trump sonunda muradına erdi: TikTok kararnamesini imzaladı
ABD Başkanı Donald Trump, Çin merkezli sosyal medya platformu TikTok'un ülkedeki operasyonlarının ABD'li yatırımcılara satılmasının önünü açan kararnameye imza attı.Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile "çok iyi" bir görüşme yaptıklarını anımsatan Trump, "Ona çok saygı duyuyorum. Umarım o da bana çok saygı duyuyordur. TikTok ve diğer konular hakkında konuştuk ve bize onay verdi" dedi.
Dell Technologies CEO'su Michael Dell, Fox yöneticisi Rupert Murdoch ve Oracle’ın kurucusu Larry Ellison gibi "ABD’yi seven" 4-5 yatırımcının girişime dahil olduğunu belirten Trump, Oracle’ın güvenlik konusunda büyük bir rol oynayacağını dile getirdi.
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance de Çin tarafında bir miktar direnç olmasına rağmen TikTok'un ülkede faaliyet göstermeye devam etmesini istediklerini söyledi. Vance, şirketin yaklaşık 14 milyar dolar değerinde olacağını belirtti.
Alibaba yeni veri merkezleri ve yapay zekâda Nvidia ile ortak
Çinli e-ticaret şirketi Alibaba, yapay zekâ alanındaki yatırım stratejisi kapsamında çip üreticisi Nvidia ile ortaklık için anlaştığını ve Brezilya, Fransa ve Hollanda'da ilk veri merkezlerini açmayı planladığını açıklarken, yeni güçlü yapay zekâ modelinin de tanıtımını yaptı. Alibaba'nın Hong Kong'da işlem gören hisseleri, şirketin Nvidia ile ortaklık anlaşması imzaladığını duyurmasının ardından yaklaşık yüzde 10 yükselerek dört yılın zirvesine çıktı. Şirket, Nvidia ile birlikte veri sentezi, yapay zekâ modeli eğitimi, çevre simülasyonu ve doğrulama testleri gibi fiziksel yapay zekâ kabiliyetleri konusunda iş birliği yapacağını açıkladı.
Alibaba ayrıca, gelecek yıl Meksika, Japonya, Güney Kore, Malezya ve Dubai'de de ek tesisler açacağını duyurdu. Yeni tesislerle şirket hâlihazırda 29 bölgedeki 91 faaliyet noktasından oluşan ağını genişletmiş olacak.
Euro Bölgesi'nin yıllık enflasyonu yüzde 2,2 oldu
Euro Bölgesi'nin eylül ayındaki enflasyonu yüzde 2,2 olarak hesaplandı. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Euro Bölgesi'nin eylül ayına ilişkin enflasyon öncü verilerini yayımladı. Buna göre, Euro Bölgesi'nde ağustosta yüzde 2 olan yıllık enflasyon, eylülde yüzde 2,2'ye çıktı. Enflasyon, eylülde aylık bazda ise yüzde 0,1 oldu.
Piyasa beklentisi de enflasyonun eylülde yıllık bazda yüzde 2,2 olacağı yönündeydi. Euro Bölgesi'nde eylülde çekirdek enflasyon ise yıllık bazda yüzde 2,3, aylık bazda yüzde 0,1 arttı.
Almanya'da istihdam barometresi pandemi dönemi seviyesine indi
Ekonomisi büyümede zorlanan Almanya'da Ekonomi Araştırma Enstitüsü'nün (Ifo), Ağustos'ta 93,8 puan olan İstihdam Barometresi, Eylül ayında 92,5 puana inerek, pandemi dönemindeki Haziran 2020'den bu yana en düşük puana geriledi. Ifo'ya göre, özellikle otomotiv ve makine mühendisliği sektörleri daha az personel planlıyor, hizmet sektöründe barometre belirgin bir düşüş gösterdi. Ifo'ya göre, Alman ekonomisi şu anda ivme kaybetmiş durumda ve ülkede yapısal reformlar yapılmadan gerçek bir ekonomik toparlanma olmayacak.
Bosch 13 bin, Lufthansa 4 bin çalışanı ile vedalaşacak
Dünyanın en büyük otomotiv tedarikçilerinden Bosch'un maliyetleri düşürmeyi ve 2030'da kadar yaklaşık 13 bin kişiyi daha işten çıkarmayı planladığı bildirildi. Şirket, maliyetlerin düşürülmesi planının işten çıkarmaların yanı sıra işletme maliyetlerinin düşürülmesi, tesislere yapılan yatırımların azaltılması ile lojistik ve tedarik zincirlerinin düzenlenmesini de kapsadığını belirtti.
Alman hava yolu firması Lufthansa Grubu, 2030'a kadar idari işlerde 4 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını duyurdu
Amazon’a tarihi ceza; 2,5 milyar dolar
ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden Amazon'a Prime üyeliği kayıt ve iptal süreçlerinde tüketicileri yanılttığı gerekçesiyle Amazon'a 2.5 milyar dolarlık tarihe geçecek bir ceza kesti. Amazon ödemeyi kabul etti.
