John Elkington: İklim çözümlerine yılda 9 trilyon dolar harcamalıyız!

John Elkington:
İklim çözümlerine yılda 9 trilyon dolar harcamalıyız!
Letven Capital’ın GPAS İstanbul ile birlikte düzenlediği Yeşil Ekonomi Yatırım Zirvesi; 7 Mayıs’ta Address İstanbul Hotel’de muhtelif yeşil ekosistem paydaşlarını buluşturdu. Zirvenin ana konuşmacısı ise tahmin edebileceğiniz gibi, bugüne kadar 35’ten fazla ülkede 300’e yakın konferans veren John Elkington’dı. Yazarın Türkçedeki yeni kitabı Yeşil Kuğular da geçen günlerde Scala Yayıncılık tarafından yayımlandı. İşletmelerin iklim değişikliği ve salgınlar gibi küresel değişimlerden sağ çıkmasına yardım edecek bir rehber niteliğinde olan kitap, “Yeşil Kuğular” kavramı üzerinden 21. yüzyıla uygun yeni kapitalizm biçimlerini araştırıyor. Biz de yazarın İstanbul’a gelişini fırsat bildik ve Yeşil Kuğular hakkında Elkington’la konuştuk.
Yeşil Kuğular’ı yazmaya nasıl karar verdiniz?
“Yenilenebilir enerji daha az kârlı”
“Yeşil Kuğular” kavramınızı Nassim Nicholas Taleb’in “Siyah Kuğu” kavramıyla birlikte nasıl yorumlamalıyız? Yeşil Kuğular kavramınızı nasıl tanımlamak istersiniz?
5 kötücül sorun tanımlıyorsunuz: Plastik okyanuslar, öldürücü kaloriler, antibiyotikler, karbon ve uzay çöpü. Derhal ne gibi önlemler almalıyız? Bir işletme neler yapmalı?
2024, bu alanda profesyonel olarak çalışmamın 50. yıldönümü, çevresel ve daha geniş sürdürülebilirlik zorluklarını ele almak için pazarlar aracılığıyla iş dünyasıyla çalıştığım bu sürenin çoğunda, vatandaşlar, tüketiciler, yatırımcılar veya seçmenler olarak bireylerin neler yapabileceğine odaklandım. Zaman içinde markaların, arkalarındaki işletmelerin ve daha geniş tedarik zincirlerinin neler yapabileceğine de odaklandık. Örneğin, 2007 yılında, Paris’te şirketlerin tedarik zinciri zorluklarının üstesinden gelmelerine yardımcı olan EcoVadis adlı yeni bir start-up’ın danışma kuruluna katıldım. Ancak bu tür platformlar işletmelerin daha sorumlu ve esnek hale gelmesine yardımcı olsa da, bu şirketleri giderek arttırarak nasıl gerçekten yenileyici hale getirebileceğimizi bulmak istiyorum. Örneğin Walmart, PepsiCo, Danone, Nestlé ve Unilever gibi işletmelerin yenilenebilir tarıma yönelmeleri harika fakat bu ancak pazarlarının onları bunu yaptıkları için ödüllendirmesi durumunda kendi kendine sürdürülebilir hale gelecektir. Yenilenebilir enerji teknolojileri pek çok teknolojiden daha ucuz olabilir, ancak bunlar genellikle daha az karlıdır. Peki bunları nasıl daha kârlı hale getirebiliriz? Çoğu zaman cevap, ilgili pazarların yeniden tasarlanmasında yatmaktadır.
“İş dünyası için sürdürülebilirlik yolculuğu daha yeni başladı”
7 Mayıs’ta GPAS İstanbul’da Yeşil Ekonomi Yatırım Zirvesi’nde konuştunuz; en çok hangi hususu vurguladınız? Türk okurlara neler söylemek istersiniz?
Birçok yönden, iş dünyası için sürdürülebilirlik yolculuğunun daha yeni başladığını düşünüyorum. Önümüzdeki 15 yılda, son 50 yılda olduğundan daha fazla değişiklik göreceğiz. Ancak bu, arızaları otomatik olarak önlemeyecek ve atılımları yönlendirmeyecek. İşte bu noktada liderlik devreye giriyor. Türkiye’nin lider işletmeleri olabilir, ancak kendisi bu alanda lider olmadı. Ancak yeni başlıyorsak, çoğu sektörde büyük fırsatlar olacaktır. İklim çözümlerine yılda yaklaşık 1.3 trilyon dolar harcadığımız bir zamanda, aslında 9 trilyon dolar harcamamız gerekiyor. Tehditlere uyandıkça, yarının multi-milyonerleri, milyarderleri ve hatta trilyonerleri de uyanacak ve fırsatların peşinden gidecek. Hayatta ve tüm bunlara dahil olmak ne kadar heyecan verici!