03 Temmuz 2025

Can Baydarol - Sıcak yaz günleri

can-baydarol-sicak-yaz-gunleri

Sıcak yaz günleri

Can Baydarol

Evet, Temmuz ayı ile birlikte havalar iyice ısındı, orman yangınları yurdun dört bir yanını sarmaya başladı, ciğerimiz yandı sözcükleri her yıl olduğu gibi bolca telaffuz edilmeye başladı, neden gerekli önlemlerin alınmadığı sorgulanmaya devam ediliyor, kuraklık da cabası…

Bunlar alışık olduğumuz yaz manzaraları.

Pek de alışık olmadığımız manzaralar ise tatil yörelerinden geliyor. Alışık olduğumuz Bodrum lahmacununun fiyatı bir yana, tatil yöreleri bomboş görüntüler veriyor. Şaşırtıcı mı? Hayır. Toplumun kısıtlı bir kesimi yaz günlerinin keyfini çıkarabilirken, giderek ortadan kalkan orta sınıf artık evinde oturmayı tercih etmek zorunda. En aşağıdakilerin zaten tatil gibi bir rüyaları pek olmamıştı, artık hiç yok. Hala orta sınıfta kalmayı başarabilenler ise eğer vizeleri varsa daha ucuz olan yurt dışı tatili yapıyorlar; en gözde mekanlar Bodrum lahmacunun fiyatına tıka basa doydukları Yunan adaları.

Bu görüntüler bize turizmden bolca döviz beklediğimiz bu yılı daha şimdiden “kayıp yıl!” olarak ilan edeceğimize işaret ediyor. Bırakın yerli turistleri, yabancılar da pahalı buldukları Türkiye’ye gelmek istemiyorlar.

Bu görüntüden iç politikadaki sıcak görüntülere geçersek.

Malum, CHP Kurultayı’nın mutlak butlanla iptal edilmesini öngörebilecek olan mahkeme kararı Eylül ayına ertelendi. Bilemiyorum CHP yöneticileri rahat nefes aldılar mı, ancak gidişat bana Eylül’de de bir erteleme kararı çıkacağı hissini veriyor. Mutlak butlan kararı çıkıp da CHP toparlanana kadar bir baskın seçim yapılmasının önü şimdiki verilere göre tıkalı.

62 yaşında temizlik görevlisi olarak hala çalışmak zorunda olan Hasan’ın aslında dünyayı gezme tutkusunu mu bir yana bırakalım, yoksa yılların güvenlik görevlisi Orhan’ın kötü hastalıkla mücadele eden genç eşi için her ay 40 küsur bin liralık ilacı nasıl bulacağı konusundaki endişeleri mi sizce daha gerçek sorunlar arasında yer alıyor? Ama her ikisi de faturayı iktidarın kötü yönetimine kesiyor, “Ah bir sandık önümüze gelse de…” diyerek sözlerine sonlandırıyorlar.

Türkiye’de herkes ekonomist, herkes hukukçu, herkes dış politika uzmanı oldu. Hepsi bir bütünlük içinde sokaktaki insanın hayatını etkiliyor.

Mevcut verilere göre iktidarın her hamlesi seçmenin ana muhalefet partisi CHP etrafında daha da konsolide olmasına yol açıyor. Hani bugün seçim olsa, Ekrem Bey, Mansur Bey ya da Özgür Bey bir yana, zamanında rahmetli Menderes’in deyimiyle “odunu aday göstersem seçilir” mantığı toplumun genelinde giderek yayılıyor.

Tabi bu arada CHP cephesinde olan Kemal Kılıçdaroğlu’na oldu. Gereksiz ve zamansız konuşmanın faturası kendisi için ağır oldu. Sonuçta Kemalciler çok azınlıkta kaldı, giderek liderlik vasfını daha da pekiştiren Özgür Özel partiyi tamamen kendi etrafında konsolide etti.

Ekonomiyi biraz olsun düzeltmeden iktidarın bir baskın seçime gitmesi bu koşullar altında mümkün değil. Rahmetli Ecevit’in 2002 erken seçim kararı için “siyasi intiharımızı kendimiz hazırladık!” sözü herhalde sayın Erdoğan tarafından da hatırlanıyordur.

Gelelim kendi uzmanlık alanımızdan da birkaç söz etmeye.

Geçtiğimiz hafta yapılan NATO Zirvesi AB ülkelerinin Trump’ı çok fazla kızdırmamak için, şimdilik Trump’a destek veriyormuş görüntüsü verdi. “Bu adam okumayı çok sevmez, onun için sonuç bildirisini kısa tutalım!” şeklindeki belge, önümüzdeki 10 yıl içinde NATO ülkelerinin savunma harcamalarına katkılarının milli gelirlerinin yüzde 5’ine çıkarmayı taahhüt etmelerini öngördü. Her ne kadar mevcut alt yapıyı da yüzde 5’in içinde gösterseler ve esas oran yüzde 3,5 kalsa bile, başta Almanya olmak üzere bütün AB ülkeleri için bu taahhüt sosyal harcamaları daha da fazla kısmak, aşırı sağın daha da güçlenmesine yol açmak demek. Türkiye’yi de AB ile olan ilişkilerde bu doğrultuda değerlendirmek gerekecek. Erdoğan’ın zirve sırasında Trump ile samimi görüntüleri, hemen ardından Özel’in Almanya’da SPD kongresinde yaptığı konuşma acaba önümüzdeki günler için önemli ip uçları olabilir mi?

Gelelim benim şahsi sıcak soruma. Ne olacak bu Osimhen transferi?

Her şey gönlünüzce olsun…

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.