Amazon, anlaşma kapsamında, FTC'ye 1 milyar dolar ceza ödeyecek, ayrıca 35 milyon müşteriye toplam 1,5 milyar dolar iade yapacak. İadeler, son altı yıl içinde Prime’a istenmeyen şekilde üye yapılan ya da üyelik iptali sırasında engelle karşılaşan tüketicilere yapılacak. Ödemelerin 90 gün içinde başlaması, tüketicilerin ise 180 gün içinde başvuruda bulunması bekleniyor.
Oyun devi Electronic Arts, 55 milyar dolara satıldı
Dünyanın en büyük oyun şirketlerinden Electronic Arts (EA), 55 milyar dolarlık bir anlaşmayla satılıyor. Şirketi satın alan konsorsiyumda Suudi Arabistan'ın Kamu Yatırım Fonu (PIF), Silver Lake ve Jared Kushner'ın Affinity Partners şirketi yer alıyor.
Electronic Arts; EA FC (eski adıyla FIFA), The Sims ve Mass Effect gibi milyonlarca satan oyunlarıyla tanınıyor. Bu anlaşma, büyük oranda borçla finanse edildiği için tarihin en büyük kaldıraçlı satın alma işlemi olarak görülüyor.
Bu satış, Microsoft'un Call of Duty'nin yapımcısı Activision Blizzard'ı 69 milyar dolara almasının ardından oyun sektöründeki en büyük ikinci anlaşma oldu.
Haftanın diğer önemli haberleri kısaca şöyle:
- Hafif ticari araç ve otomobil satışları 928 bin adet ile ilk 9 aylık zaman diliminde tüm zamanların rekorunu kırdı. Eylül satışları ise 110 bin adet olarak gerçekleşti.
- Bankacılık sektörünün Ağustos sonu itibarıyla dönem net karı 563 milyar 401 milyon lira oldu. Sektörün toplam aktif büyüklüğü 41,9 trilyon lira, sermaye yeterliliği standart oranı da yüzde 18,25 olarak kayıtlara geçti.
- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, iş kurmak ve işini geliştirmek isteyen girişimcilere 2 milyon liraya kadar destek imkanı sunduklarını belirterek, 1-31 Ekim tarihlerinde başvurulabilecek desteklerin geri ödemesinin 36 ay sonra başlayacağını bildirdi.
- Bu yılın ocak-ağustos döneminde toplam 86 milyon 454 bin 717 kişinin kullandığı İstanbul'daki havalimanlarında yolcu sayısı, 1 Temmuz itibarıyla 85 milyon 824 bin 854 olan Türkiye'nin toplam nüfusunu aştı. İstanbul Havalimanı'nda bu yılın 8 ayında 55 milyon 250 bin 785 yolcu ağırlandı. Bu yolculardan 11 milyon 823 bin 296'sı iç, 43 milyon 427 bin 489'u ise dış hat noktalarına seyahat etti.
- Merkez Bankası'nın kredi kartı faizlerinde yaptığı 25 baz puanlık indirim 1 Ekim'de yürürlüğe girdi. Merkez Bankası’nın aldığı kararla bugünden itibaren akdi faiz yüzde 4,50’ye, gecikme faizi ise yüzde 4,80’e çekildi. Kredi kartı işlemlerine uygulanacak azami faiz oranlarına ilişkin tebliğ 18 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.
- Merkez Bankası'nın 19 Eylül haftasına ilişkin Haftalık Menkul Kıymet İstatistiklerine göre, yabancı yatırımcı net 178 milyon dolarlık tahvil ve 407,6 milyon dolarlık hisse senedi aldı. Yurt dışında yerleşik kişilerin 12 Eylül haftasında 30 milyar 963,2 milyon dolar olan hisse senedi stoku, 19 Eylül haftasında 33 milyar 736,8 milyon dolara yükseldi.
- KFC ve Pizza Hut’ların sahibi şirket 4,4 milyar borçla iflas etti. Mahkeme, Türkiye genelindeki 500’ü aşkın KFC ve Pizza Hut restoranlarının sahibi olan İş Gıda AŞ ve İshway Gıda'nın iflasına karar verdi. İflas kararı verilen İş Gıda’nın borcu 4,4 milyar TL seviyesinde.
- Avrupa Merkez Bankası (ECB), dijital Euro'nun potansiyel uygulamalarını araştırmak üzere gelecek yıl yeni deneyler yapılacağını bildirdi. Euro'nun dijital versiyonuna ilişkin projesini sürdürdüğü belirten ECB, bu kapsamda, gelecek yıl platform yoluyla esnaf, fintech şirketleri, girişimler, üniversiteler, bankalar ve diğer ödeme hizmeti sağlayıcılarıyla birlikte dijital Euro'nun potansiyelinin araştırılacağı ikinci bir deneme turu yapılacağını bildirdi.
