Gerçek cevap doğru sorunun ürünüdür

Dilek Er

Keşke haberim olsaydı gelirdim deriz ya ; bunu kendimize soralım bir kere de bakalım nasıl olacak:

Yanlış duymadınız, keşke haberim olsaydı  söylemedim ki kendime?

Buradaki cevap şu olacaktır .

-       Sormadın ki?

Kendimize  verdiğimiz fırsatlar  merakla  ve korkusuzca içimize sorduğunuzda ortaya çıkar, bu  sorgulama başkalarının sormasından çok daha işe yarar.  Zaten onlar nereden  bilecek ki içerideki muhabereleri ?

“Elindeki kürek suya girmeden ilerlemeyi beklemek aptallıktır.”

İşte o kürek bir sorudur, çünkü beyin hiç bir soruya kayıtsız kalamaz.

Bendeki konu merakla böyle başladı, koçluk teknikleri bir yanda, diğer yanda da beyinimizin çalışma prensipleri derken bir nörobilimci ile iki Budist gibi kesiştik. Dedi ki; evet önce insan kendini bilmeli; bu analizler çok doğru anlatıyor: Tüm davranışların bileşenlerinin altında belli nörotransmitterlar yatıyor; dopamin, seratonin, testesteron, oksitosin….

Kendime sordum; bu kadar işe yarayan bir  şeyi diğer insanlara da faydalanması için nasıl ulaştırabilirim ?

Sonra NSPmethod çıktı: Basitçe kendine niyetini sor ve ona sadık kalarak ilerle ve planla ve olmazsa niyetine geri dön.

Bir döngü bu, bizim topraklara ait bir araçtır, hep diğerlerinin metodları ile gidiyorduk.

Günlük hayat iniş çıkışlar, sürtüşmeler, kaçışlar, gereksiz sorular, şüpheler veya kafa karışıklığı içerir. Doğal halimiz düşünmek ve düşüncelerden seçebilme becerimizi geliştirmektir. 

Kendinize söylemek istediğiniz şeyi nasıl söyleyeceğinizi bulmak için bu yöntemle daha az zaman harcayabilirsiniz. İstediğinizden daha fazlasını başarabilir ve süreçten daha fazla keyif alabilirsiniz.

Gerçek cevap doğru sorunun ürünüdür.

Evet, güçlü soruyu başkasından beklememek gerekir; onu bilen ve ulaşabilecek kişi ancak sadece sensin.

Kafandaki soruların sessizliği bir işarettir: Böyle kal ya da söyleme sus diyebilirler.

Bu durum sana şunu anlatır: Sabret ve zihnindeki yeni tasarımı bekle.

Cevaplar bazen sessizlikte saklanabilir; sadece, soru güçlü ise bu sessizlik yankıya dönüşür. Çünkü iç seslerimiz zihinde dolaşmak için yeni yollar aramaya çok meraklıdırlar. Soru bitince arama durur!

Tek hatamız çoğu zaman soru sormamaktır. Şöyle diyelim tam olsun: Soru kendimize yönelikse işe yarar. Zihne düzgün hitap edebilmek onun niyetini açığa çıkarır.

Kendine soru sormayı bilmek bir nevi rüzgara göre yön değiştirmeye benzer. Hatta takıntını çözüp başka bakış açısına geçmeyi kolaylaştırır. Bu kitap, bazı soruları ve konuları size ait kişisel alan da bırakmayı hedefliyor. Ancak o zaman sizi o yolda odaklayan bir eyleme ya da farklı düşünce biçimine geçirebilir. N içinde niyetlerimizi sorgulamayı, S içinde bunları yapabileceğimiz patikaları kurmayı; P içinde ise bu açılan yollarda ilerlemeyi ve öğrenmeyi içeriyor. Bu bir araç ve sora sora herkese ait gözlem ve anketlerle oluşturuldu. Her eğitimde, koçluk-mentorlukta ve kongrelerdeki katılımcılardan gelen verilerle desteklendi. NSPmethod bir kendine koçluk için araçtır.

Seçimlerimiz bizi ele verir. Birilerine yardım etmek, yoldaşlık ve diğerlerine katkı vermeyle gelen hazlar hep birer yatırımdır. Hareket  bir yatırımdır. Tıpkı bir kongrede tanışıp Birkman davranış yönetimi aracını kullanmaya başlamam gibi. Gizli ihtiyaçların gölgesinde sen ve içindeki sen bir nevi anonim ortaklıkla çalışır. İlkelerimden yeganesi; eğer bir bedel ödemek istiyorsam yaşadığım anlarda zevk alarak ödemeyi tercih ettim. Kitapta “QR” bu yüzden var, azıcık oyun girsin ki içimizdeki çocuk  şenlensin.

Unutma, kendinle bir randevun var. Ömürlük!

Dilek Er

Yazar, Konuşmacı, Eğitmen